hesabın var mı? giriş yap

  • 12 - 13 yaşlarındaydım. erdek'te denize giriyorum, yüzme bilmediğim halde boyumu aşan bir yere gelmişim. çırpındım ve sahilde oturan enişteme doğru çığlık attım. sonra giderek gömüldüm karanlık suya. bilincimi yitirmeden önce aklıma gelen son şey, "umarım ailem çok fazla üzülmez" oldu. aradan kaç sene geçti, işte o son saniyeleri ve ne düşündüğümü hala unutmuyorum. sonra gelip eniştem beni kurtarmış. kumların üzerinde su kusarken kendime geldiğimi hatırlıyorum. eğer ölmüş olsaydım, son anlarımı yaşarken düşündüğüm şey ailem olacaktı.

  • gören de sıkılıp bezmedi çalıştı çabaladı dişinden tırnağından artırıp başlattığı işini büyütüp sektörde lider hale gelip aldı zanneder.

    "dünya kadar malın olacağına fındık kadar .mın olsun" diye demeç verse daha şık ve samimi olurdu kendine göre bence.

    edit: fındır'ı fındık olarak düzelttim nickmiodanemis'e teşekkürler :)

  • 60 yaşındasın yetmedi

    120 tane cihangirde evin var yetmedi

    yalıda oturuyosun yetmedi

    reklamcı oldun o sıfatınla yetmedi

    hala yalakalık peşindesin , ne olsa yetecek sana merak ediyorum.

  • anneannem. evde herseyi kontrol altinda tutmak isteyen, cocuklari ve torunlari icin fazla kaygilanan turk anneanne modeli.

    mesela cay koyacaksinizdir, biseyler ariosunuz, o sirada anne anne de sizi gorebilecegi bir acida namaz kiliyor, ocaga gidiyorsunuz hemen bir "aalllaaahhuuuekber", kibriti elinize aliosunuz "eshhheeeeduenlaaa".. bu sekilde siz kararsiz bir tavsan gibi ordan oraya oyalanip bisey yapamazken anneanne namazin o kismini bitiriyor, selam verip hemen geliyor ve "dur yavrum ben tupu yeni degistirttiydim agzi tam yerlesmis mi bakayim" diyor herseryi hallediyor cayi koyuyor, bir de kek kurabiye cikartiyor.. namaza devam ediyor. siz de kumandayi alip tvyi aciyorsunuz, ingiltere-arjantin macini izlemeye koyuluosunuz..

  • yazarlardan biri; "anana sor" demiş...

    ben anneme bunu hiç sormadım ama hayatının son 14 yılını felçli geçiren babama, yeni doğurduğu bir çocuk gibi özenerek baktığını gördükçe, hiçbir mantığı olmayan evlilik için en mantıklı hareketin aşk evliliği olabileceğini anladım. kimse kimseye bakmak zorunda değil ama insan sevdiği, aşık olduğu birine bakmaktan yüksünmüyor sanırım.