hesabın var mı? giriş yap

  • türkçeye "cumartesi gecesi felci" şeklinde çevrilebilen bir hastalık. aslında tam hastalık değil. nasıl diyeceğimi bilemedim unutmuşum tıp dilini, anlatayım. mesela elinizin üstüne (eliniz abuk bir biçimde kıvrık) saatlerce yatarsanız (ki rahatsız olmadan bu şekilde yatabilmeniz için için ya feci baygın, ya sarhoş, ya da rehine filan olmanız gerek) oradaki sinir iletiminiz de bir aksama, bir kopukluk meydana gelir. el felçli gibi olur, normal hale dönmez. bu durumun derecesine göre, belirli bir süre (haftalar, aylar sürebilir) eli normal konumda tutabilecek alçı ya da daha mantıklı olarak atel takılır.

    isminin bu şekilde olması da, durumun, cumartesi gecesi içip içip sızanlarda (cumartesi gecesi içilince sızılmıyor tabi bir tek de, normalde en çok o gece içiliyor diye) çok görülmesinden kaynaklanır. bazı doktorlar da "cumartesi, tatil günü almışsın sevgilini/eşini yatırmışsın koluna, uyandırmaya kıyamamışsın, olan olmuş, ondan olmuş" derler, aralarında kikirderler.

  • şehzade bilal'in buyruğudur. "herkes bir playstation'ı, xbox'ı olsun ister ama herkesin alabileceği şeyler değil." demiştir hazretleri. ps5'le aynı fiyattan, 500 euro'dan çıkış yapmış ps4 çıktığı sene 1400 tl'lik fiyatla, büyük oranda herkesin alabileceği bir şeyken ps5'in 8300 olması oyunlarının 600-700 lira olmasında babasının ve partisinin payı yoktur tabii. ilerleyen günlerde daha başka neleri alamayacağımızı da kendisi, babası ya da eniştesi açıklar umarım. biz de yerimizi biliriz böylece.

    edit: (bkz: sma hastası enis talha'ya nefes ol)
    sma savaşçısı öykü semra

  • yakın zamanda bir yerli akıllı telefon şiarıyla tanıtımlara başlayan ve hükümet tarafından da göklere çıkarılan vestel'in durumudur.

    yazılımı, merkezi işlem parçası vs. amerikan yapımı bir telefon olan venus, raks'ın dışarıdan getirip üzerine kendi etiketini yapıştırdığı cep telefonu ne kadar yerliyse, o kadar yerlidir.

    yıllarca batının eski teknoloji ürünlerini amerikalı iş ortaklarıyla yaptığı anlaşmalarla ülkemizde üretip "yerli üretim" diye halkımıza kakalayanların geleneği aynen devam etmektedir.

    nasıl ki koç, vakti zamanında anadol'un motorunu ingiltere'den kent motor'dan alıp, getirtip, türkiye'de ürettiği saca takıp, yerli otomobil diye reklam yapmışsa, vestel de aynını kendi ürünlerinde yapmaktadır.

    vestel'in değil cep telefonu, ürettiği televizyonun içerisinde bile yurt dışı üretimi pek çok parça vardır. vestel'in ürettiği buzdolabının motoru bile italya'dan gelmektedir.

    koç, sabancı, zorlu vs. bunlardan yüzde yüz yerli nitelikte herhangi bir kalkınma hamlesi beklenemez. çünkü bunlar bütün yatırım ve üretim kararlarını uluslararası iş ortaklarından icazet alarak yapıyorlar ve asıl düşündükleri şey de bu ülkenin kalkınmasından önce kendi lüks yaşantılarının devamıdır.

    bu kadar basit

    emperyalizme bağımlı kapitalist türkiye'de daha fazlasını beklemek sistem değişikliği gerektirir.