hesabın var mı? giriş yap

  • iş iyiliğe gelince yaptığı iyiliği 50 milyon defa gösterirler.
    iş vergi kaçırmaya gelince 50 milyon tane inlik cinlik yaparlar.

  • üst edit: 'ben aşılıyım' maskesi takarsa eğer usulca eğilip, turiste kendini sevdirebilecek insandır aynı zamanda.

    o ne cesaret yiğidim? cesaretinden dolayı evde balkonlara çıkıp alkışlanacak kişidir aynı zamanda.

    düşünsene: tc vatandaşısın; yazlık yerde, plajda veya çarşıda yürüyorsun, elde bim poşeti.

    karşıdan bi turist geliyor. onu gördüğün anda hafif bir korku, böyle içe doğru büzüşme.

    git gide yaklaşıyor. göz göze geldiniz. kafanda deli sorular, panik haldesin. yanında aşı olsa şak diye koluna sokacak durumdasın öyle bir an.

    uzaktan bir polis de cem yılmaz'ın (bkz: şu müslüman mı lan) repliğindeki gibi "şu türk mü lan?" diyerek, anbean süreci izliyor.

    gerilim filmi resmen. seni gören turist o an şikayet etse sıçtın mavisi.

    içinde olmasak çok eğlenceli bi ülke aslında.

  • aynı zamanda videoyla güldürmüştür.

    'marksizm var, nazizm var. bütün bu zırvalıklar bir arada duruyorlar'.

  • gallup'un araştırmalarına göre amerikan ulusal bilim akademi üyelerinin %7 si, ingiltere kraliyet bilim akademisi üyelerinin ise %3.3 ü bir tanrının varlığına inandığını belirtmiştir.

    fbıın 1997 de yaptığı bir araştırmada ise fedaral amerikan hapishanelerindeki suçlularda tanrının varlığına ınanların oranı %99.79 dur.

    (bkz: bu ne yaman celişki anne)

  • 4 kür aldığım kemoterapi( akıllı ilaç) 1 ay kadar nefes almamı sağladı. dayanılmaz karın ağrılarım geçtiği için, aldığım kemoterapiyi bir kez olsun kendime dert etmedim.
    tedavi bittikten sadece bir hafta sonra ağrılarım tekrar başladı. bunun ne anlama geldiğini biliyordum, işe yaramadı.
    yapabilecek hiçbir şeyim yoktu, oturdum ağladım. hıçkıra hıçkıra ağladım. elbet bir çaresini bulacaklar. teşhis konulana kadar 2 ay bu ağrıları çektim, ellerimi ısırdığımı, uluduğumu biliyorum. bir kez daha katlanabilir miyim? çok korkuyorum. çaresizliği yaşamayan bilmiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum. ne dua edecek bir tanrım, ne de oturup anlatabileceğim bir insan var. herkesi kendimden özenle uzaklaştırdım, çünkü çoğu bana "tabuta girmişim" gibi davrandı. sorun değil, kanser, adı bile korkunç. evimi kapattım, anneme taşındım. yanında hep güçlü durmaya çalıştım.
    bugün gidip balkonda sessizce ağladım.

  • abim vardı benim . bu ilaçla sigarayı bıraktı. 2 sene sonra bana tavsiye etti . ben de bıraktım. bıraktığımın 6. ayında abim öldü. halbuki senesi dolunca bana istediğim bir şeyi alacaktı.
    daha duygusal ve şiirsel yazabilirdim de . bu kadarını yazarken bile ağlıyorum. sadece ona söz verdiğim için ölümünün yıkımı bile bana sigara içiremedi. biz kazandık abi.
    not: hayat akıyor su gibi ölümün üzerinden 4 sene geçmiş bitmiş. daha ne sınavlardan geçtim , ne keyifli anlar yaşadım ama sözümden hiç dönmedim .özledim be abi...

  • kardeşimin yaşadığı bir olaydan örnek vereyim. internetten ayakkabı bakıyoruz, bir camper modeli beğendi, sonra gidip mağazada bakıp denemiş. 'pek beğenmediğini' söylediğinde tezgahtar hayretle bakarak 'daha önce camper kullandınız mı?' diye sormuş, kardeşim kullanmadığını söyleyince tepeden bakan bir tavırla 'belli' diye yanıtlamış.
    ne demek belli lan? mecbur muyuz yani camper'ı beğenmeye anlamadım ki ya da camper giymediysek ayakkabı konusunda fikrimiz geçersiz mi oluyor..
    hayır bir de camper yani, lüks mağaza sayılmaz, pahalıca ayakkabılar satan bir dükkan..velev ki armani olsun, gucci olsun..velev ki tezgahtarı değil, dükkan sahibi olsun, marka üzerinden birini aşağılamak görmemişliktir, kekoluktur, kimse kusura bakmasın..