hesabın var mı? giriş yap

  • bir arkadaşım bu durumu bildiğinden aynı yüzüğün pahalı olanıyla ucuz olanını yaptırıp, gerçeğini veriyor kıza. 1 ay falan sonra versene yüzüğü bir bakayım deyip ucuzuyla değiştirmiş el çabukluğuyla. kız hala pahalı olanı taktığını sanıyormuş. kızlar ayık olun azucuk la.

  • 15 sene önce fellik fellik güney amerika dizisi izlediğimizden ötürü iade-i diz-i olayıdır.

  • bayilik ile sık sık karıştırılan, bayilikten çok daha komplike ve ciddi bir sistemdir. franchising sisteminde bir markayı kullanma hakkından daha çok, işlerliği önceden kanıtlanmış olan oturmuş bir mekanizmayı kullanma hakkı cezbedicidir ve işte bu noktada bayilik sistemi ile farklar başlar.
    bayilikte, bir markanın ürün ya da ürünlerinin üretimine ve satışına hak kazanılmaktadır. franchising'de ise ürünün üretiminden sunum şekline, sunumun yapıldığı hizmet noktasının dizaynından personelin eğitimine kadar pek çok konuda ana firmaya bağlılık gerekmektedir. sağladığı en büyük avantaj, başlangıç maliyetlerinin yüksekliğine ve kara geçme süresinin uzunluğuna karşın risklere azami derecede kapalı olan güvenilir yapısıdır.
    franchising veren pek çok marka, mağazanın açılacağı yer, mağazanın dizaynı, hizmet sunum şekli gibi önemli kararları da kendisi almaktadır. franchising hakkını almak isteyen tarafa sadece gerekli finansmanı sağlamak ve franchise haklarını elinde tutmak için çok sıkı ve ciddi olan sözleşme kurallarına uymak kalır.

    franchising, ana firma için de çok mantıklıdır. bu sistem sayesinde firmalar para koymadan, yatırım yapmadan, reklam giderleri dışında para harcamadan her yere yayılabilmektelerdir. sistemini, kanunlarını, piyasasını bilmedikleri ülkelere bu şekilde rahatça girebilmektelerdir ki bu müthiş bir avantajdır.

    franshising'in bu denli popüler olmasına şaşırmamak gerekir. ana firma da, franchise alan da, ulaşılan tüketici de memnundur.

  • baba 135 kilo olmuştur. yani yarım dünya diye tabir edilen safhayı atlamış, kendi çapında ufak bir gezegen olma safhasına gelmiştir. bu muhabbetin konu edildiği bir akşam yemeğinden sonra meyve yemek için bir elma alan atrin mutfakta ayakta televizyon izleyen babayla karşılaşır. elmayı alıp babanın göbeğinin yanından yere bırakır ve bu işlemi 2 3 kere tekrar eder...

    baba: napıyosun lan?
    atrin: kontrol ediyorum.
    baba: neyi kontrol ediyosun? yıkasana lan elmayı?
    atrin: dur yahu elma büyük geldi ama mandalin kesin olur.
    baba: ne olur?
    atrin: yörüngene oturur ya..

    babanın gözlerinin yörüngeden çıkmasının akabinde atrin'in elindeki elmayı kapar ve kapıdan kaçmakta olan atrin'in yörüngesine *çot* sesi ile oturtur. hala acıyo lan sırtım.

  • trenlerdeki lokanta vagonunun olması ve orada alkol satışının yapılması.

    ailelerin gittiği çay bahçelerinde kimi zaman canlı müziğin olması ve çok ucuza insanların güzel vakit geçirebilmesi.

    özel okulların çok az olması, devlet okullarındaki eğitim sisteminin şimdikinden çok daha iyi olması.

    yerli üretim kaliteli ürünlerin olması.

    büyüyen çocuğun kıyafetleri ve eşyalarının komşu ya da akraba çocuklarına verilmesi.

    alkollü nekanların, sinema ve tiyatro salonlarının daha çok olması. sansür olmaması.

    hükümet, cumhurbaşkanı ve başbakanın eleştirilmesi hatta tarafsız haber ve eğlence programlarında bunun yapılması.

    protesto, eylem ve grev yapmanın terör eylemi değil demokratik bir hak olduğunun herkesçe bilinmesi ve yapılması.

    debe edit: sma hastası için ufak bir destek lütfen. https://www.instagram.com/…?igsh=mxn5btc1ng44amo2oq

  • tarihini tam hatirlamamakla beraber soyle bir yorum gormustum zamaninda. reading ile bir takim oynuyodu;*

    "hadi be reading, siz okumus takimsiniz..."

  • - dunya sadece siyah ve beyaz renklerden olussaydi, sizce neler degisirdi?
    - su sacma morcivert kravatinizi takmamis olurdunuz..

  • yapılan bir araştırmada orta doğu'da yaşayan insanların en az 12.000 yıl önce gelişmiş balıkçılık araçları kullandığı ortaya çıkmıştır. görsel - görsel

    arkaik balıkçılığın incelenmesi, kullanılan malzemelerin bitki lifleri, ahşap gibi doğada kolayca çözülen malzemeler olması nedeni ile oldukça zordur. buna rağmen erken balıkçılık teknolojisinin bugüne kadar oluşturulan en büyük koleksiyonlarından biri olan çalışma kullanılan teknikler hakkında araştırmacıların fikir sahibi olmasını sağlamıştır.

    almanya'daki römisch-germanisches zentralmuseum arkeolojik araştırma enstitüsünden antonella pedergnana liderliğindeki ekip, kuzey israil'deki hula vadisi'ndeki ürdün nehri'nde bulunan 19 kemik balık kancası ve altı tane yivli taş üzerinde çalışmıştır. bulunan yivli taşların ağırlık (kurşun) olarak kullanıldığına inanırlar.

    israil tel hai koleji'nden profesör gonen sharon: "kancalar, boyut, özellik ve yapım becerisi açısından modern kancalara inanılmaz derecede benziyor. ayrıca kancalar, balığın kancadan kaçmasını önlemeyi amaçlayan alt çengel gibi günümüz kancalarında nadiren bulunan özelliklere sahiptir." diyor.

    bu karmaşık yöntemler göçebe yaşam tarzından tarımsal yaşam tarzına geçiş ile ortaya çıkmıştır. bu balık avlama araçlarını kullanan insanlar avcı-toplayıcıydılar ancak tek bir yerde, taş evlerde yaşıyorlardı. diğer kaynaklar tükenebilirken, balıklar çok daha kolay bulunabildiği ve yıl boyunca mevcut olduğu için büyük ölçüde balığa yöneldiler.

    kancalarda büyük bir çeşitlilik vardı, bu da farklı balıklar için farklı aletlere ihtiyaç olduğunu anladıklarını gösteriyordu.

    sharon, "kancalara baktığımızda, birbirine benzeyenlerin olmadığını görüyoruz. her kanca boyut, özellik ve stil bakımından farklı. bu değişkenlik, bu insanların balık davranışlarıyla ilgili sahip oldukları mükemmel bilgilerle açıklanabilir.

    hangi boy ve tür balık için hangi kancanın iyi olduğunu ve her balık türü için hangi özelliklerin en iyi sonucu almak için gerekli olduğunu tam olarak biliyorlardı.

    ayrıca, bölgede bulunan balık kemiklerinden, yakalanan balıkların boyutunun çok küçük balıklar ile 2 metreden uzun dev sazanlar arasında değiştiğini biliyoruz." diyor.

    aletler birçok yönden modern kancalara benzese de, bazı farklılıklar da vardır. "jrd balıkçıları (jordan river dureijat) kancalarda delikler açmak yerine (muhtemelen kemikler yeterince güçlü olmadığı için) oltayı kancaya ve ağırlıklara yivler, çıkıntılar ve karmaşık düğümler gibi çeşitli yöntemler ve hatta tutkal kullanarak bağladılar."

    kancaların kıvrımlarındaki bazı oyuklar ve bitki lifi kalıntıları, balıkçıların yapay yemler kullandıklarını düşündürmektedir.

    sharon "sinek balıkçılığının kullanılması, balık davranışı hakkında tam ve derin bir bilgi birikimine işaret ediyor. bazı balık türlerinin su yüzeyine yakın böceklere saldırarak avlandığını ve sinek taklidi yapan yapay bir yeme saldıracağını bilmelisiniz. yani 13.000 yıl öncesine kadar hula gölü balıkları hakkında bilinmesi gereken her şeyi biliyorlardı.” diyor.

    kaynak