hesabın var mı? giriş yap

  • 60'lı yılların ortalarında lsd ile yaptığı deneyler sırasında san franciscodaki caz atölyesinde bir gösteriye katılır ve ortalığı kasıp kavurur. seyirciler arasında saint john klisesi kurucularından franza king de vardır. coltrane'den inanılmaz etkilenen king sonralarda coltrane'i tabiri caiz ise tanrı olarak tanımlar. daha sonra ise tanrı sıfatı yerini gerçek azizliğe bırakır ve kendisi artık (bkz: st. john coltrane) olarak anılır. hala saint john kilisesi faaliyet göstermekte ve coltrane resmi azizler listesinde bulunmaktadır.

    not: afrika ortodoks kiliselerinin çoğunda seremoni ve törenlerde gospel müzik kullanılır.

    tanım : gospel, kilisedeki törenler esnasında org ya da piyano eşliğiyle, genellikle bir kadın vokalin söylediği doğaçlamalardır.

    edit: minortom arkadaşın uyarısı üzerine tam ayrımı yapmak adına bahse konu klise müziği gospel olarak düzeltilmiştir.

  • nezahat onbaşı vardı mesela.. annesi öldüğü için 9 yaşından itibaren alay komutanı olan babasının görev aldığı cephelerde yer aldı.. asker yetişti ve bir çok savaşta yer aldı.. neden biliyor musun ? bayrağı ve toprak bütünlüğü için, bağımsızlığını sağlayabilmek için.. kendi ülkende duracaktın, savaşacaktın o zaman.. madem milli marşın senin için bu kadar önemli, savaşacaktın.. iki mermi sesiyle kaçmayacaktın topraklarından.. halide edib adıvar gibi, şerife bacı gibi savaşıp kahraman olarak anılacaktın yüzyıllar sonra bile.. yok öyle iki mermi sesi duyunca topraklarını satmak.. bak biz de milli mücadele veriyoruz ülkeyi size bırakmamak için.. avucunuzu yalarsınız yani.. yakında hepiniz gideceksiniz..

  • gunu bok gibi gecmis binbir dert tasayla gunu bitirmis
    gunu bitirirken de pili bitmis bir babanin

    sizip kaldigi koltukta
    boyu 90 santim olan 2 yasindaki oglunun

    kendi boyundan buyuk yastik bir elinde
    diger eliyle basini koydugu sert koltuk kolcagindan ayirmaya tum gucuyle israr ettigi

    babanin o sersemlikle

    n`oluyoruz lan
    deyip gozunu actiginda ogluyla gozgoze gelip

    baba yassik baba yassik
    lafini duydugu andir.

    ki omre bedeldir.

  • markette veya barda satılması ile arasında fark yoktur. laik bir ülkede normal durumdur. istemeyen almasın, içmesin. isteyen kararında içsin ve alkollü araç kullanmasın. kimse de kimseye karışmasın.

    drink responsibly

    not: alkol kullanmıyorum. kullanana da laf etmiyorum. alkol almayan herkese bu bakış açısını tavsiye ederim.

  • geniş anlamda, inancın; dar anlamda onu tekelleştirerek insanları başat olarak korku aracılığıyla rızaya zorlayan tüm dini öğretilerin ve onları taşıyan topluma ve elitlere dair tüm dinamiklerin eleştirisini yapmaya çalışan güney kore yapımı başka bir dizi.

    --- spoiler ---

    yılların türkiye deneyiminden bakıldığında dizinin, türkiye ve muadili otoriter yönetimlerin at başıyla gittiği ve popülist rıza musluklarının bir türlü kesilmediği birçok "gelişmekte olan"- hatta artık bu sıfat da tartışılmalı diye düşünüyorum- ülke seyircisine söyleyebileceği çok şey var. new truth ve arrowhead, ayrı ayrı, bu rasyonalite dışı düşüncelerden-hislerden nemalanan çıkar gruplarının, sırasıyla, görece kurumsallaşmış ve paramiliter organizasyon biçimlerinin temsilleri olarak karşımıza çıkıyor.

    sodo ise yaşanan olağanüstü olguya karşı mantıki tutarlılığı ve vicdanı ağır basan karşı örgütlenmenin temsili. zamanla izleyici olarak öğreniyoruz ki sodo örgütünün üst düzey üyeleri de bu doğaüstü gözüken olgulardan çok acı bir şekilde nasiplerini almışlar ve bu acıları kuşanarak, dizide görece başarılı bir şekilde aktarılan, çılgınlık ortamında hem akıl ve kalp sağlıklarını korumaya hem de toplumsal dengeleri toparlamaya çalışıyorlar.

    ilk sezon, yukarıda yazarların da belirttiği gibi, birçok soruya cevap vermeden bu çıkar grubu haline gelen güçler arasındaki kavgayı ve ortaya çıkan toplumsal karmaşanın değişik boyutlarını işliyor. son bölümde, bebeğin ölüme mahkum edilmesi sonrası işlenen doktrine dair tutarsızlıklar meselesi( insan günahkâr mı doğar*original sin*yoksa sadece yaptıklarından mı sorumludur) toplumsal rızanın alınması noktasında büyük zorluklar yaratan bir bağlamı beraberinde getiriyor. new truth ve ekstra-legal tetikçisi olarak hareket eden arrowhead üyeleri bunun "ortaya çıkmasını" engelleyemiyorlar. ailesinin çabasıyla çocuğun kurtulması ve sodo örgütünün kurucularından biri olduğunu anladığımız, önceden arrowhead grubunun aşırılıkları yüzünden annesini kaybeden avukat kadın karakter bebeği yanmış cesetlerin arasından çıkartırken insanlar şok içinde olanı biteni izliyorlar. sinema izleyicisi için bu sahneler bir yerlerden feci bir şekilde tanıdık: https://www.framestore.com/…ildrenofmen?language=en

    özetle, hellbound, şu gittikçe eşitsiz ve adaletsiz hale gelen dünyada türlü felaketlerle karşı olduğumuz ( küresel ısınma, salgın hastalıklar, yükselen sağ aşırıcılık, nükleer savaş tehlikesi, enerji krizi, siber savaşlar vs.) bu dönemde, insanlığın metafiziki meselelere sorgulamadan teslim olmak yerine karşı karşıya oldukları tehditlere karşı farklı yaklaşımlarıyla uzlaşarak "bir arada" nasıl hareket edebileceğine dair bir düşünce-his demetini bize sunuyor.

    ülkemiz, ben şu satırları yazarken bile kötü-yetersiz- fırsatçı yönetimle yüzleşmeyen ve bilmem kaçıncı kurtuluş savaşı güzellemesi yapan bir iktidarın elinde bilimsel gerçekler yerine "faiz sebep enflasyon sonuçtur", " dış güçler bize saldırıyor" vs. gibi gerçeklerle bağdaşmayan inanç kırıntılarıyla daha büyük imkansızlık ve yoksunluklara sürüklenmeye devam ediyor. bu diziyi de izlerken "ne yapmalı" diye düşünmekte fayda var.
    --- spoiler ---