ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hastası olunan sözler
-
"bu arabanın bir huyu var, önünde araba görmek istemiyo."
dayım, 2008
"arka lastik beni geçmeye çalışıyo"
dayım, 2010
(bkz: aman dayı)
ne kadar köylüsün testi
-
bayram dönüşü istanbul otobüsünün bagajına çuvalla erzak koyuyorum (2250)
halk bankası'nın 1 milyar dolar değer kaybetmesi
-
çalmasalardı olmazdı.
ağlayacağına çalandan hesap sor.
geri al o parayı.
spotify yüzünden radyoların batması
-
başlığında ergen fırtınası esmesine vesile olan sözde batış şekli. müzik dinlemek isteseymiş spotify'a gidermiş bak hele bak, inanılmaz bir buluş lan!
radyoların tek amacı da düz playlist çalıp gitmekti sadece. zaten internet yaygınlaştıktan sonra radyo programı dinlemenin amacı sadece müzik dinlemekten müzikli sohbet (podcast) dinlemeye doğru evrildi, yani sandığınız gibi bir amaç gütmüyorlar uzun zamandır. yeni keşfettiniz galiba. zaten konu hakkında iki gündür aynı entry'lerin debe'ye girmesi nasıl bir sürü psikolojisi mevcut olduğunu kanıtlıyor.
radyoda tanımadığınız bir insanın müzik zevkine ve dolayısıyla da dünyasına tanık olursunuz. bazı şarkıları sever veya sevmezsiniz ancak keşif boyutu nedeniyle heyecan vericidir, farklıdır. spotify'da zaten bildiğiniz veya yakın olduğunuz şeyleri dinleyeceksiniz. radyo ise yenilik getirir. bugün ünlü müzisyenlerin röportajlarını okursanız çocukken radyoda dinlediği farklı bir şarkı sayesinde ilham bulduklarını ve müziğe heveslendiklerini görürsünüz.
radyo programı (eğer anonslar yerindeyse) bir şarkıyı ve şarkıcıyı tanıyarak müzik dinlemenizi sağlar, bu sayede dinlediğiniz şarkıyı dinleme öncesinde çok daha fazla merak eder ve sonrasında da spotify'daki gibi kolayca unutmaz ve içselleştirirsiniz, hakkında radyocunun söyledikleri aklınızda kalır çünkü. anonslar ve şarkılarla totalde bir hayat perspektifine, bütünlüklü bir duyguya tanık olursunuz.
bugün konserlere sadece müzik dinlemek için mi gidiyorsunuz?
tramvayda videosu çekilen baba ve oğul
-
enteresan bir bilgi vereyim mi size
alım gücünüz itibari ile o adamın isteyip yapamadığı ve sizin isteyip yapamadıklarınız arasında dağlar kadar fark yok.
o adam alt sınıfın aşağılarda siz de alt sınıfın üstlerindesiniz. ıkiniz de kaliteli beslenemiyor, araba alamıyor, ev alamıyorsunuz.
türkiye'nin khi'de 152. sırada olması
-
şu endeksin doğruluğunu ülke dışına çıkıp özgürlüklerle içli dışlı olmadan anlayamıyorsun.
bir lgbt birey "lan yine de yaşanıyor burada" diye debelenirken bir gidiyor ispanya'ya sıradan biri olduğunu fark ediyor.
türkiye'nin çok sosyal olduğunu düşünen kişi bir gidiyor porto riko'ya dünyanın farklı döndüğünü görüyor.
türkiye o kadar da kötü değil kadın bir gidiyor kanada'ya erkekten hiçbir farkı olmadığını görüyor.
övmeyin anam. listenin olabilecek en doğru yerindeyiz.
kar topu yüzünden adam bıçaklayan esnaf
öğretim görevlisinin sosyal deneye tepkisi
-
sosyal deneyin en gözde deneği olmayı başarmış hocadır. farkında olmadan deneye katıldığı ve muazzam bir katkı sağladığı için teşekkürler.
sergen yalçın'la sıkıntı var
-
(bkz: gökmen özdenak'la amuğa)