hesabın var mı? giriş yap

  • aralarında başka bir konu vardır bunların, benim bildiğim polis anca şikayet olursa onda da yarım ağız müdahale eder böyle şeyler, bana kalsa karışmazdım da emir geldi mecburen geldik izlenimini beden diliyle karşı tarafa vermeye uğraşır. eğer gerçekten huzuru sağlamak için müdahale etmişlerse helal olsun.

    edit: polisler terörle mücadeledenmiş, muhtemelen kendileri de düğün konvoyunun yolu kesmesinin oluşturduğu trafiğe takıldıkları için bunlara bilenmişler (iyi de olmuş) ama yolun karşı şeridinden geçiyor olsalar, trafiğe takılmasalar, yani kendileri rahatsız olmasa bu şekilde bir müdahale edeceklerini de sanmıyorum. yolunda giden bir polisin durup da bir suça müdahale ettiğini ben bugüne kadar görmedim. en fazla ekiplere söyler ilgilenin şunlarla der ama kendileri de yolu kesilenler arasında olunca orada zurnanın zırt dediği yer denk gelmiş düğün konvoycularına. ne yani devletin koca yolu defalarca kesildi hiç mi polis denk gelmedi? ama bu sefer hem de terörle mücadele ekipleri mağdur edilince yol kesenler yaş tahtaya basmışlar.

  • üniversite 4. sınıf öğrencisinden;

    - pompacı " kurşunsuz mu olsun abi ?" deyince " kurşuna gerek yok, sözlerin var ya.." dedim, sarıldık ağladık..

  • abdülkerim: aynı şeyleri söylüyoruz. niye birbirimize bağırıyoruz ki???

    sdfsdlkhfkjsdfhks

  • ben olsam %60 isterim. çünkü arsa benim keyif benim. risk almayı da sevmem. beğenmeyen müteahhit başka arsalara yönelebilir.

  • fince bir cumlenin icine koysan siritmaz. kaikki ihmiset syntyvät vapaina uff snne be slk ja tasavertaisina arvoltaan ja oikeuksiltaan.

  • sen ne konuşuyorsun lan değişik demeden önce aşağıdaki videoları izliyoruz. önündeki yiyeceğini mutlu mutlu yemekte olan fareye kafasına bağlı fiberoptik kablodan ışığı basınca tok olduğuna karar verip ortamı terk ediyor. burada da tersi yapılmış, aslında tok olan, hatta epey semiz olan faremizin ışığı açılınca yemeyi durduramıyor. başka bir videoda da sakin sakin yürüyen faremiz ışığı beynine beynine yiyince sola çekip daire çizmeye başlıyor. bu teknikle beyinde doğru yere ışık vererek farelerin saldırganlaştırıldığı, cesaretlerinin arttırıldığı, hatta önceden öğrenip unuttukları davranışların geri getirildiği deneyler de yapıldı.

    bu ışıkla sinir hücresi (dolayısıyla beyin) kontrol etme metodunun adı optogenetik, altı yedi yıllık bir geçmişi var, hızla da ilerliyor. fareler normal fareler değil, ışığa tepki veren bir proteini kodlayan gen tek hücreli alg'lerden alınıp bir virüs yoluyla farelerin sinir hücresine aktarılmış. böyle hücreler belirli dalga boyunda ışığı görünce aktive oluyor ( bu noktada science bitch diyorum).

    iyi de ne niye yapıyorlar bunu , araştırmacılar jerry'nin tom'a yaptıklarının acısını mı çıkartmaya çalışıyor farelerden? yok tabii ki, optiği iyi biliyoruz, ışığı gerekirse tek sinir hücresine odaklayıp sadece onu aktive etmek bile mümkün, böylece beyindeki bölgeleri tek tek kurcalayıp ne işe yaradıklarını anlamak amaçlanıyor. fare olması da şart değil, sinir hücresi her hayvanda var, zaten teknik de solucanlardan balıklara, hatta sineklere kadar bir sürü deney hayvanında kullanılmış, ışıkla sağa sola gitmesi ayarlanan solucan var artık.

    bu tekniğin (etik değerleri bir yana koyarsak) insanda da çalışmaması için bir sebep yok. doğru noktalara birer led taktırıp ruh halimi kontrol edebilme düşüncesi güzel bile geliyor, fakat kumandayı başkasına kaptırırsak ölene kadar daire çizerek koşturmak da var işin ucunda.

  • fazla ödemeyi yapanları görevden aldınız mı? fazla yapılan ödemeyi geri vermeyen!? şirketler için ne gibi yaptırımlarda bulundunuz sayın bakan...

    devlet bile parasını sınırları içerisinde bulunan şirketlerden geri alamazsa halk ne yapsın?

    ve siz neden hala bakansınız?

  • 7 numara doneminin ogrenci evini, gecim sorunlarini, universiteli cogunlugun dertlerini ve sevinclerini, gelecek hayallerini tebessum ettirerek anlatan donem dizisidir. guldurmek gibi bir derdi olmamistir ama espriler yayinlandigi donem icin incedir.
    gunumuz dizilerindeki gibi bagirarak konusan abartili oyunculuklar yoktur. oyuncular nisana gider gibi giyinip suslenmemistir. ozetle hayatın kendisi gibidir. dizi bu yuzden sevilmistir.