hesabın var mı? giriş yap

  • velkamtı orta doğu ülkesi havaalanlarından birine daha.
    hem diyorsun ki frankfurt gibi bir hub alanı ekarte edecek, hem de koyacağın isme bak.
    aman neyse bu memleket işleri beni çok geriyor.
    gençler öne çıksın, tartışa dursun. ben nohut pişircem.
    ekşi sözlük teyzesiyim.

    not: nohut tarifi istemeyin.

  • mansur başkan'ın açıklamasına göre athena ankara'daki konser teklifini bir şartla kabul etmiş ve o şart da aldıkları paranın tamamını mehmetçik vakfı'na bağışlamakmış. istanbul'daki durumu bilmem ama ankara'da durum böyleyken farklı olduğunu sanmam.

  • cumhuriyetin kurulduğu zamanlar, yeni fabrikalar da beraberinde açılmış ama çalışmak isteyen işçi bulunamadığı için işçilerin en az 5 yıl çalışmaları karşılığında ayrılsalar bile alabilecekleri paranın teminatı olarak ortaya çıkmış bir şeydir bu kıdem tazminatı ve zamanla şimdiki halini almıştır. velev ki bugün kaldırılması gündemde, hal böyleyken bizler ötv’nin çok yüksek olduğunu, kaldırılması isterken. hükümet daha da tezat bir hareketle kıdem tazminatını kaldırmak istemektedir, bu ne yaman bir çelişkidir? bizleri yok etmek mi istiyorsunuz? kolayca işten çıkarılıp, taş mı kemirelim istiyorsunuz?! hiç mi vicdan, allah korkusu yok siz de? bu nasıl bir aymazlıktır, yardım et allah’ım!

  • ahahahhahaaa az önce efsane bir sahnesine şahit olduğum dizi. 3 katlı bir evin çatısından düşen kızı en az bir 15 metrelik depar atıp aşağıda yakalayan erkek karakteri görmemle yarılmam bir oldu. lan hadi senarist yazdı, yönetmen çekelim dedi de ey oyuncular siz neden oynadınız lan bunu ? *

    (bkz: lan hepiniz ordaydınız be) *

  • akşamüstüne doğru bir sıkıntı başlardı... hala da olur böyle..
    eski pazar günleri; en çok radyodan dinlenen futbol maçlarının sesi, ütülenen önlüklerin kokusu, yıkanmış çamaşırların ıslaklığı, son ana bırakılmış ödevlerin karın ağrısıydı. cenk koray ve telekutu, evet hayır yarışması, izmir marşıydı. bizimkiler dizisinin bitmeyen vasatlığının hükümdarlığıydı.. eski pazarlar, hafta sonuna sığdırmaya çalıştığımız hayatımızın özgür yanının ellerini yeniden bağlayan saatlerin adıydı. coşkumuzun ağır ağır sönüşüydü. doyulmayan oyunların, müthiş gevşemelerin sonuydu. toparlanma vaktiydi. zira pazartesi ağır misafirdir ayakta karşılanması gereken... istiklal marşı, ve sabahın köründe midenin kabul etmediği zorla yenmeye çalışılan kahvaltılar... henüz hakim olunmayan bir hayatın zorunlu kuralları...
    herşeyin bir sonu vardırı en çok hatırlatan gündür pazar günleri bana hala...

  • "şunu hemen söylemeliyim ki, benim ya da diğer ateistlerin din karşısında ara sıra takındığımız bu düşmanca tavır sadece kelimelerle sınırlıdır. ben ilahiyat kaynaklı bir anlaşmazlık yüzünden hiç bir yere bomba atmayacağım, kimsenin kafasını kesmeyeceğim, kimseye taş fırlatmayacağım, kimseyi çarmıha gerip yakmayacağım, kimseye işkence etmeyeceğim veya gökdelenlere uçakla çarpmayacağım." sözünün sahibi.