hesabın var mı? giriş yap

  • depremzedelere ev dağıtma töreninde anahtarı cumhurbaşkanımızın elinden alan bu baba olsun. haketmiş bunu.

  • oldu yav fil falan besleyelim evleri yıka yıka yürüsün madem. fil yani sonuçta bu, doğasında yürümek var niye önüne ev diktiyseniz artık.

    edit: tanım yapıldı
    tanım : bir hayvanın diğer bir hayvanı bir insanın evinde yemesi olayı

  • desteklediğim karar. hatta köprüye bakanlardan da 2-3 tl kesilebilir. yok öyle çengelköy'de köprüye karşı oturup çay içmek beleşe bro. muhafazakarsan muhafazakarlığını bil. devletine katkını yap. oraya koca köprüyü sen beleşe manzara izle diye mi yaptı devlet?

  • 8000 dolara 2 kisi uc ay boyunca uzak dogu'da kral gibi yasarsin. tayland, endonezya, malezya, vietnam, singapur, kambocya, filipinler birinden digerine gecersin. boyle bir parayi bedava kokteyl icmek icin bir tatil koyune vermek tek kelimeyle vizyonsuzluktur.

  • insanı hayattan soğutan bir şeydir. kusmasıydı, ishaliydi derken tuvaletten dışarı adım atamaz hale getirtir adamı. bu hale düşmemek için ufak tefek önlemler var. bakın ben dikkat etmedim siz edin, olur mu? benim gibi sakın ola salatanızı dışarda yemeyin, sonra temiz yıkanmamışsa benim gibi sıçarsınız.

    sebzeydi meyveydi bunları temiz yıkayın. yaptığınız yemeği iyice pişirin, et-tavuk cart curt fark etmeksizin. pişirdikten sonra da uzun süre bekletmeyin, hızlıca yiyip bitirin. ha bir de sakın ola ki yemekleri dışarıda uzun süre bırakmayın, bu da ciddi bir sıkıntı olabiliyor. alışveriş yaparken de muhakkak yoğurdunuza, sütünüze falan dikkat edin, tarihi geçmemiş olsun.

    yani düşünüyorum, bunlara bile dikkat etseniz büyük ölçüde riski atlatmış olursunuz. dışarıda yediklerinizden de artık ben sorumlu değilim, bildiğiniz, iyi restoranlara gidiniz efendim.

    ha bir de ola ki zehirlendiniz, hiç evde uğraşmadan direkt hastaneye gidiniz.

  • istanbulkart dolum merkezinin bahçelievler-yenibosna şubesindeki memur abimize, kardeşimize bir teşekkür yazısıdır bu. gereken yerlere de teşekkürümü ilettim ve ileteceğim, mevzu şu:

    istanbul kartımı güncellemek için yenibosnadaki kart dolum merkezine gittim, sırada bekliyorum, genç bir kadının işlemi bitti ve karta para yüklemek istediğini söyledi, bilenler bilir istanbulkart dolum makinesi belki de dünyanın en kolay kart dolum makinesidir, kartı takacak yeri bile yok yani kartını oraya bırakıyosun parayı veriyosun bukadar, beş saniye sürüyor ve makine zaten konuşarak yönlendiriyor. normalde bizim memurumuz ne yapar, ablacım orda makine var kartını koy paranı sok yükler der en kibar haliyle. ya da azarlar sorduğunuza soracağınıza pişman eder. lakin bu abimiz koltuk değneklerini aldı, ayağının birinde bayağı engel var, görüntüsünden de belli, güzelce kalktı yerinden ve kapının girişindeki makineden bayanın kartını doldurdu tarif etti ve yerine geçti. hatta kadın da şaşırdı siz zahmet etmeseydiniz diye bi bocaladı, hem alışkın değil memurumuzdan böyle ilgi görmeye hem de abimiz engelli olduğu için nezaket kuralı gereği rahatsız ettiğini düşündü.

    hep rezalet başlıkları açarız ya, bence bu gibi durumların da başlığını açmalıyız. bu çivisi çıkmış dünyada çivisi dibine kadar çıkmış olan devlet kurumlarında işini düzgün yapan görevliye teşekkür etmeliyiz. evet o onun işi, yapmak zorunda, ama hem bu abimizin yaptığı şey görevi değil hem de güler yüzü insanlarla güzel üslubu gerçekten çok hoşuma gitti.

    eğer bu yazıyı okuyorsan abicim lütfen böyle devam et. dünyayı sen ve senin gibi insanlar güzelleştirecek.

  • ilk entrysini geçen ay yazmış bir çömeze iki yıldır aşık olan bir kızın beyanı.

    olum ne sandın lan sen burayı alayımız şerlok holms, alayımız dedektif gecıt.