hesabın var mı? giriş yap

  • frene basacağım zaman eğilip elimle basıyorum. sonuçta insanın elinin ayarı daha hassas dolayısıyla daha yumuşak bir frenleme oluyor.

  • prof. dr. övgün ahmet ercan'ın canlı yayında söylediği sözdür.
    tam olarak dediklerini aktaracak olursak, "yoksulluk ne kadar fazlaysa, deprem size o kadar yakındır. depremde zaten yoksullar ölür, zenginler ölmez. hiçbir ünlünün, hiçbir zengin kişinin enkazdan çıkarıldığını duymadınız, duymayacaksınız. dolayısıyla ana sorun yoksulluktur. "

  • bu kadın benim için azmin ve başarının simgesidir efendim.
    kendisi ilk olarak morning glory isimli filmde akademi ödülünü kucaklamışsa da kariyerinin ilk yıllarında bu ödülün hayrını pek görememiş, ilerleyen yıllarda çeşitli sebeplerle ard arda box-office'te patlayan filmlere imza atmış ve 1938'de sahnelere dönmesi ile sonuçlanan ciddi bir kriz dönemi yaşamıştır. bu başarısız filmlerinden birinin de bu arada, bugün katharine'in klasiklerinden biri sayılan bringing up baby olması şaşırtabilir, ama o zamanlar katharine'in kendinden emin tavırları, güçlü kişiliği ve bugün hayran olduğumuz bağımsız ve özgür ruhunun yanında son derece yapay olan meşhur hollywood oyununu oynamaktaki isteksizliği ve hayranlarına karşı olan soğuk tutumu halkın da ondan giderek soğumasına yol açtığından insanlar filmlerini izlemeye zahmet etmemiş, kendisine "katharine of arrogance" lakabı takılmış ve günümüzde klasik hollywood'un eşsiz örneklerinden biri sayılabilecek söz konusu film bile gişelerde patlamıştır. hatta pek çok yerde kendisinden "box-office poison" olarak bahsedilmeye bile başlanmıştır. tabi bunun sonrasında da stüdyolar ona rol verme konusunda giderek isteksizleşmiş ve katharine de çareyi the philadelphia story oyunu ile tiyatroya dönmekte bulmuştur. bu oyun ve canlandırdığı karakterin de özellikle kendisi için yazılmış olması bu kararında etkili olmuştur heralde. oyunun başarısı üzerine kate eski sevgilisi howard hughes'un yardımları ile* oyunun film haklarını satın almış ve filme çekilmesi için kolları sıvamakla kalmamış, kendi kurallarını koyup yönetmeni bile kendisi seçmiştir. bu film, onun eskisinden çok daha güçlü bir şekilde ekranlara dönmesini sağlamış, bir daha da hiçbir şekilde kimse onun tahtından edememiş, akademi de onu toplamda bugün bile rekorunu koruyan 4 adet ödülle taçlandırmıştır. yaşlı bir nene olduğunda bile ara ara filmlerde rol almaya devam etmiş, oscarları da mideye indirmiştir yaşına bakmadan.
    yani diyeceğim o ki, -dikkat, entry'nin kişilleşmeye başladığı nokta- ne zaman hayatımda bişeyler ters gitmeye başlasa, tekrar ayağa kalkmak için ne kadar umutsuz görünürse görünsün gelişmeler, bu kadını hatırlarım ben. olabilecek en dip noktaya varıp** pes etmeyip azmiyle kendisini kimsenin kendisinden beklemediği kadar yukarılara taşımış kadın, o bile peşindeki hollywood'un ikiyüzlü oyunlarına yem olmasını bekleyen akbabalara rağmen geri gelmeyi başarabildiyse hiçbir şey geri dönülemeyecek kadar imkansız değil umudunu verir farkında bile olmadan.

  • ekşi sözlük'e hakaret etmekte kendince haklıdır. çünkü burada her yerden insanlar var ve kimsenin pislikleri gizli kalmıyor. dolayısıyla ekşi sözlük kendilerine zarar veren bir ortam. mesela şu an gibi.

    gelin size bu adam hakkında bilmediğiniz bir şey anlatayım.

    bu adam 2018 yıllarında ıstanbul aydın üniversitesi'nde medya işlerine bakıyordu. okulu asker gibi yöneten mütevelli heyeti başkanı mustafa aydın'ın da has adamıydı. kendisini akademik kadroya almaya çalıştılar fakat yök'ün gereksinimlerini karşılamadığı için almayı başaramadılar.

    iletişim fakültesi dekanına ve öğretim üyelerine baskı yaptılar. öğretim üyeleri bu kişiyi istemedi. çünkü lisans diploması yoktu. kendilerine verilen diploma da şaibeliydi. böyle bir kişi öğretim üyesi olamazdı. daha sonra kendilerine yakın olan sosyal bilimler müdüründen işi çözmeye çalıştılar. lisans öğrencilerine ders veremeyecek adam yüksek lisans öğrencilerine ders verecekti. sosyal bilimler müdürü ne kadar uğraşsa da hocaların duruşu sayesinde yine işi görülmedi. hocalar bu yüzden çok büyük baskıyla karşılaştı. bu da olmayınca basit idari görev verdiler meslek yüksek okullarında takıldı bir süre. sonra ne oldu bilmiyorum

    elinden gelen her hukuksuzluğu yaptı öğretim üyesi olup, bu sıfatı televizyonlarda kullanabilmek için. isteyen araştırabilir bu konuyu.

    şimdi ben bu olayın içinden bir şahit olarak bunu buraya yazabiliyor, kendisinin bilinmeyen pisliklerini ortaya dökebiliyorum. biri ismini arattığında google'da bu yazıyı okuyabiliyor. işte bu yüzden ekşi sözlük bu adama göre lağım çukuru. işte bu yüzden bu zihniyet sosyal medyayı tehlike olarak görüyor.

    fuatçığım bunu okursan burdan sana selam olsun nasıl da almadık seni aramıza ama.

  • cumartesi arkadasimin dugunune gidicem. cok da tanidigim samimi oldugum biri degil, arkadasimin arkadasi ama kirmayalim diye gidelim dedim. neyse beni gelip alacaklar sonra dugun salonuna gidicez. gomlegimi, pantolonu falan utuledim suslenip puslenip bunlari(beni alacak arkadasi) beklemeye basladim. lan ne gelen var ne giden. ariyorum caliyo caliyo telefonunu acmiyo. mesaj atiyorum cevap vermiyo. kizdim sinirlendim, atladim bi dolmusa kendi basima dugunun yapilacagi mekana gittim. kapida karsilama fasli falan tabii ben samimi olmadigimiz icin gelinle damadin anne babasini da dogal olarak tanimiyorum. neyse oturdum bi masaya, ufak ufak atistiriyorum falan derken bi alkis kiyamet koptu konfetiler falan gelinle damat geldi. lan o da nesi?! kizi tanimiyorum, damadi hic tanimiyorum... hemen elimi telefona atip facebook'a girdim. basimdan asagi kaynar sular dokuldu, meger dugun yarinmis ve ben hic tanimadigim birilerinin dugununde alkis tutuyorum yiyorum iciyorum. neyse hic caktirmadan oturdum yerime, kalktim dans ettim, halay cektim, ickimden yudumladim yedim ictim mekani terkettim. kimse de bana "aga sen kimsin?" diye sormadi. turk insaninin ne kadar misafirperver oldugu bi kere daha tescillenmis oldu. muhendiz bi cocukla tanistim cerenle nerden arkadasiniz, okuldan mi dedi. evet diyip hizlica konuyu degistirdim. lan ne ceren'i ben burcu'nun dugune geldim amk. adamlar yarin gerdekten sonra acip dugun kasedini izliycekler. ortalikta dolanan bi tip halay cekiyo oturmus iciyo falan kim lan bu diycekler ahahah

    ertesi gun yani bugun oldu arkadas aradi. hadi in seni almaya geliyoruz diye. yok abi ben ateslendim cok kotuyum diye savusturdum gitmedim. simdi bugun de gitsem mekan sahibi, garsonlar diycek lan bu dun de burdaydi, gene gelmis diye.

    bu da boyle bi ani olarak not dusulsun.

  • sozlukteki nagehan'lardan istedigim hede.

    kocaman pankart yaptircam amk.

    adam anlamiyo.

    debe editi:

    db'ye ucuncu girisim, diger ikisi bi halta yaramadi, bari bu yarasin.

    soyle bi sosyal sorumluluk projesi varmis efenim:

    (bkz: #47169045)

    sosyal bir projenin gerçekleşmesi için sabırla okumanız dileğiyle...

    sakarya'nın akyazı ilçesi dokurcun beldesinde öğretmenlik yapmaktayım projemi gerçekleştirmek için yardımınıza ihtiyacım var öncelikle yapmak istediklerim:

    1-(bkz: bilgilendirici görseller) (bkz: 9 farklı makinenin çalışma prensibi)

    bu başlıklardaki gibi animasyonları gösterebileceğim bir elektronik pano

    2- (bkz: rubik küpü) (bkz: satranç takımı)

    gibi zeka oyunları (satranç kulübü kurmayı düşünüyorum)

    3-algebrator for students isimli programa türkçe yama yapacak programcı bir arkadaş

    her türlü matematik sorusunu çözen bu program çoğu dili destekliyor türkçe tabi ki yok

    4-http://www.idefix.com/…asp?sid=fjpufw5pzz4zirqrvvsc bu linkteki gibi görsel zeka bulmacaları tarzında kitaplar

    örnek sayfalar: http://www.ahmetbilal.com/102-u-pdf.pdf

    ve her türlü kitap(roman,şiir vs.) ihtiyacımız var.

    pırıl pırıl çocukların ziyan olmalarını engellemek bizim elimizde.

    her türlü destek beklenmektedir.

    ***çaylak olmayan bir arkadaşın konuyu fark etmesi*** ve gündeme getirmesi beklenmektedir.

    eğer kampanya ilgi görmezse başlık kendini imha edecektir.

    ulaşım: bavell0191@gmail.com (mail adresinin dandikliğine aldırmayın :)

  • ekşi yazarlarının yazdıklarından para kazanıyorsa ve ekşi hukuk gönüllülük esasına göre değil "***profesyonel***" işliyorsa buradaki mesajlara eşşşek gibi cevap vermek ya da praetorlara yönlendirmek zorundadır. parasıyla değil mi? skype-turkcell-facebook, benim herhangi bi sorunum için iletişim araçlarından yardım/destek talebi ettiğimizde ilgileniyor, aynı konumda olan ekşi sözlük sorumluları neden yapmıyor? yok efendim mesajı görmemişmiş. vallahi bunu webrazzi summitlerinde söylemeyin, dalga geçerler. böyle girişimcilik mi olur?!