ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tren gibi ilerleyen tırtıl sürüsü
-
sokaklardaki tırtıl trafiğini azaltmak için uygulanan tırtılbüs projesinin ülkemizdeki örneğidir.
pınar mangal sucuk
-
nedense boykot başladığından beri sol frame de pınar ürünlerine ait başlık görmeye başladık.
bir tek benim dikkatimi çekti herhalde..
neyse sucuk dedin mi benim aklıma bir tek cumhuriyet sucukları geliyor valla... muazzam
karpuza yalandan vurup anlıyor gibi yapmak
-
yanımdaki insanlara hava attığım olaylardan biridir. çok anlamam karpuzdan ama algıyı iyi yönetirim. kolpacıyım yani, allah affetsin.
cristiano ronaldo vs lionel messi
-
biri canon, diğeri nikon'dur. ama gelin görün ki hangisinin hangisi olduğunu bilecek kadar ne futbol bilgim var ne de fotoğraf makinelerinden anlıyorum. fotoğraf makinesinin megapikseli ne kadar çoksa o kadar iyidir hacı.
galatasaray'ın dönemin konferans ligi'ni kazanması
-
premier lig'i şampiyon manchester united'ın bir puan arkasında ikinci tamamlayan; overmars'lı, bergkamp'lı henry'li arsenal'ın kupa 3'te mücadele ettiğini öğrenmemizi sağlayan büyük resmi görmüş bir fenerbahçeli hedesi.
benzin istasyonunda 4.92 liraya satılan benzin
-
tadına bakıp "1963 basra körfezi" dedim, pompacı gülümseyerek "ağzınızın tadını biliyorsunuz efendim" diye cevap verdi.
en itici gol sevinçleri
-
bu konuda kimse filippo inzaghi nin eline su dökemez.
midyeci ahmet'in eski eşine yaptığı haksızlık
-
bizim rahmetli bir aile dostumuzu aklıma getiren hede.
kendisi milyonluk firmayı borcuna karşılık çok iyi paraya alacaklısına devretmişti. ama devirden hemen önce yeni bir şirket kurup tüm müşterileri ona bağlamıştı. firmayı devrettiği adam aldığının ertesi günü müşterilere bir gidiyor. kimse mal almıyor.
şirketi alan adam da haksız rekabettir, ttkdır, ticaret mahkemesidir uğraşmak yerine bizim tanıdığı vurdu. allah rahmet eylesin.
ulan şu iş bana gelse ne tazminat çıkartılırdı burdan be*
ekşi itiraf
-
akşam yemeği için marketten 250 gram kıyma almıştım. eve gelirken kapının önünde duran sevimli yavru kediye birazını vereyim dedim, baktım annesi de geldi ve her ikisi de verdiğim kıymayı iştahla yediler, kedileri o halde görünce dayanamadım ve kıymanın hepsini onlara yedirdim. çok sevindiler, benim de içimi huzur kapladı. akşam da makarna yedim.
mikrofonu açık unutup yiyişen merve
-
" hocam yayını kapatalım isterseniz" diyen eleman merve'nin friendzone da kalmış platoniği.