hesabın var mı? giriş yap

  • bu sabah anneme gittim kahvaltıya. ali ismail'den bahsetmeye başladı. "son görüntüleri gördün mü? ali'yi dovdukleri." başladı hüngür hüngür ağlamaya. sesi titreyerek "bunlar nasıl insanlar? kafasına nasıl vurdular? " dedi zar zor. bir ara durdu "ali'nin annesi.." dedi, tekrar ağlamaya başladı. banyodan mutfak bezini alıp etrafın tozunu almaya başladı. "yine başlayacak eylemler anne" dedim. "oğlum bunların ne yapacağı belli değil, gitme sen." dedi. "ama, ne olacak bunca ölen çocuk, ne olacak bu devletin pislikleri?" deyince ben, 12 eylül'de vurulan dedemi hatırlattı, "babam, karanlık sokaklardan kuytu köşelerden sakın, asla yalnız mücadele etme, derdi." dedi. "merak etme anne" dedim, "ya hep birlikte ya hiçbirimiz! "

    annelerin gozbebeklerini onlardan ayirdiniz ya, dünyanın en haklı direnisine dünyanın en çirkin en sert mudahelesini yaptınız, tek bir özür dilemediginiz gibi yaptıklarınızı saklayip, aşağılık argümanlarla kendinizi savundunuz, halkı medyanizla kandirdiniz, alay ettiniz ve en önemlisi anneleri aglattiniz ya, bunların hiçbiri yanınıza kalmayacak. ant içeriz.

  • tam 48 yıldır çözülememiş, tüyler ürpertici bir gizemdir. 1971’de ispanya’nın bélmez de la moraleda kasabasında oturan pereira çiftinin dikkatini mutfak zemininde beliren bir leke çeker. ancak leke birkaç gün içinde bir kadın yüzünü andırır hale gelir. ilk surat

    birkaç hafta içinde farklı suratlar ortaya çıkmaya başlar. asıl garip olansa, suratların az miktarda olsa yer ve şekil değiştirmesidir. örnekler

    ardından pereira çifti evin tabanını değiştirmeye karar verir ve yerine beton dökülür. ancak suratlar görünmeye devam etmektedir. işin garip tarafı: yeni suratların eskileriyle olan benzerliğidir. bu durum evin cazibesini daha da artırır. örnek bir yüz, o dönemden kalma bir kupür

    birkaç hafta içinde yetkililer evin altında kazı çalışmalarına başlarlar ve tahmin edilebileceği üzere * ortaçağdan kalma insan kemikleriyle karşılaşırlar.

    artık ev paranormal araştırmacıların, medyumların, din adamlarının ve tabi ki turistlerin odağı haline gelmiştir. öte yandan bu olayın (bkz: çorum'da mezarlıkta ağlayan kız sesi duyulması) benzeri olaylardan çok daha paranormal olduğu belirtilmelidir. zira evde medyumlardan farklı olarak bilim adamları da çalışmalar yapmıştır.

    profesör bender ve ekibi farklı zamanlarda yüzleri fotoğraflamış ve değişimi gözlemlemiştir. bu zaman aralığında odaya kimse sokulmamıştır. ayrıca laboratuvar sonuçları da gariptir. çünkü suratları oluşturan boya o denli incedir ki yüzler, betonun bir parçasıdırlar adeta.

    şimdi gerçeklere gelirsek ki pek az kişi olayın gerçekten paranormal olmasını benim kadar arzu edebilir. üstelik olay hala açığa çıkarılamamıştır. ancak ev ahalisinin uydurmasıyla başlayıp sonradan medya ve belediye(!) tarafından şişirilmiş olması muhtemeldir. aksi taktirde “kimdir bu profesör bender, akademik bir araştırması var mıdır, yüzlere şimdi ne olmuştur” diye sorarlar adama.

    öte yandan çorum belediyesi belki burayı okur da örnek alır. her bir belediyede binlerce lira para dönüyor. siz de şehre turist çekmek için bula bula mezarlıkta ağlayan kızı buluyorsunuz. mükemmel vizyon, bravo!

    kaynaklar: wikipedia
    bir site

  • bay rte ve davutoğlu'nun derin stratejisi sayesinde türkiye cumhuriyeti uyguladığı sözde dış politika ile başta ortadoğu, kuzey afrika , kafkaslar bölgesinde delicesine güç kaybederken iran 'ın fırsatı kullanıp içinde bulunduğu durumdan son hızla çıtığının resmidir.

    çok değil bir kaç sene içinde bugün hayal bile edemeyeğiniz haberler duyacaksınız iran _ amerika _ avrupa üçgeninde.

    geçmişler olsun.

    nasıl bir derin strateji ise elin oğlu imkansız denilen durumlardan müzakere ve diplomasi ile çıkıyor biz çatışmadır, silah'dır, bomba'dır, mülteci 'dir , savaş riski'dir battıkça batıyoruz ve hala dibi bulamadık.

  • türkiye'de "komşum indirmiş", "kuzenim yazmış" kanunen suç teşkil eden bir eylem için kesinlikle bahane olmuyor. savcılar, hakimler bu açıklamayı zerre kale almıyor. başka birisi itiraf etmedikçe abone her daim sorumlu. haliyle wifi paylaşmak, paylaşımını övmek türkiye sınırları içerisinde felakete davet çıkartmak. aslında bu zaafiyeti kullanarak zarar vermek istediğin birinin hesabından bu tarz paylaşımlarda bulunmak bir saldırı yöntemi olarak bile uygulanabilir.

    o yüzden türkiye'de wifi paylaşımı tavsiye etmeyin. bu önerilen savuşturma yollarını uygulayın. immanuel'i dinlemeyin. o ne dediğini bilmiyor.