hesabın var mı? giriş yap

  • ayni soruyu california'lilar da sormus yillar once. o yuzden konutlarin ezici cogunlugunu ahsap yapmaya, sadece depreme dayaniklilik raporu alabilecek dayaniklikta binalari betonerme yapmaya karar vermisler.

    bugun california'da evlerin cogu ahsap, yollarin cogu da betondur (asfalt sicaktan eridigi icin).

  • yumurta neden haşlarken çatlar? işte çözümü.

    1. yumurtaları buzdolabında saklıyorsanız kaynatmadan önce oda sıcaklığına getirin. soğuk yumurtaları haşlamak onları çatlama riskine sokabilir. bunun nedeni, gazların kabukların içinde ısınıp genleşmesi ve büyük bir basınç oluşturmasıdır. böylece gazlar kabuktaki zayıf noktaları kırarak dışarı çıkar. yumurtaları oda sıcaklığına getirmek için daha az zamanınız varsa, pişirmeden önce soğuk yumurtaları sıcak musluk suyunda birkaç dakika bekletmeyi deneyin.

    2. suya bir çay kaşığı tuz eklemek yumurtaların çatlamasını önleyebilir. tencereyi suyla doldurun ve bir çay kaşığı tuz ekleyin. yumurtaları yavaşça suya koyun ve 10 dakika pişirin. mükemmel pişmiş bir yumurta sarısı elde edeceksiniz.

    3. yumurtayı kaynatmadan önce, kabuğun büyük kısmını temiz bir raptiye veya emniyet pimi ile hafifçe delin. bu, haşlama işlemi sırasında çatlamaya neden olan hava kabarcıklarının dışarı çıkmasını sağlar ve böylece mükemmel pişmiş bir yumurta elde edilir.

    4. yumurtaları kaynatırken bir tencereye aşırı doldurursanız, yumurtaların çatlama olasılığı yüksektir. yumurtaları çok dikkatli bir şekilde tencereye sokun. bir seferde yalnızca bir kat yumurta kaynatmalısınız ve yumurtalar birbirine baskı yapmamalıdır. çok fazla yumurtanın aynı anda haşlanması bazı yumurtaların ağırlıktan dolayı çatlamasına ve diğer yumurtalarla temas etmesine neden olabilir.

    5. yumurtaları asla kaynar suya koymamalısınız. bu, kabukların çatlamasına ve yumurta beyazının akmasına neden olacaktır. soğuk yumurtaları ılık veya sıcak suya maruz bırakarak, onları ani bir sıcaklık değişimiyle "şok" etmiş olursunuz, bu da yumurtaların çatlamasına neden olur. ayrıca soğuk su yumurtaların aşırı pişmesini önlemeye yardımcı olur.

    6. son olarak yumurtaların çatlamasını önlemenin en kolay püf noktalarından biridir bu. bir yumurta için bir çay kaşığı sirke gerektiğini unutmayın. tencereyi suyla doldurun ve yumurta sayısına göre sirke ekleyin. tavayı ateşe koyun ve yumurtaların pişmesine izin verin. suya sirke eklenmesinin yumurta beyazındaki proteinin daha hızlı pıhtılaşmasına yardımcı olduğu ve kabukta oluşabilecek çatlakların önlenmesine yardımcı olduğu söyleniyor.

    kaynak

  • iş fikri bulmak, şirket kurmak, şirkete isim bulmak, ofise lokasyon belirlemek, ofis dekorasyonu, personel alımı, bir kaç kriz yönetimi, sonra şirketi batırmak ve daha nöbetin bitmesine 1 saat olduğunu farketmek.

    4 saat kule nöbeti mi olur arkadaş.

  • tiyatrosunu izleme fırsatı bulduğum, ellerini tutup "ne kadar güzel olduğunu anlatabildiğim" heyecandan bacaklarımı titreten çok, çok özel insan.

    çolpan hanım dediğimde "çolpan abla, çolpan abla" demişti gülerek.

    allah nur içinde yatırsın, en büyük aşkına kavuştu tekrar.

  • -456 buyrun.
    -istanbulda oturan japon bir arkadaşımın telefon numarasını öğrenebilir miyim??
    -tabi buyrun-
    -yoshimitsu tabakasan
    -kodlar mısınız acaba
    -tabi. şimdi bi kare var içinde güneş gibi birşey var.......

  • viskiden anlamayan insanların jack'i gelmiş geçmiş en iyi viski ilan etmesinden ötürü, bir diğer viskiden anlamayan insanların buna muhalefetiyle; herkesi birbirine düşürmüş olan güzide tennessee viskisi. satış politikası "bizim sırlarımız var, biz özeliz" olduğu için insanlar 33 sayfa boyunca nasıl içileceğine dahi karar verememiş, bourbon mu değil mi ayırt edememiş, single maltlarla ve blended scotchlarla kıyaslamaya çalışmışlardır.

    halbuki o kadar da gizemli değildir. bourbonlarla aynı işlemden geçer. sadece watering işleminde tennessee'ye özgü kireçtaşı mağaralarından gelme su kullanılır ve viski yapımı sırasında 2. damıtımdan sonra elde edilen white dog (yeni ürün), akçaağaç türü odun kömürü filtresinden geçer. klasik olan no:7 viskimiz kömürden geçtikten sonra içi yanık amerikan beyaz meşe varillerinde dinlendirilip olgunlaşır ve şişelenir. o vanilya aroması bu variller sayesinde oluşur. gentleman jack'de ekstra bir durum söz konusudur. şişelenmeden önce, olgunlaşan viski tekrar kömür filtresinden geçer. bu viskiyi yumuşatır ve ona lezzet katar. bütün bu işlemlerin sonucunda dumanlı ve aromatik bir bourbon elde etmiş oluruz aslında. isim farkının tek sebebi kömür işlemindendir.

    gel gelelim içimine. bourbon'un ve tennessee viskisinin raconu olmaz bir kere. bunlar eğlenceli viskilerdir, rahatdır; bundan dolayı sevilir. insanı kastırmaz. buzsuz içmenin yada içine su katmanın bir manası yoktur. çünkü öyle komplike bir aroması yoktur, su katıp da ortaya çıkarılabilecek değişik tatlar bulamazsınız. çünkü scotchlar gibi yıllandırılmazlar, olgunlaşırken varilleri sömürüp yeni aromalar kazanacak vakitleri olmaz. amerikan viskilerinde sadece bazı markaların özel üretimleri 8 ila 18 yıla kadar saklanır; onların durumu istisnadır. ister sek bol buzlu için, ister kolayla, sodayla yada kahveyle karıştırıp içersiniz. yanında da ne yemek istiyorsanız yersiniz.

    karşılaştırmanızı yapacaksanız eğer, bourbonlar arasında bu karşılaştırmayı yapmanız doğru olandır; scotchlarla karşılaştırma yapmak anlamlı bir sonuç vermez. karşılaştırmanızı jack daniels'in kendi ürünleri arasında, bir diğer tennesee viskisi olan dickel ile, veyahut jim beam, tom moore, maker's mark ve woodford reserve gibi başka bourbonlarla yapabilirsiniz örneğin. ama ulaşacağınız sonucu ben söyleyeyim. jack daniels'ın yeri ayrıdır, bu yüzden tennessee viskisi olarak ayrı tutmak doğru olanıdır.

    edit: imla ve bilgi tazeleme.

  • lisedeyken, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, okul hatıralarında her daim adı geçen, kankam diye seslendiğim, öğretmenden bile beraber tokat yediğimiz, sıra arkadaşım, can yoldaşım, dost bildiğim, sinan isminde bir arkadaşım vardı. liseden mezun olduğumuz yıl trafik kazasında kaybettik kendisini. çok acı bir ölüm yaşadık. cenaze evinde annesinin ve babasının bana, kendi oğullarıymışım gibi sarılışını asla unutamam.

    sinan bir ara hırka almıştı kendisine. üst kısmı açık gri, alt kısmı ise koyu gri olan, bu iki gri geçişin arasında ise üç tane beyaz çizgi vardı. çakma adidas hırkalı diye dalga geçerdim hep.

    bugün sinanın babası dükkanın önünden geçti. 20 yıl sonra ilk kez gördüm. tanımadı beni. ağzı hareket halindeydi. sanırım dua ediyordu içinden. ve üzeride sol kolunun bir kısmı delinmiş olan rahmetli sinan’ın hırkası. kahroldum. babasının hala acı çektiğini düşündükçe ve kendi oğlum aklıma geldikçe iyice kahroldum.

    limited edition : debe listesine 50.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.

  • gerçek hayatında nasıldır hep merak etmişimdir... cheeseburger isticek mesela;

    "a cheesburger... with fries... with ketchup... but no mayo!!! and a coke... with ice... on a red tray. on a tray of fulfilment! fighting against hunger... and much more... should have it soon..."

  • (bkz: barkın'a o konuda ben de çok kırgınım)

    olum neyin kafasını yaşıyorsunuz ya? tamam ülkemiz bu konuda bir latin ülkeleriyle, iskandinav ülkeriyle yarışamaz belki ama erkekler konusunda da diğer ülkelere çok bir fark attığımız söylenemez. ne kızlar görüyoruz dibimiz düşüyor.* mağara da mı yaşıyorsunuz anlamıyorum ki. sokaklarda her şeyin olduğu gibi kadının da güzeli var çirkini var. siz görmek istediğinizi görüyorsunuz bence. bu yaptığınıza algıda seçicilik, seçicilikte kavga çıkarıcılık derler.*

  • ölçüsüz ve izansız. sıkıcı. bıyıklıysa çok daha sıkıcı. aynı konuyu bir bıyıklıyla tartış bir de bıyıksızla, bıyıklı olan daha çok sıkıyor.

    yürüye yürüye geldiğimiz ve ayrı yollara gideceğimiz belliyken, o yol ayrımına on metre kalmışken "türkiye'nin üzerinde büyük oyunlar dönüyor" diyemezsin densiz gibi.
    nereden baksan 3 km.si var bu iddianın. ben karşı iddialarımı sunacağım, sen o zavallı beyninle karşı itirazlar getireceksin böyle böyle... nereden baksan aynı hatta ait dokuz ila on dolmuş yanımızdan geçmiş gitmiş olacak.

    "evet abi ya. dönüyor bazı oyunlar" diyerek bitirebilir miyim bu mevzuyu? ya da "yok ya dönmüyordur oyun moyun. hadi görüşürüz hocam" diyerek ben orada ayrılabilir miyim? ağır siyasî geyik yapacağız ve on metre sonra herkes kendi yoluna gidecek. gidemez. ben geriye kalan yolumu tartışa tartışa giderim akli melekeler açısından problemli bir insan profili çizerek.

    daha da beter olan o ayrımda ayakta dikilip lafın sözün bitmesi için bekletiyorsun insanı. yapmayın bunu. gerekirse yolu uzat ama 10m için 8m'lik konu aç, kalan 2m'de de vedalaşma ritüeline vakit kalsın.

    edit: umut sarıkaya'nın karikatürü var imiş bu konuda (ki olmasa şaşardım zaten) peki umut sarıkaya benden önce bunu nasıl akıl etti !!!?!!? biz bunları tartıştık zamanında buralarda #35011952