hesabın var mı? giriş yap

  • çok değil 20-25 yıl sonra bu yeni doğan bebekler büyüyüp bir de onlar çocuk yaptığında işte o zaman durumun vehameti ortaya çıkacak. türk halkı, türkiye'de azınlık olacağı günleri görecek.

    edit: bazı arkadaşlar diyor ki “bu veriler istatistiksel olarak hiçbir anlam ifade etmez.” açın o zaman kaç milyon suriyeli bu ülkede var ve doğurganlık hızına bakın.

    2018 yılında gerçekleştirilen türkiye nüfus ve sağlık araştırması (tnsa-2018) verileri

    doğurganlık hızı: 5.3, sene 2018.

    görsel

    görsel

    siz oturduğunuz rezidanslardan nasıl çoğaldıklarını göremezsiniz. biraz arka mahallelere inerek bu grafiklerin kat ve kat üstünde olduğunu kendi gözlerinizle göreceksiniz.

    edit 2: bir de böyle yazanlar var:

    görsel

    tercih sizin. sen öyle diyorsan öyle olsun.
    ama ben hiç ammar el bekir isminde bir türk görmedim. yine de sen bilirsin.

    edit 3: faşist olduk aq.

  • binilen takside taksici sigara içiyordur ve sorar:
    -hocam sigaranın zararı var mı?
    -aa akciğer kanseri... ehem yok yok içebilirsiniz.

  • olay anında kız arkadaşın taksiye bindirip gönderilmesi gereken, devamında önce sakin sakin adamlarla konuşmaya çabalamanız, daha sonra da güzelce sopanızı yiyip - ama bu durumda bir-iki tanesini iyi benzetmeniz gerekiyor- eve ya da hastaneye gitmeniz gereken durumdur...

    yoksa içinizde sürekli rahatsız edici bir durum olarak kalır.
    deneyin mutlu olacaksınız yaralar ve şişikler bir haftada geçiyor.

    bir de şunu eklemek istiyorum; eskiden yani 17-20 yaşlarında bizim de sevmediğimiz ne bileyim yakalasam mikecem dediğimiz adamlar vardı ve biz onları kız arkadaşıyla ne bileyim kız kardeşiyle, annesiyle vs. gördüğümüzde ya görmezden gelirdik ya da nazikce bir selam verirdik... ha daha sonra yakaladıgımızda güzelce kavgamızı da ederdik...şimdi ayrı bir kepazelik ayrı bir anlayış... bu arada yaşım 26 yani 1940 lardan bahsetmiyorum.

  • yer: esenler otogarındaki bir bank
    tarih: 3 ocak 2009
    saat: 01:00 suları

    olayı anlatan abimiz otogara gelecek bir akrabasını beklerken bir bankta oturur vaziyettedir, at hırsızı tipli bir adam gelir ve gözünü ayırmadan abimize uzun uzun bakar...

    diyalog aynen şöyledir:

    abimiz: ya ne bakıyosun iki saattir dayı ne var ya?
    at hırsızı tipli adam: sen şimdi düşün eve geldin ben senin yatağında oturuyorum, nası?
    abimiz: *?!;%&

  • özlemek, anlamak, kıskanmak, aramak, mesaj atmak, ilgilenmek, naz çekmek, arkadaşlarına katlanmak, hediye almak, hesap vermek, trip çekmek, gezip tozmak vs. bazen insanın gözünde çok büyür. ihanete uğrama korkusu ve yeniden kalbim, hevesim, gururum kırılır mı korkusu ise insanı tamamen yeni ilişkiden iter.