hesabın var mı? giriş yap

  • ilköğretim çağındaki sevgi kelebeği erkeklerin ritüeliydi bu. gocuğu alır derin bir iç çekerek hoşlanılan kızın gocuğunun üstüne veya hemen yanı başına asıverirsin. içgüdüsel bir şeydir bu, erkeklerin genlerinde var.

  • "kimse sınanmadığı günahın masumu değildir"

    debe: biryudumkitap.com e-posta kutunuza her sabah 5 dakikada okuyabileceğiniz, en iyi hikâye ve roman pasajlarını gönderir. abonelik için adınızı ve e-postanızı bırakmanız yeterli. her sabah saat 08:00'de e-postanızı kontrol edin. üstelik ücretsiz

  • bugün okuduğum bir haber ile varlığından haberdar olduğum güzel insan. doğanın gücünü insanoğluna bir kez daha hatırlattığı için binlerce kez teşekkür edilmesi gereken eli öpülesi adam. hakkında yapılan ödüllü kısa filmi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

    forest man

    forest man (2013) - ımdb

    dünyayı biz yoruyoruz, biz üzüyoruz, biz bozuyoruz. fakat buradaki hikaye, doğanın kendi kendine düzeltemediğini bir tek adamın bile ufak bir dokunuşla nasıl düzeltebileceğinin hikayesi. okurken, izlerken günüme neşe geldi...

  • 1. odada bir adet tabanca bulunmuştur.
    2. teröristlerden bahtiyar daha ufak, çevik ve şafak'tan dört yaş büyüktür. silahı kullanan muhtemelen bahtiyar'dır.
    3. diğer terörist şafak uzun boyludur, daracık odada saklanacak pek bir yer olmadığından savcıyı kendine siper etmiştir.
    4. şehit savcının bedeninde 10 kurşun yarası vardır, bunların 3'ü kafaya isabet etmiştir.
    5. hangi kurşunun tabancadan, hangi kurşunun otomatik tüfekten çıktığı önemli değildir. önden ve arkadan açılan yaralar durumu ortaya koymuştur.
    6. özel harekat, savcıyı korumak için hiçbir şey yapmamıştır. başarılı olarak lanse edilen operasyon büyük bir fiyaskodur.

  • bulaşık makinasıyla mekanik bi ilişkisi vardır.

    debe editi: daha önceki debelerimde bu olay yoktu ama bi konuda dikkat çekmek istiyorum. doğal güzellik iztuzu yandaşa peşkeş çekiliyor.direnelim.saygılar.

  • ondört, onbeş yaşlarındayım sene 98. kuzenimle su tabancalarının içerisine çamaşır suyu doldurup akmerkeze gittik. önümüze ne geldiyse vakko,mango,diesel girdik çaktırmadan sıkıyoruz kıyafetlere, cephanemiz bitmeye yakın ilk uğradığımız mağazalardan biri olayı çakozlayıp güvenliğe haber vermiş.

    alışveriş merkezinde olanüstü hal ilan ettiler, çıkanların üstlerini arıyolar filan. eylem silahlarını tuvalete atıp, şüpeli hareketler sergilemekten kaçınınıp sıvışmıştık. acayip eğlenceliydi!

  • lise zamanlarım. o zamanlar semtte çok kavga çıkıyordu. yine bir bayram günü kavga çıkmıştı gece. kavgadan sonra baktım t-shirt kan olmuş. birinin burnu falan kanamış üstüme gelmiş herhal. neyse, evdeki herkesin yatmasını bekleyip eve girdim. gece iki falandı saat. girer girmez t-shirt'ü çıkarıp kapıya astım banyoya gittim. eli yüzü yıkadım yattım. unutmuşum t-shirt'ü kapıda. sabah babam işe giderken yakalamış. baktım bir el beni dürtüyor. uyku sersemi yakalanmak da çok fena.

    -: hşşş, bu ne bu?
    madboy: ne?...
    -: niye kanlı bu?
    madboy: benim kanım diil...
    -: katil piç! akşam görüşücez senle.

    attı suratıma t-shirt'ü gitti.

  • finansal olarak en berbat tercihlerden biri.

    niye? kredi çekerek başka şeyler yapmaktan ne farkı var:

    1. kredi çekip ev, arsa alırsanız... bunlar zaman içinde değerlenen varlıklardır. ödediğiniz faiz, sermaye ve rant getirisi ile beraber düşünüldüğünde önemsiz kalır.

    2. kredi çekip iş kurarsanız... benzer şekilde, işin getirisi ile faiz karşılanabilir.

    ama... yurtdışı gezisi, iphone 8slx veya dodge viper almak için kredi çekerseniz; bunlar finansta "değer kaybeden" varlıklardır ve ödediğiniz faiz bu değer kaybıyla birleşerek mali refahınızı rencide eder.

    özet: çook elzem değilse, araba veya diğer tüketim mallarını krediyle almayın. biriktirin, kendi paranızla alın.

    edit: 2021 sonrası "hiperenflasyon hedeflemesi" sebebiyle bu mantık geçersiz hale gelmiştir. kur zıplamasının öncesini yakalarsanız krediyle araba almak mantıklıdır.

  • tiyatrosunu izleme fırsatı bulduğum, ellerini tutup "ne kadar güzel olduğunu anlatabildiğim" heyecandan bacaklarımı titreten çok, çok özel insan.

    çolpan hanım dediğimde "çolpan abla, çolpan abla" demişti gülerek.

    allah nur içinde yatırsın, en büyük aşkına kavuştu tekrar.

  • kesinlikle hayatım boyunca yapmayacağım, çocuklarıma da yaptırmayacağım davranıştır. bazen denk geliyorum, kasiyerin önüne çöpü bırakıp bunu da geçer misiniz diyenleri. arkadaşım kimse çocuğunun salya sümük yediği çikolatanın çöpünü toplamak zorunda değil. sen çocuğuna bunun için müsade ettiğin sürece o çocuk sen görmeden marketten bi şeyler yiyip, boş paketini de rafların arasına sallamayı alışkanlık edinebilir. kasaya kadar iki dakika dayanamayıp zırlayan o çok akıllı çocuğun emin ol bunu yapar. hatta sen de çocuğun elindekini unutup, parasını ödemeden marketten çıkabilirsin. ki eminim bu davranışta bulunanların sıkça başına geliyordur. yaptığınızda bir sakınca olmadığını düşünüyor olabilirsiniz ama biraz ince düşünmek gerek bence.