hesabın var mı? giriş yap

  • çok da fifi durumdur.

    birileri dünya sağlık örgütüne türkiye adlı bir ülkenin varlığını ve mevcut siyasi tablosunu hatırlatsın lütfen.

    işlenmiş et de neymiş? ülke komple uranyum gibi amk; hala niye ölmedik ona şaşıyorum.

  • nba'de şimdilik tüm zamanların;

    - en çok sayı atan 5.
    - en çok ribaund alan 14.
    - maç başına en çok ribaund çeken 27.
    - boyalı alandan en çok sayı bulan 5.
    - boyalı alan yüzdesi en yüksek 2.
    - serbest atıştan en çok sayı bulan 17.
    - en çok blok yapan 7.
    - maç başına en çok blok yapan 15.
    - en çok süre alan 17.
    - maç başına en çok süre alan 17. oyuncusudur.

    işte böyle bir oyuncudur shaq!

    istatistiklerle ölçülemeyecek bir şey daha; kendisi amerikan basketbol ligi'nin gördüğü en eğlenceli ve sempatik oyuncu olabilir. bugün yaşlılığına bağlı göreli performans kaybı yüzünden geçmişini ve parmaklarında bulunan 4 şampiyonluk yüzüğünü çabucak unutanlara ithaf olsun.

    not: bu istatistiklerden bir kısmını, kariyeri sonlanmadan geliştireceği muhakkaktır.

  • her iki dedem de köylü değildi. ikisi de memleketlerinden 4-5 yaş civarı aileleriyle çıkıp başkente gelmiş, her ikisi de memur olmayı seçmiş. hatta bir tanesi 1950 de ankaranin belediyecilik anlayışla yapılan ilk semtinden taksitle ev almış. yanlış duymadınız. 1950 de milletin boş arsaları telle çevirip benim dediği zamanlarda adam gitmiş taksitle ev almış. dedelerden memuruz yani biz. babam da anam da memurdu. hal böyleyken ben de dünyaca ünlü bir tasarımcı falan olamazdım heralde ola ola ben de memurum oldum :)

    ha tabii bir de her iki dedenin de köylü olmaması demek ilkokulda yazin millet köyüne giderken senin gidecek bir köyün olmaması demek o yaşlarda üzülmek demek..

  • biz ise ingiltere vizesi için 7 sülalemizin hüviyetini paylaşmak, bordro ve mali bilgilerimizi göstermek, yüzlerce soruya cevap vermek, üstüne yalnızca 6 aylık vize için bile 100 sterlin ödemek zorundayız.

    işte dünya lideri böyle olunur arkadaşlar. kimsenin de buna bir itirazı olduğunu sanmıyorum artık.

  • burun ameliyatı geçirip sonrasında (kış aylarına denk geldiğinden, klima vs etkileri bir de) fena bir burun tıkanıklığı yaşayan şahsımın önereceği fikirler:

    - burnu çekmeyin, sümkürmeyin. illa bir şey çıkarmak istiyorsanız duş sonrası yapmayı deneyin.
    - duş sonrası kulak çubuğu ile bolca saf zeytin yağını burun içlerine sürün ve hafifçe çekin, aynı işlemi bepanthen ile de yapabilirsiniz ama onu çekmeyin.
    - kaynar su-vicks karışımı olan bir kaptaki buharı en az bir 5 dk çekin. yukarıdaki işlemleri bundan sonra da yapabilirsiniz.
    - buhar makinası hiç kullanmadım ama yatak odasında daha fazla olmak üzere ve oturma odasında kalorifer yanlarında nemli bez-havlu ya da su mutlaka bulunuyor. bu yöntem boğaz kuruluğunu da önlüyor.
    - serum fizyolojik / izotonik steril kullanmak. bildiğin tuzlu su. kendin de yapıp kullanabilirsin. ben eczaneden alıyorum. günde 2-3 kere buruna sıkıp çekiyorum, sonrasında sümkürebilirsiniz size kalmış.
    - nazalnem burun spreyi kullanmak. burun içi nemlendiricidir. zeytinyağı-bepanthen işleminin aynısı yapıyor ama dışarıda daha pratik oluyor. benim işte masamda duruyor mesela. özellikle ofis klimaları berbat yapıyor burnu. her deliğe birer kere sıkıp başı yukarıda tutacaksın 10 sn. genize kaçabiliyor bazen dikkat edin. burunu büyük ölçüde nemlendirip nefes almayı sağlıyor.
    - en pratiklerinden ama geçici çözüm burun deliklerine vicks sürmek.

    benim büyük ölçüde burnumu açtı bu yöntemler ama zaten septum deviasyon/konka ameliyatı olduğum için burnumun gitgide düzelmesinden de kaynaklanıyor olabilir :)

    hiçbiri yararlı olmuyorsa doktora görünmek şart. sol burnumun deliğinin %80 kapalı olduğunu 29 yaşımda muayeneden sonra öğrendim. bunlar çare olmuyor o zaman.