hesabın var mı? giriş yap

  • ben ilk defa bir dine inanmak istedim. hiçliğin olmaması için dua ettim.

    depremde 4 kuzenimi kaybettim.

    birini enkazdan canlı çıkarttık. bacağı tamamen ezilmişti. kesilmesi gerekiyor dediler. apar topar bir ambulansla gitti. 3 gün nerede olduğunu aradık. sonra morgta kimliği tespit edildi.

    ikisi birbirine sarılmış halde bulundu. abi kardeşlerdi. cesetleri tanınmaz halde dediler. tek dileğim acı çekmeden anında ölmüş olmaları. çünkü asıl korkunç kısım, gelmeyen yardımı beklemekmiş.

    son kuzenim tam 3 gün yaşam mücadelesi verdi enkaz altında. sesini duyduk, "nefes alamıyorum kurtarın" yakarışları hala kulağımda. 5 bina birbiri üstüne binmişti. çok zor ulaştılar. 4. gün buldular bedenini. hala sıcaktı.

    düşünüyorum şimdi. depremden beridir bunu düşünüyorum. hepsi gencecikti 20li yaşlarındalardı. bu kadar mıydı yani hakları ? daha hiçbir şey yaşamamışlardı ki. hiçliğe karışmış olma ihtimalleri canımı çok yakıyor artık. inanmıyor olsam da cennet umarım vardır diyorum istemsiz. bu dünyada sadece 20 küsür yıl geçirip yok olmalarını kabullenemiyorum.

    umarım ben bu satırları yazarken başka yerde tekrar doğmuşsunuzdur. anılarımızı, aranıza katılana kadar yaşatacağım.

    sizi çok seviyorum.

  • saka maka derken, saka gibi harbiden. kalkinma nedir, bence once bunu netlestirmek lazim.
    sonra da 4.5g (ozunde 4g'dir) ornegini gorunce nedense direkt somali'de var miymis diye baktim. 2014'ten beri varmis.
    eyorlamam bu kadar.

  • biz de eşimle, doğacak çocuğumuza uygun fiyatlı beşik arayıp durmaktayız. ama yine de benim çocuğum onun çocuğundan bin kat daha şanslı. dürüst ve şerefli bir babası var.

  • insan beyni yüzleri bütünsel algılar. bu cognitive mekanizma bir gestaltta parçaların bütün olarak değerlendirilmesine denir ve böylelikle yüzleri işleme hızında belirgin bir artış sağlanır.

    ve insandaki bu yüz işleme sistemi, farklı türden canlılar ve ırktaki insanlar için bile bozulmaya uğrar hatta ve hatta daha minör alt gruplarda bile bir bozuluk ortaya çıkar. yani fotoğrafın stress yaratmasının sebebi beynin bu yüzü adam akıllı işleyememesinden kaynaklı bana kalırsa. çünkü yüz işleme o kadar önemli ki bir kişinin dost mu düşman mı olduğunu bize sinyalleyen ilk ve en hızlı yol. yüz doğru düzgün işlenemeyince beyin de bunun iyi mi kötü mü olduğuna bir türlü karar veremiyor hatta ve hatta yüzü doğru düzgün birleştiremiyor bile.

    visual cortex ve face perception çalışan bir psikoloğum, yüzü çok dikkatli bir şekilde uzun süre inceledim; beynim, yüzü sürekli olarak anlamlı hale getirmek için didindi durdu çünkü o yamuk burunsu yapı, bütün sistemin içine sıçıyor resmen. beynim o burunu, ortadan kaldırıp ortaya 2 göz yerleştirmeye çalışmakta; var olan gözleri kaldırıp farklı hallere sokup büyütmeye çalışmakta; ayrıca duygu ifadesi de net değil dikkatli incelerseniz; ağznı ve burnunu kapatın, yüz sanki bir an öfkeli bir an mutlu bakıyor; çünkü yapay kaşlar ve göz üstündeki gerçek kaşların kasılma hareketi se çelişki dolu. yani işin içine uncanny valley den tutun pareidolia a bir sürü şey birbirine girdi. beynimdeki (bkz: fusiform face area) resmen alev aldı.

    yüzü ters çevirince de yine esas nokta burun oldu. sistem yine bozuk, ama düzken olduğu kadar bozuk olmadı bu sefer. bir eeg olsaydı da n170'lere , p200 n250 lere falan baksaydık *

    çok büyük robot firmaları; bunun üstesinden gelmek için yani (bkz: uncanny valley) den etkilenmemek adına çok hassas davranırlar robotların görünüşlerini tasarlarken. özellikle japonya da psikologlar bu işin çok çalışır ve bu işe çok ciddi zaman ayırırlar.

  • işte bunlar hep tasarruf... saat neredeyse sabah 8, ama sokak lambaları yanıyor. evlerde lambalar yanıyor. işyerinde kambalar yanıyor. hep tasarruf.
    bu suudi saatine eşitleme fantazisine, tasarruf kılıfı uyduran itü yıkılsın, yerine 15 temmuz şehitler lunaparkı yapılsın.

  • ulan sırf hüloğcuların kulağına "eski" geliyor diye şurası hakkında külliye demiyorlar mı...

    okullara da medrese deyin anasını satayım.

    16. yy. daki osmanlı'yı özlüyorsunuz anladık da, o iş böyle olmaz. millet 21. yy'da, uyanın artık. (uyanamadı)

  • kısaca diyor ki ;

    eğer dolar almak isteyenler ile dolar bozdurmak isteyenler çok olursa elimizde dolar veya tl yok diye geri çevirmek olmaz. ben size bir miktar dolar ve tl vereyim. piyasa işlem hacmi yüksek olur da yine yetişmezse elinizdeki miktar rahat olun ben size daha veririm.

    bunu yapma sebebine gelince ;

    eğer bankaların ellerinde vatandaşa veya yatırımcı kişilere verecek dolar veya tl olmazsa bugün git yarın gel mi diyecek, hayır. banka diyecek, eyy diğer bankalar bende tl yok veya dolar yok. bana borç verir misiniz ? onlarda diyecek veririz ama sen ne vereceksin. faiz vereceğim diyecek. borç verecek banka bu sefer olmaz diyecek normal faizle vermem bu parayı normal faizden daha fazla faiz öde ki alasın parayı. bu sefer paraya sıkışan öbür banka gelecek diyecek ki " kim ne veriyorsa ben beş fazlasını veriyorum. " böylelikle faizler uçup gidecek.

    kısaca mb 2001 krizinde gecelik borç verme faizlerinin %7500'ler seviyesine çıkması gibi bir durumu önlemek istiyor. o zamanlar sabit kur rejimi olduğu için merkez bankası sürekli rezerv bozdurarak doları sabitliyordu. elinde para yoktu ve bugün yapılanı yapamadı. ancak bugün bu hamleyi yapabiliyor ancak bu duruma ne kadar dayanabilir orası muamma.

  • alnının teri ile ekmek parasını kazanan büyük adam. çocuk falan değil bu.

    onun yaşıtları medeni ülkelerde şu anda servisler ile okula gidiyor, oyun hamurları ile oynuyor, tablet, bilgisayar gibi teknolojinin nimetlerinden yararlanıyor, en güzel kırtasiye ürünlerini kullanıyor, bir kere yaşayabileceği çocukluğunun tadını çıkarıyor.

    bu garibim de kışın soğuğunda elinde çantası ile 1,25 tl'ye aldığı çorabı 2 tl'ye satmaya ve 75 kuruş çalışmaya çalışıyor.

    lanet olsun adaletsiz gelir dağılımına güzel gözlü çocuk.

    hem gerçek babanı hiç göreme, hem üvey baba ile büyü, hem üvey olduğunu sonradan öğrenmene rağmen onu hala gerçek baba gibi benimse. böyle bir metanet, böyle bir duruş bir çocuk için çok fazla. yaşamın ve annesinin yükü de omuzlarında.

    kameraya çeken adama uyuz oldum. ulan vereceğin 5-6 tl para. sen ne hakla çocuğu "sus lan yalan söyleme" gibi nahoş bir cümle ile azarlıyorsun. şakası bile kötü. bir de hala pazarlık derdinde. gönlüne çaktığım.