hesabın var mı? giriş yap

  • latincesi :hypericum perforatum

    bitki çiçeklenme zamanı güneşli havalarda toplanır havadar bir yerde 35ºc de kurutulur.
    sepi maddesi, flavonoid, hyperizin, glikozit ve diğer maddeler içerir.
    bitkinin ağrı dindirici, safra kesesini uyarıcı özelliği vardır.
    sakinleştirici etkisi nedeniyle kronik mide, karaciğer, safra kesesi ve böbrek şikayetlerinde, jinekolojik hastalıkların tedavisinde kullanılır.
    kalbi ve karaciğeri kuvvetlendirir, böbreği temizler, yaraları iyileştirir.
    çay olarak;1 çay kaşığı bitki1/4 litre suda bırakılarak veya kaynatarak hazırlanır ve gündüz içilir.
    binbir delik otunun yağını elde etmek için çiçekli bitki zeytin yağı içerisine batırılıp bir şişe içinde 14 gün güneşte bırakılır ve zaman zaman sallanır. bu yağ yanık yaralarında, güneş yanığında ve hemoroidde kullanılır.
    aşırı kullanım derisi hassas kişilerde allerji yapar.
    bu yağ koyu kırmızı renktedir.
    çiçek yaprakları ve küçük yaprakçıklarda yağ dokusuyla bezenmiştir. işığa tutulduğunda küçük delik olarak algılanır.
    bu adı buradan gelmektedir. yağda bulunan çözünen kırmızı renk maddesinde karotin (vit.a) bulunur.
    yağın hormonal etkisi sebebiyle erkek ve kadınlarda yaş dönümü olumsuzluklarında başarı gösterir.
    kadınların adet düzensizliklerini dengeler. yağ midedeki asit dengesini normalleştirir. safra kesesini uyarır. mide barsak fermantasyonunu düzenler.

  • "beyza'yı 5 kere kaçırdı. annesi babası 35 kez şikayetçi oldu. 13 yaşında 16 yaşına kadar bunları yaşadı. bu adam niye tutuklanmadı?"

    meselenin ozeti bu sorudur. (bkz: ceza infaz kanunu) (bkz: turk ceza kanunu) 20 senedir iktidarda olan parti anayasa'yi defalarca degisitirmek ve laiklik ilkesi ile ugrasmak yerine ceza kanunlarini kamu yararina duzenleseydi bu manzaralar yasanmazdi.

    ama tabii kamu yarari amac olmayinca tam tersi istikamette duzenlemeler oldu,(bkz: erdoğan affı) bir bakmissin azili suclular sokaklarda fink atiyor.

    kucuk kizimiza acil sifa, ailesine sabirlar diliyorum.

    zorunlu edit: haberin yayininda kucuk kizimizin yogun bakimda oldugu bilgisi vardi, maalesef vefat etmis. ailesine sabirlar dilerim.

  • ".........eğer marks olmasaydı, sosyal devlet de olmazdı. biliyorsun di mi zehra?

    ...sendikalar olmazdı. çalışan hakları olmazdı...

    marks belki kapitalizmin duvarlarını yıkamadı zehra ama bizim için sayısız delik açtı o duvarlarda, ki biz rahat nefes alabilelim diyee !..."

    diyerek insanlığın soldan atan kalbini gülümsetmiş olan, güzelim dizidir..

  • "ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır."

    aliya izzetbegoviç

  • yediğinizin tadı güzelse, sağlığınız için zararlı, tadı kötüyse, sağlığınız için yararlıdır...

  • (bkz: 12 temmuz 2023 gavs hazretlerinin vefat etmesi) başlığı ile başlayan şuur kaybı.

    öncelikle moderasyona soru: sözlükte iktidar veya tarikat dayatmalarının kuralları mı hakim?

    başlığı açanla, yazanlarla ve ölen kişiyle ilgili bir sorun değil bu. direkt sözlük yönetimi ile alakalı bir sorun, şuur kaybı.

    çok uzun yıllardır ekşi sözlük okuru ve uzun yıllardır da yazarıyım. bu kadar büyük bir moderasyon faciası ile karşılaşmadım.

    başlıkta geçen "gavs hazretleri" ifadesinin bu platformda format gereği ölen kişinin adı ve soyadı ile değiştirilmesi gerekir. bunu herkes biliyor. yani başlığın 12 temmuz 2023 abdulbaki erol'un vefat etmesi olması doğru ve formata uygun olanı.

    başlık içinde bunu yazan bir takım yazarların entryleri silinmiş, ben dahil. yani moderasyon entry silebiliyor ama başlığa neden müdahale edemiyor?

    burası yazarların, bellir bir format ve kurallar dahilinde, özgür ve anonim katkıları sayesinde oluşan bir platform değil mi?

    artık sözlükte iktidar veya tarikat dayatmalarının kuralları mı geçiyor? evet twitter bile baskıya boyun eğmiş ama biz burada x parti veya y tarikat dayatmalarıyla sınırlı çerçevede yazacaksak eğer yazmak istemiyoruz. en azından kendi adıma!

  • 1 dolar 8.25 tl,
    1 euro 10 tl,
    evden çıkamama,
    bir hafta sonra ne olacağının belirsizliği,
    işsiz kalanlar,
    işsizlik korkusu,
    yalnızlık,
    ses duyuramama,
    iş yerlerini kapatanlar,
    aşısızlık,
    kendi yurdunda 3. sınıf insan muamelesi,
    umutsuzluk,
    güvensizlik,
    kaybolan dolarlar, yarınlar...

    bana ne lan filistin'den, israil'den.