ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
final four'da iki türk takımı olması
-
torbadan top çekilmiyor burada. neymiş olasılığı 1/16 olan şeymiş. bu kafayla erzurumspor ile galatasaray'ın da şampiyonluk şansları eşit oluyor.
türk basketbol tarihinin en büyük başarısıdır fenerbahçe'nin euroleague şampiyonluğu sonrası.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sanırım evrene yolladığım tüm mesajlar kenan evren'e gidiyor. darbe üstüne darbe yiyorum resmen"
ünlü birini görünce tanımazdan gelmek
-
sene 2002-2003 falan, üniversitedeyim o zamanlar izmir’de. tarsus’lu bir arkadaşım vardı onunla buluşacaktık, kordon’da rakı içecektik. buluşmadan 2 saat önce aradı abi benim memleketten arkadaşlar geldi, onlar da bize katılsa olur mu dedi. ben de hiç sevmem bu son dakika değişikliklerini, tanımadığım insanlarla takılmayı falan. küfrede küfrede tamam dedim. akşam gittim bunlar 3 erkek oturuyor, 2 tanesi (biri benim arkadaşım olmak üzere) zenci kadar esmer diğer çocuk da uzun boylu sapsarı bişey. neyse söylene söylene oturdum 4 erkek napcaz diye, arkadaş öbür çocukla tanıştırdı. sonra da kıvanç’ı tanıyosundur zaten dedi. o laftan sonra 1 dk. falan bakmışımdır adama yok ya çıkaramadım aynı bölümde miyiz diye sordum. arkadaş olm adam güzellik yarışmasında birinci oldu hiç mi görmedin amk dedi. ben de abi erkek güzellik yarışmalarını takip etmiyorum senin gibi diyerek aklımca lafı soktum arkadaşa. neyse uzun lafın kısası bütün akşam oturduk kıvanç anlattı durdu, gülümsemedim bile, 2-3 kez muhabbete girdim sadece. aslında adam da kötü niyetli değildi, benim sıkıldığımı anlayıp bana kişisel sorular bile sordu ama işte olmayınca olmuyo. yıllar sonra o kıvanç türkiye’nin en popüler insanlarından biri olurken ben de aynı meymenetsiz surat ifadem ile bu satırları yazıyorum.
gmail
-
fatura ödenmediğinde yada modem koptuğunda "kabloda kalan interneti kullanan" mail servisi.
edit: böyle kabloyu bir uçtan sıkıp bilgisayara doğru sıyırıyorsun o zaman hızlanıyor bile. upload yaparken ters yöne sıyırıyorsun haliyle.
kararı yok hükmünde sayıyoruz
-
az önce cnntürk ekranında gördüğüm yazı. arka planda ömer çelik.
yani diyorlar ki ap istediği kararı alsın biz yok sayıyoruz. napcanız, akp genel merkezinde 7şerden iki takım kendi kendinize müzakere mi etceniz? "avrupa birliği" yerine "avruba dirliği"ni mi kuracaksınız? lise münazarası mı düzenleyeceksiniz?
(bkz: abidas)
(bkz: nikke)
(bkz: nev balans)
link
edit: imla
edit2: "ab'li yetkililer kendi görüşlerini kurumlarının görüşü olarak yansıtıyorlar " diyor bir de. ya ne olacaktı, yazılı bir kitaptan ya da bir liderden mi alacaklardı talimatları? el kaldır indir olayı o mecliste olmayınca şaşırdınız herhalde.
edit3: link eklendi
edit 4: minnak çocukların yürekleri ısınsın, gözleri gülsün, büyüyünce ne feodal ağaların ne de terör örgütlerinin eline düşmesin, eğitimli birer birey olsunlar diye (bkz: oyuncaklar otostopta)
bir erkeğin kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
-
garsona şampiyon diye seslenmesi değildir. komik lan. ben de bundan sonra şampiyon diycem.
23 nisan 2018 tsk'nın meclisi terk etmesi
-
tsk'nın siyasallaştığını gösteren rezalet.
akp'li vekil konuşurken terk etse, burada askeri vesayet diye ağlayacak akp'liler şimdi bu işe bir kulp ararlar.
hdp'li vekil 5 dk önce "ermeni soykırı", "kürt illeri", "kürt kökenli değiliz kürtüz", "devlet kürt illerinde zulüm yapıyor" derken değil de, konuşma sırası iyi parti'ye gelince gerçekleşmesi de tsk'nın yeni hassasiyetinin ne olduğunu gösteriyor. vatan mı, makam mı?
bonus (bkz: 23 nisan 2018 rte'nin ysk açıklaması)
vedat milor
-
bolulu teyzenin mantarı için: - "çok güzel. fransa'da bunu şaraplı lüdon sosu ile yaparlar." teyze: - "o da güzel olur."
şarap yorumlarıyla kadınları etkilemeye çalışmak
-
- öküzgözü mahsülü böyle oluyor aslı, bulanık fakat son derece lezzetli
- o içtiğin salataya gelen balzamik sirke naci
- vermiycen yani
- yani
bill gates'in güneşi karartma projesi
-
(bkz: ulan bu matrixin başlangıcı)
aşil paradoksu
-
ilk çağ felsefecilerinden elea okulunun en önemli ikinci filozofu (birinci filozof (bkz: parmendies)) zenonun öne sürdüğü bir paradoksdur.
zenon'a göre haraket imkansızdır, bunu da belirli bir zaman içinde hiçbir mesafenin aşılamayacağını düşüncesi üzerine söyler, bir paradoks yaratır. görsel
iddia:
aşil kaplumbağaya her yaklaştığında kaplumbağa da bir mesafe alacağı için başka bir noktaya ulaşacaktır, böylece bir doğrunun sonsuz sayıdaki noktadan oluştuğu varsayımına göre asla geçemez, geçebilmesi için sonsuz bir mesafeyi sonlu bir zaman zarfında alması gerekir.
çözümü:
öncelikle basit bir matematikle bu sorun çözülebilir, aşilin hızı 10 m/s kaplumbağanın hızı ise 1 m/s olsun ve 100m avans ile önde başlamış olsun. katedilen süreyi de t olarak belirtelim
10*(t) = 1*(t) + 100 hesaplamasına göre 11.11 sn sonra aşil kaplumbağayı yakalayacaktır. başlıktaki sonsuz ıraksama yönetimiyle de çözülebilir.
peki zenon bu çözümü bilmiyor muydu, en nihayetinde pratikte aşilin kaplumbağayı yakalayacağını biliyordu ona göre gözlem-pratik ile matematiksel felsefenin bakış açısının başka başka şeyler olduğu yönündedir.
çıkarttığımız sonuçlara göre değerlendirmeleri yapalım:
zenon matematiksel-felsefe açısından kesinlikle haklıdır ama örneği yanlıştır bugün biliyoruz ki uzay zaman içinde matematik ve fizik kullanarak herşeyi hesaplayabiliyoruz. einstenin görelilik kanuna göre tüm hızlar, bir referans çerçevesine göre ölçülür. (bkz: referans çerçevesi)
ama örneğin programlama yaparken kullanılan recursive fonskiyonlarda zenonun paradoksu çalışır, sonsuz döngüye girer.
buradan da anlaşılacağı gibi zenonun asla yakalayamaz ifadesindeki asla kelimesi yanlıştır, ortama göre değişebilir.
buluşulacak arkadaşa doğru yürürkenki sıkıntı
-
aramaya inandım ama yok sanırım böyle bi başlık.
sadece bende mi oluyor bilmiyorum ama uzakta gördüğüm arkadaşa doğru giderken yaşadığım sıkıntıdır.
uzaktan görürsün elinle işaret edersin ve yürümeye başlayınca o sıkıntı da başlar. adamın gözüne bakamıyosun kafanı çevirip sağa sola bakarak o 15 20 saniyeyi eritmeye uğraşırsın. gözüne bakıp mal mal da gülmek istemiyorsun.. en nihayetinde sıkıntılı geçen bir süreçtir. ya da ben mal olabilirim tabi bu da kuvvetli bir ihtimal.