ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
trafikte tartıştığı kişiye arabayla çarpmak
-
mevcut şartlarda o durumda yapılabilecek en temiz hareket.
arkadaşı doğru kararından dolayı tebrik ediyorum.
yetimi okşayınca öbür tarafa eft yapıyorsun
-
aile ve sosyal politikalar bakanı fatma şahin'in tamamı “nerede mağdur varsa, nerede mazlum varsa onun yanındayız. öyle kolay bir inançtan geliyoruz ki başını eğmiş bir yetimin başını okşadığın zaman öbür tarafa eft yapmış oluyorsun. çok kolay aslında” şeklinde olan açıklaması. habertürk'ün haberi
sayın bakanımızın inançla parayı böyle güzel şekilde sentezleyebilmesine hayran kaldım. ben de şimdi gidip koca türkiyedeki 24 sokak çocuğundan birini bulup başını okşayıp eft yollayacağım. gelsin sevaplar, bonuslar.
hoşlanılan kızın elinde görülebilecek en kötü şey
-
"yüzük amk yüzük lan yüzük ibneler!!!"
keko müzikten gına gelmesi
-
abi artık ne radyo açabiliyoruz ne de spotify'de karışık liste dinleyebiliyoruz. her yeri esir almış bunlar.
böyle gırtlaktan bağıra bağıra arabesk rap söylemeler, almanca bir şeyler mırıldanmalar, vs vs... bir de düetlerine mustafa ceceli'yi katıyorlar. allah affetsin 2x oluyor...
bıktık abi resmen ülkenin üzerine karabulut gibi çöktü bu arabeskçiler.
ömür dediğin
-
"âmâların kendi dünyaları vardır, kendine has dünyaları. siz bilmezsiniz. bu dünyayı görsem nolur, görmesem nolur...o bir pencere. sen bakıp geçtin ablacım, ben bakmadan geçtim."
6 aylıkken cehalet sonucu gözlerini kaybeden sivaslı turan dedenin müthiş sabır ve tevekkül öyküsünün bizleri hüngür şakır ağlattığı program olmuştur bu akşam.
acaba gözleri gerçekten görmeyen kim?
21 cm'nin üstünde 5 saat zıplamak
-
lan allah belamı versin topuklu ayakkabıdan bahsettiğini entryleri okuyunca anladım. içimin bu kadar fesat olduğunu bilmiyordum. kız çok fena gaf yapmış yalnız, yazık.
yaran diyaloglar
-
(bkz: based on a true story)
bir grup türk öğrenci new york'ta bir cafede oturmuş türkçe muhabbet etmektedir. yanlarına izbandut ya da zebellah olarak nitelendirilebilecek irilikte bir zenci yaklaşır, eğilir:
- birader, türk müsünüz?
sanki bir amerikan filmine dublaj yapılmış kadar düzgün türkçe konuşan bu amerikalı zenci, arkadaşları dumura uğratır, olaylar gelişir:
- ııh, evet abi.. ee, sen?
- yok ben amerikalıyım, incirlik'te dört sene kaldım da, ondan bu kadar iyi türkçe konuşuyorum.. burada güzel adana yapan bi yer biliyor musunuz diye soracaktım..
- yok abi, biz de yeni geldik new york'a..
- ulan koduumun memleketinde de güzel bi adana yapan yer yok mına koyiim!!
ronaldinho gaucho
-
onu büyük yapan bence kesinlikle şu sözleridir:
"oğlumla bahçemizde top oynardık. ikimiz de en sevdiğimiz futbolcular olurduk. oğlum ben olurdu, ben ise ali lukunku."
işte bu yüzden seviyoruz bu adamı. sen gel mübarek adam.
debe editi: ulan bahçeli, yaktın ülkeyi.
club'a giden kızdan anne olur mu
-
hayatında yurt dışı görmemiş, denize girmemiş, kocası tarafından tecavüze uğramış her gün fiziksel ve psikolojik şiddet görmüş kadından anne oluyor ise...sosyalleşip içinden geleni yaparak mutlu olan ve mutluluğu ileride çocuğuna aktaracak kızdan da tabiki de anne olur
dabbe
-
fragmanında "hasan karacadag's dabbe" yazan film. bi de david lynch's dabbe var çünkü.*