hesabın var mı? giriş yap

  • bence güzel bir uygulama.
    ama bir sorum var: hangi vekil çocuğu poşet işine girmiş acaba?

  • kanun dışı davranışlarına rağmen, tuco bizim asıl kahramanımızdır. elbette gerçek bir kahraman değildir. kendini feda edeceği bir durum varsa feda etmeyecektir mesela. ve tabiki paylaşılacak bir altın varsa ilk fırsatta hepsini kendisine almak için aradan sıyrılmaya çalışan biri kahraman olamaz.

    filmdeki diğer iki kişiyi birbirinden (blondie'yi angel eyes'tan) nihai olarak ayıran şey, iki kovboyun tuco ile etkileşimleri arasındaki farktır. angel eyes sadece para için değil, zevk için de öldüren biridir ve tuco'yu meta (satılacak mal) olarak görür. tuco'nun ölümüne dövülmesini izlemenin tadını çıkardıktan sonra tuco'yu bir ödül karşılığında satar. adamıyla beraber tuco'yu parayı tahsile gönderir.

    benzer şekilde blondie, kanun kaçağı tuco'yu "yakaladığı" ve onu ödül için teslim ettiği bir ödül avı dolandırıcılığında tuco ile takım olmuştur. tuco burada yine metadır ama blondie işin sonunda ödülü tuco ile paylaşır. işler bozulduğu zaman blondie tuco'yu çölde serbest bıraktığında, kasabaya dönüş yolculuğu için "senin gücünde bir adam idare edebilir" diye akıl bile verir. blondie'nin acımasızlığı bu kadardır. kim iktidara gelirse gelsin tuco sadece gücü korumak ve hedefe ulaşmak için kullanılan biridir.

    blondie ve angel eyes'ı kategorize ederken durumu tuco'nun bakış açısından görürüz. hangisi onu satarken daha insaflıysa o "iyi"dir. ama sonuçta tuco insanları kafasında yargılarken başarısız olan biridir. kendisini satan blondie'nin peşine düşmüştür ama yine kendisini satan angel eyes'in peşine düşmemiştir.

    film, tuco'nun camları kırarak üç ödül avcısından bir şekilde kaçmasıyla başlar ve onun bir ipte asılı kalmasıyla biter. ama sonunda bu dünyanın acımasızlığı tuco'nun elini kolunu bağlasa da altınların yarısı tuco'nundur.

    meta olarak kullanılan, bir av köpeği gibi yüzlerce mezar arasında altınların olduğu mezarı arayan (aramaya gönderilen), bulunca yine bir köpek gibi mezarı elleriyle eşeleyen, iktidar kimin elinde olursa olsun her türlü ezilen, işçi emekçi ve şark kurnazı tuco için bu hayat ne kadar acımasız görünse de ölmesi için henüz çok erkendir. daha kazılacak bir çok mezar ve yapılacak bir çok seçim vardır. filmin sonunda görülmez ama eminim tuco altınları yükledikten sonra havaya birkaç el ateş bile etmiştir.

    "bu dünyada iki tür insan vardır tuco. mezarı kazanlar ve silahı dolu olanlar"

  • paket servislerde, "tamam, pos makinen çalışınca gelirsin", restoran gibi yerlerde, "bu benim telefon numaram, pos makinen çalışınca ara beni", mağaza vb. yerlerde, kibarca, "ürün kalsın" cümlelerini kurduğunuzda, mucizevi bir şekilde çalışan pos makinesinin bir yerlerden çıkageldiği, talihsiz tahsilat durumudur.

  • hamas o yaptığının sonunda fare gibi deliklerden çıkıp sürüne sürüne ateşkes için yalvarmaya gitti israil' e. isterseniz o aşamaları geçip direk sürünmeye başlayın.

    t: terörist eylem ifadesi.

  • sruli recht isimli bir ruh hastasının yaptığı, köpek balığı derisinden yapılmış olan psikopat eldiveni. fiyatı 720 euro. eldivenin iç tarafında yukarıya doğru bakan dikenler var. eldiveni taktıktan sonra elinizi geri çekmeye çalışırsanız dikenler ele geçiyor. çıkarmak için ya eldiveni kestirmeniz ya da elinizi parçalamanız gerekiyor. bunun tersi de var. yani dikenleri dışta olanı. bununla da tokalaştığınız kişiye unutulmaz bir deneyim yaşatıyorsunuz.
    müşteri kitlesini çok merak ediyorum cidden.

    bir de bu adamın, kendi karnından kestirdiği bir deri parçasıyla yaptığı yüzük var. kılları bile üstünde. onun da fiyatı 350.000 euro imiş. alana şimdiden hayırlı olsun diyelim buradan.

  • ben ölüyorum, çok kötüyüm' dedi. ateşi var, titriyor, eşim bağırdı doktora 'hocam böyle bir şey var' diye. 'her şey normal, sıkıntı yok bunda. anesteziden dolayı böyle, geçecek' dedi. çocuk daha fazla titremeye başladı, ateşi daha da yükseldi. eşim bir kez daha söylüyor ama doktor dışarıdan kalkıp, çocuğun yanına gelip, çocuğun kanaması da var ağzında, gelip şöyle gözüne baksa, ağzına baksa zaten ben eminim, diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır. bir anormallik olduğunu hissedecek ama yerinden kalkıp çocuğun yanına asla gelmedi. orada iş yeri kameraları da var zaten, gelmediğini görebilirler.

    gelip bakmamış bile yazıklar olsun.

  • müthiş bir ayardır, şöyle ki;

    f.g. bir gün sohbet ederken ateist genç bir anda sohbetin ortasında ayağa kalkar ve "allah yoktur, bunu şimdi size kanıtlayacağım" der.

    genç - eğer tanrı varsa kötüdür, tanrı yaratılmış herşeyi yaratan mıdır? eğer tanrı herşeyi yaratmışsa kötülüğü de yaratmıştır bu da demek oluyor ki tanrı kötüdür.

    f.g - bakar mısın genç, soğuk gerçekte var mıdır?

    genç - bu nasıl bir soru böyle? elbette vardır, sen hiç soğukta bulundun mu?

    f.g. - hayır, aslında soğuk diye birşey yoktur genç. gerçekte soğuğu bize düşündüren şey ısının yokluğudur. peki genç, gerçekte karanlık var mıdır?

    genç - elbette vardır.

    f.g. - hayır, karanlık da gerçek de var olmayan bir kavramdır. karanlık aslında ışığın yokluğudur. ışık, üzerinde çalışabileceğimiz bir konu, ama karanlık değil. kötülük yoktur, tıpkı soğuk ve karanlığın olmadığı gibi. allah kötülüğü yaratmadı. kötülük sadece bir insanın kalbinde allah sevgisi olmadan gerçekleştirdiği şeylerden ibarettir.

    genç o dakika fizikçi olmaya karar vermiş. kuantum fiziği okuyup amerika'ya yerleşmiş, mis gibi para yapıyormuş şu an.