hesabın var mı? giriş yap

  • sayıları oldukça azdır. çünkü hala yalnızım

    debe edit: yeşilimi yakan olmadı. demek ki burada da sayıları oldukça azdır.

    yıllar sonra editi: tanıdım böyle birini. kendisi yabancıydı. yollarımız kesişse de ayrılmak zorunda kaldık.

  • kökleri beyrut’ta olan biri olarak buradan dahi şiddetini hissedebildiğimiz patlamadır. şu anda beyrut’ta hasar görmeyen herhangi bir ev yok gibi. akrabalarımızın tamamı beyrut’un merkezinde ve en canlı noktalarında oturuyor. tamamının evinde hasar var fakat şükür ki en kötüsünde cam kesikleri hariç büyük bir şey yok. fakat kent resmen çöktü. zaten elektrik sorunları yaşanıyordu, zaten insanlar çok gergindi, bu patlama resmen koca bir şehiri evsiz bıraktı denebilir.

    patlamanın şiddetini anlayabilmeniz için beyrut’a çok benzeyen kuzeni izmir’den örnek verebilirim. alsancak liman’da bir patlama oluyor ve alsancak yıkılıyor. karşıyaka, bayraklı tarafında hasar görmeyen camları patlamayan ev, zarar görmeyen araç kalmıyor.

    bu boyutta bir hasarın altından devlet bu krizde nasıl kalkacak bilmiyorum. sigorta şirketleri için de çok zor bir durum. insanların çoğu evsiz kalmasa da evler harap halde. elektrik problem. şimdi belki su da problem olacak bilmiyorum. bildiğim bir şey var bu büyük bir felaket ve beyrut’un gerçekten desteğe ihtiyacı var. ortadoğu coğrafyasında ışıldayan bir kent ama çok bahtsız. kuzenleri izmir, iskenderun, selanik ve marsilya mutlaka yardım eli uzatacaktır.

    edit: beyrut’a destek olmak isterseniz şeffaf ve güvenilir bir organizasyon var linki aşağıda.

    https://www.justgiving.com/…lief?utm_term=pyp7gxzyd

  • + anne bunu kırayım mı?
    - yapma çocuğum.
    + bunu kırayım mı o zaman?
    - yapma yavrum.
    + anne bunu kırayım mı peki?
    - hayır evladım.
    + o zaman bunu kırayım mı anne?
    - kır allah'ın cezası kır!
    + neden?

  • ilk defa, "bildiklerimi anlatacağım" dediği zaman doğan çocuklar, pazartesi günü ilkokul birinci sınıfta ikinci döneme başlayacak amk. bir anlatamadı gitti.

  • devlet işleyişini bitirecektir.

    şu an kamuda 1 kişilik iş için 10 kişi alınır, 1 kişi çalışırken torpilli olan 9 tanesi yatar. eğer işten memur atılırsa bu torpilsiz olan ve çalışan bir memur olacağı için devlet işleyişi sekteye uğrar.

    debe editi: babam 30 sene memurluk yaparak emekli oldu. dairedeki çalışan 1 memur oydu. bu gözler maaşlar mutemet tarafından verilirken sadece maaş günü işe gelen, bankadan verilirken hiç işe gelmeyen ya da canı sıkıldığı için gelen kişiler gördü

    bazen rapor aldılar

    (bkz: başak demirtaş çok hasta)

    bazen rapor almaya bile gerek duymadılar.

  • kusura bakmayın ama istanbulu beğenmek için o drone kadar yüksekten bakmak gerekir ona. sokaklarının arasında, evlerinin içlerinde hangi cehalet, geri kafalılık, hayata ve hakikate duyulan nefret ve haset hüküm sürüyor siz biliyorsunuz. denizi, boğazı, cami minare ışıkları, 4 levent trafiğiyse hoşunuza giden şey orasını bilemem. doğru düzgün kent planlaması yapılamamış bir şehrin binalarına bakıp mest olanlara gözlerini insanların yüzlerine çevirmelerini tavsiye ederim. bakalım istanbulda güleryüzlü ve mutlu kaç insan kalmış. hanginiz beşiktaş sahilinde şöyle denize nazır oturup soluklanabiliyor artık.

  • erdoğan'ın 5 yıldır mal bildiriminde değindiği 500 bin tl alacağını hatırlayın. esad bu paranın üstüne yatan kişidir zannımca, erdoğan alacağını almak için nüfuzunu kullanıyor. esad parayı faiziyle ödese de bu tatsızlık bitse artık.

  • (bkz: allah'ım gol)
    15 dakikadır izliyorum adam hat-tricke koşuyo yeminle..

    fatih: silah saklamışlar devleti kandırmışlar
    kılıçdar: ne kandırması herşeyden haberleri var.
    fatih: valiler saklamış
    kılıçdaroğlu: al o zaman valileri görevden. neden almıyorsun alamıyorsun...

    devlet içinde paralel yapı olmaz.
    eğer bu durum oluştuysa, onların döneminde oldu.
    genel müdürü, müsteşarı ben atamadım onlar atadı.
    düne kadar kolkola gittiğiniz adama terör örgütü diyorsunuz.
    fatih: kandırmışlar ama
    kılıçdaroğlu: çocuk musunuz devlet yönetiyorsuz. kandırılıyorsanız devlet yönetemezsiniz...

  • "yıllar önce bir karadeniz kasabasında görev yaparken, kansızlık nedeniyle başvuran bir hastamı muayene ediyordum. konjoktiva dediğimiz alt göz kapağının içine bakarken, bir yandan da :
    'amca sende basur mu var?' dedim.
    kansızlığın baş sebeplerinden biridir ve karadeniz'de bu duruma sık sık rastlanır. amcanın dışarı çıkarken yanındaki arkadaşına söylediğini hâlâ hatırlarım...
    'ne doktormuş be, helal olsun..! gözümden baktı, göötümdekini gördü.' "

    acı çekmeden muayene olma yöntemleri de varmış. sorundan muzdarip olanların bu doktora gözükmesi tavsiye olunur.

    edit: anı bana ait değildir. mail yoluyla elime geçti. paylaşalım dedik.