hesabın var mı? giriş yap

  • samsung'un bu tarz paylaşımları beni hiç coşturmuyor. çünkü zamanında şarj aletlerini kutudan çıkaran apple'la dalga geçip bir sonraki jenerasyonda kendileri de aynı boku yemişti. bu şirketin telefon tarafından sorumlu sosyal medya yöneticisi, içeride olup bitenlerden bihaber bir mal bence.

    edit: samsung bey; apple, kulaklık girişini kaldırdığında da aynı şeyi yapmış.*

    bu arada, android kullanıyorum. fanboy damgası vuran olmadan belirteyim.

    edit 2: mesajla bilgilendirildiğim iki şeyi daha eklemeye geldim.

    hafıza kartı desteği ile arttırılabilir depolama alanı konusunda apple ile dalga geçip amiral gemisi telefonlarında hafıza kartı desteğini kaldırmışlar.

    apple'ın dizüstü bilgisayarlarında sadece type c girişi var diye dalga geçip aynı şekilde dizüstü piyasaya sürmüşler.

    edit 3: biraz daha gündemde kalırsa bunlar bana dava açar. yeni bir bilgi daha geldi.

    çıkarılabilir batarya konusunda da alay edip dahili bataryaya geçiş yapmışlar.

  • 90lı yılların ortalarına kadar süren acaip bir dönemdi. liseliler bilmez, sokakta elinde tefle çingene bir adam yanında kocaman bir boz ayıyla gezerdi. şimdi 48 ay banka kredisiyle alınmış yüzlerce arabanın doldurduğu sokaklarda kedi görmek bile zorken böyle bir sahneyi tahayyül etmek fazla sürreal kalıyor.

  • albert camus bu sözü gezegene armağan ederken yüksek olasılıkla sosyal fobi için etmemiştir. fakat bu hastalığı en iyi anlatan cümle bence kendisine aittir:

    "bazı insanların sırf normal olabilmek için olağanüstü enerji sarf ettiklerini kimse bilmez."

  • yetimin hakkını yedirmeyeceği sözü verdiğini belirten ancak mahkeme onaylı diploma hırsızlığı ile tanınan ve akp tarafından sayısız makama haksız yere yerleştirilen hamza yerlikaya'nın tweetidir.

    ''bendeki de merak sanırsam herkeste vardır.
    hesabı kim ödedi?
    hesap ne kadar tuttu?
    fatura kim adına kesildi?
    şahsi mi yoksa belediyeye mi fatura edildi?''

    link

    hamza hesap soruyor arkadaşlar. hamza utanmıyor arkadaşlar. hamza'da arlanmanın zerresi yok arkadaşlar. hamza'nın diploması sahte arkadaşlar. hamza hiç değişmiyor arkadaşlar.

  • salona geldiğinizde gözleriniz sehpanın üzerindeki kasede kalan birkaç antep fıstığına ilişir ya. içinizde filizlenen umut tohumlarıyla kasenin içinde kalan birkaç antep fıstığına hamle yaparsınız. elinize fıstıklarla birlikte garip bir ıslaklık gelir de avucunuzdaki fıstıklara baktığınızda anlarsınız işte o an. o nemli fıstıklar; babanın ağzına atıp kıramadığı, umutları başka bir bahara bırakan, hiçbir yerinden açık vermeyen salyalı fıstıklardır. o an herşeyden vazgeçip en azından kasedeki beyaz leblelebileri gömüp, durumu kayıpsız atlatmak adına ağzınızda oluşacak kuruluğu dahi göze alırsınız lakin baba kişisi geriye hiçbir yemiş bırakmamıştır.

    beyler :(

    (bkz: hayata dair iç burkan detaylar)
    (bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları)