hesabın var mı? giriş yap

  • videoda zibidi çocuk "polise versen ne olur?" diyor. yani daha önce de böyle durumlar yaşadığında, polise şikayet edilse de bir sorun yaşamamış demek ki. veya arkam sağlam bana bir şey olmaz babam halleder demek istiyor. böyle böyle kabile devletine döndürdünüz ülkeyi, kendi adamımız diye abuk sabuk esnafları ihalelerle, rantlarla zengin iş adamı yaptınız. hepsi çoluk çocuk torun torba mafya gibi geziyor amk ortalarda...

  • istanbul'un tarihi vapurlarından birisi olan paşabahçe vapuru limana çekildiği günden, 2019 yılına kadar beykoz belediyesi'nin elinde bulunurken önce nikah salonu olarak kullanılıyor, ardından da jilet olmaya hazırlanıyordu.

    2019'da jilet olması için ihaleye çıkarılan vapur, yeni ibb yönetiminin girişimleriyle jilet olmaktan belki de son anda kurtulup, yine ibb'nin girişimleri sonucu tekrar ibb'nin şehir hatları bünyesine kazandırılmıştı.

    şehir hatlarının çehresini değiştiren, geçtiğimiz sene kurumun 125 kat ciro artışı yakalamasını sağlayan sinem dedetaş'ın önderliğinde, tarihi vapur muhteşem bir şekilde restore edilmiş ve yeniden denize açılacağı 13 ağustos tarihini bekliyor. ayrıca tarihi vapur'un limana bağlandığı gün, marmara'nın hala en hızlı vapuru olduğu biliniyor.

    görsel

    görsel

    kim ne dersin, türkiye'nin en liyakatli, en iyi ekibi istanbul büyükşehir belediyesi'nde. sinem dedetaş ve pelin alpkökin gibi isimler bunun en büyük örneklerinden. istediğiniz kadar eleştirin ama ekrem imamoğlu'nun belediyeciliği ve belediyecilik vizyonu türkiye'nin çok çok ilerisinde.

  • hakkında bilinmeyen 23 gerçek:
    - su fobisi varmış. çocukken iyi bir arkadaşının boğulduğunu görmüş. ayrıca 11 yaşıında bir basketbol kampındayken boğulma tehlikesi atlatmış.
    - kalbinin üzerinde omega harfi dövmesi varmış. omega psi phi'nin simgesiymiş. omega psi phi derneğinin üyesiymiş kendileri.
    - halen her yıl nike'dan 80 milyon, nba'de oynadığı her sezon için bulls'dan 35 milyon dolar almış.
    - 1997'den 1998'e kadar kendi markası " jordan" altında ürünleri çıkmış.
    - 1996'da tüm zamanların en iyi 50 oyuncusundan biri seçilmiş.
    - 1991'de espn tarafından 20. yüzyılın en iyi sporcusu seçilmiş.
    - babası arabasında uyurken öldürülmüş ki bu olayın ertesinde jordan ilk kez basketbolu bırakmış.
    - chicago ve washington'da 23 numaralı formayı terletmiş. 45 numarayı kısa süre giymiş, bu numara abisinin lise numarasıymış.
    - ne annesi ne de babası 1.75'in üzerinde değilmiş.
    - space jam filminde karakterlere bulls şortu altına üniversitesi olan north carolina şortu giydiğini söylemiş ki bunu gerçekten şans getirmesi için yapmış.
    - çaylak sezonunda 3 sayı ortalaması yüzde 14 iken emekli olduğu senelerde yüzde 40 civarlarındaymış.
    - 1997 yılında forbes dergisinin en pahalı boşanmalar listesinde en üst sıradaymış. 150 milyon dolara yakın bir paraya karısından boşanmış.
    - 3 kez smaç yarışmasına katılıp bunların ikisini kazanmış.
    - 14 haziran 1998'de chicago'ya son 8 senede altıncı şampiyonluğu getiren şutu atmış. jordan hits last shot olarak geçen bu şut amerikan spor tarihinin en harika 25 anı listesinde ikinci sıradaymış.
    - bir maçta maksimum 69 sayı atmış. bu sayıları basketbol tarihinin beşinci en yüksek skorudur.
    - 1992 yılında portland ile bir playoff maçının ilk yarısında 35 sayı atmış. bu 35 sayının altısı üçlük. bu performans birçokları tarafından en iyi basketbol performansı olarak değerlendiriliyormuş.
    - 1900 yılında bir orlando maçında 12 numaralı formayı giymiş. sebebi orlando magic arena çalışanlarından birinin formasını çalmasıymış.
    - en sevdiği komedi şovu " sanford and son " .
    - üniversitedeki esas dalı kültürel coğrafya üzerineymiş.
    - her maçtan 4 saat önce aynı yemeği yermiş. biftek, kızarmış ya da lapa patates ve bira.
    - otel odasını her zaman çok sıcak tutarmış. sıcağın onu hastalıklardan koruduğuna inanıyormuş.
    - 1993'de küçük bir beyzbol takımı olan chicago white sox ile sözleşme imzalarak tüm dünyayı şaşırtmış.
    - kaldığı otellerde her zaman leroy smith ismini kullanıyormuş. bu isim onuncu sınıftayken seçmelerde onu mağlup edip lise takımına giren çocuğa aitmiş.

  • rıfat ılgaz buna kendisi cevap vermiştir.

    "eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. belli bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlamış. bunun üzerine aileler de o saatte sokağa çıkmaya başlamış ve idam vakitleri panayır havasında bürünmüş. sonuçta da ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşmuş.

    ben de çöken eğitim sistemini anlattım. hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük.”

    kaynak

  • evinize geldik bulamadık lütfen dayağınızı şubemizde yiyiniz mesajı almamız yakındır.
    geçmiş olsun.

  • yol verin cekilin, olayın bileni geldi.

    ben ayran sektöründe çalışmış bir muhendisim. şimdi bize ayran diye içirdikleri kapalı yada açık olsun hemen hemen aynı şey.
    ilk önce kapalı ayranı açıklayayım. firmalar size sürekli aynı lezzette aynı yoğunlukta ayran vermek zorunda olduklarından içine devletin de yönetmeliklerde izin verdiği koruyucu, aroma ve yoğunluk artırıcı koymak zorundalar. peki bu koruyucuların zararı varmı? yoğurt veya ayran dediğimiz şeyin en faydalı kısmı probiyotik bakteriler. bu faydalı bakterileri çıkar ayrandan geriye su kalır. koruyucu diye tabir ettiğimiz maddelerin en sık kullanılanı potasyum solbar. bu madde ayranın içindeki bütün bakterileri öldürüyor ve çoğalmasını engelliyor. tabiki madde iyi bakteri kötü bakteri ayrımı yapmıyor. kökünü öldürüyor. dediğim gibi ambalajlı ürünlerin en olmazsa olmazı sürekli aynı normda bulunması. yani ambalajlı yoğurt yada ayran yiyorsanız... yemeyin ya gerek yok.

    açık ayran masum mu peki? lokantalar ne yapar. piyasadaki en ucuz yoğurdun 10 kg olanını alır makinanın içine döker üstüne su ekler olur sana ayran. eğer aldıkları yoğurt ambalajlı ise yukarıda bahsettiğim herşey onun içinde geçerli. lokantalar kendileri süt alıp mayalayip kendi yogurtlarindan kendi ayranlarini yapiyorsa o zaman sağlıklı ve lezizdir. fakat bu gözler ayran için o kadar uğraşan bir lokanta görmedi. hemen hepsi ambalajlı yoğurt tercih eder.

    bir diger mesele yoğunluk meselesi. genelde açık ayran içenlerin şikayeti ayranın duru olması. tabi tercih meselesidir ama duru yani yağı yada içinde ki yoğunlaştırıcı üste köpük olarak gelen ayran bence daha güzel. yağ ayranın tadını kesiyor veya boğuyor. o ayrandaki keskin tadı almak lazım. bence öyle. kapalı ayran koyu kıvamda olsun diye koydukları yoğunlaştırıcı maddelerin zararlarını bilseniz bir daha kapalı ayran içmezsiniz.

    birde özer hisar ayranı var. günahlarını almak istemiyorum ama sürekli aynı ekşilikte bir ayranı üretmek de cok zor. ekşi ayran candır. bulgarius diye bir bakteri var. ayran da ki eksikliği o bakteri sağlıyor. fakat bu bakteri diğer probiyotik bakterilerin hızlı üremesine ortam sağlıyor. yani ekşi ayran hem çok sağlıklı hem de katkısız olduğunu gösteriyor. özer hisar ekşi evet ama bunu koruyucu ve aroma ile mi yapıyor yoksa organik mi bilemiyorum. çünkü bahsettiğim bulgarius bakterisinin üreme şeklini ve miktarını etkilemek pekte mümkün değil.

    sağlıklı yiyin, sağlıklı için, sağlıklı yaşayın!