hesabın var mı? giriş yap

  • sebebi sinüsün daha bizden olması değildir. bilakis sinüs karşı mahallenin güzel kızıdır. daha uzaktır, ulaşılmazdır. kosinüs işe komşu kızıdır. yakındır, tanıdıktır. sen küçükken kosinüs büyük görünür, dünyada ondan güzeli yoktur. ama sen büyüdükçe kosinüs gözden düşer, sinüs de gözünde büyümeye başlar. ama hiçbir zaman sinüs seninle bir olamaz çünkü bu aşk üçgeninin kurallarını ihlal eder.

    (bkz: iç açının günlüğü)

  • doksanlı yılların sonu olsa gerek, ayakkabı satan küçük bir dükkanda çalışıyordum yazın. malum zor durumdaydık, yoksa neden çalışsın bir çocuk bütün gün, dört gözle beklediği yaz tatilinde...

    dükkanın sahibi haftalık verirdi bana. yemek paramı da yine haftalık olarak verirdi. yemek parası dediysem öyle matah bir şey değil. bir ihtimal esnaf lokantasında kuru-pilav yersin. velhasıl o paradan da ne kadar arttırırsam kardır diye, caminin önünde duran tostçuya gidip,

    "abi boş tostu ne kadara yaparsın" diye sormuştum.

    "boş tost"

    öyle ekmeğin üzerine biraz sulu salça sürüp ısıtıp verecek. verdi de. 3 ay o boş tostla doyurdum karnımı. çeşmeden su bir de. anneme de haftalığıma zam yaptılar dedim. karnımı lokantada doyurduğumu, köfte pilav falan yediğimi söyledim hep. hala bilmez canım benim. bilmesin de.

    kimse bilmesin boş tostun yavan tadını. hele çocuklar hiç bilmesin. onlar köfte yesin hep. çok mu zor?

  • yaşadığı gezegene iyi davranan ve karşılığını alan adam. can verdiği orman sayesinde binlerce hayvana da doğal ortamını kazandırmış. aslında dünya'nın mantığı basit. yaşam,hayat, ver,al. bir şeyleri yaşattıkça karşılığını alıyoruz ama genellikle mahvetme,yağmalama,savaşma üzerine kurulu insanoğlu düzeni bunun önüne geçiyor. eğer ki gerçekten amacına hizmet eden bir nobel barış öüdülü varsa bu adam kesinlikle ödülü hak etmektedir.