hesabın var mı? giriş yap

  • sonunda gerçekleri açıkça konuşup, bu kadar perdeden sıkıldım toptan yakıyorum diyen bir lider görmüş olduk ölmeden. kısaca putin'in konuşmasının maddelerini tercüme ediyorum.

    1. rusya artık oyunlar oynamayacak ve kapalı kapılar ardında yapılan ıvır zıvırlar üzerine müzekkereler ile meşgul olmayacak. rusya bundan sonra sadece ciddi konuşmaları ve anlaşmaları tercih ediyor, eğer bunlar kollektif güvenliğe yardımcı olacak ve her iki tarafından çıkarlarına uygun ve adil anlaşmalar ise.

    2. tüm global kollektif güvenlik sistemleri şuanda harap olmuş durumda. artık her şeyi garanti eden bir uluslararası güvenlik yok. bu oluşum ismi : amerika birleşik devletleri olan bir varlık tarafından yok edildi.

    3. yeni dünya düzeni'nin (bkz: nwo) kurucuları kumdan bir kale yapmada başarısız oldu. yeni bir dünya düzeni kurulacak olsa ya da olmasa bu sadece rusya'nın kararları ile gerçekleşemez, fakat rusya olmadan da böyle bir karar alınamaz.

    4. rusya toplumsal düzenin içinde yapılacak yeniliklere karşı daha muhafazakar bir tutuma sahip, eğer bunları yapmakta haklılık payı görürse, bunların araştırılmasına ve bu tür gelişimlerin tartışılmasına da karşı değil.

    5. rusya'nın ne amerika'nın sürekli genişleyen "kaos imparatorluğu"un çamurlu, bulanık sularında balık tutmak gibi bir niyeti ve kendisine ait böyle yeni bir imparatorluk kurma gibi isteği var, ne de geçmişte olduğu gibi dünya'nın kurtarıcısı rolünü üstlenme isteği var.

    6. rusya dünya'yı kendi yansıması gibi bir şekle sokma çabası (reformat) yok, fakat hiç kimsenin onun imgesini yeniden şekle sokmasına tahammülü de yoktur. rusya kendini dünya'ya kapatmamıştır, fakat her kim ki onu dümya'dan soyutlamaya çalışırsa sadece fırtına biçecektir.

    7. rusya kaosun yayılmasını dilemiyor, savaş da istemiyor ve yeni bir savaş başlatma gibi niyeti de yok. ancakbugün rusya küresel bir savaşın artık kaçınılmaz olduğunun farkında (bkz: 3. dünya savaşı için tüm şartların uygun olması), bunun için hazırlanıyor ve hazırlanmaya devam edecek. rusya ne savaş ister ne de savaştan kaçar.

    şimdilik bunları biraz sindirin diğer iki maddeyi de çevirip link ile güncelleme yapacağım. erzak stoklamaya başlayın yarın ihtiyacınız olduğunda ya okuduğum zaman çok eğlenmiştim demeniz yardımcı olmayacak.

    ekleme:

    konuşmanın diğer satır başlarını çeviriyorum

    8. rusya yeni dünya düzeni'ni kurmaya çalışanları engellemede aktif rol alma niyetinde değildir, ta ki onların yeni dünya düzeni çabaları rusya'nın hayati çıkarlarına çarpana kadar. rusya beklemede kalmayı ve onların kendi kendilerine zavallı kafaların alabildiği kadar zarar vermesini izleyecektir ("russia would prefer to stand by and watch them give themselves as many lumps as their poor heads can take: daha düzgün bir tercüme ile değiştebilirim"). fakat kim ki rusya'yı bu sürecin içine çekmeye çalışırsa, çıkarlarını gözetmeksizin, onlara gerçek acının ne olduğunu öğretiriz.

    9. rusya iç ve dış politikasındaki gücü bir grup elitin kapalı kapılar ardındaki anlaşmalarından değil, kendi insanlarının iradesindeki güçten gelir.

    batılı elitler oyun bitti

    http://eng.news.kremlin.ru/news/23137

    konu ile ilgili kendi yorumum kısaca (bkz: #46694768)

  • tipik bir anadolu kasabası olan ankara, başkent oluşundan sonra planlı ve modern bir şekilde yeniden inşa edilirken şehrin simgesi olabilecek bir park yapılması düşünülür. bu sebeple gençlik parkı şehrin en merkezi yerine yapılır. 1943 yılında hizmete giren bu park, atatürk orman çiftliği ile beraber ankaralılar için çok güzel bir mesire alanı haline gelir.

    1950'li yıllarda bu parkın içerisine minyatür bir tren koyulması planlanır ve tamamen yerli imkanlarla eskişehir cer atölyelerinde üretilen iki adet buharlı tren (mehmetçik ve efe) 1957 yılında hizmete girer. parkın içinde oluşturulan iki adet istasyon arasında gidip gelen bu trenler halk tarafından çok sevilir.

    1970'li yıllarda metro yapılacağı gerekçesiyle parkın ortasına kocaman bir çukur açılır ve bu minyatür trenlerin güzergahının yarısı ortadan kaldırılır.daha sonra çukur kapatılsa da tren rayları yeniden döşenmez. 80'li yılların ortalarında ise trenler tamamen kaldırılır.

    geçtiğimiz hafta eskişehir'e gittiğimde devrim arabaları müzesine gitme fırsatım oldu. amacım ülkemizin ilk yerli otomobili olan devrim'i görmekti.

    görsel

    o sırada müzede bulunan minyatür lokomotif dikkatimi çekti. yanında bulunan tanıtım yazısını okuduğumda hissettiğim duyguları anlatmak imkansız. çocukluğumda gençlik parkına gittigimizde bindiğim, çocuk aklımla sanki başka bir şehire gidiyormuş gibi sevindiğim o küçük lokomotif önümde duruyordu. lokomotifi görene kadar gençlik parkında bir tren olduğu, benim o trene defalarca bindiğim tamamen aklımdan çıkmıştı. unuttuğunuz bir anıyı karşınızda görerek yeniden hatırlamak çok ilginç bir deneyim.

    ukrayna'nın başkenti kiev'de, oldukça büyük bir parkın içinde, kondüktörlüğünü, bilet kontrolünü, istasyon görevlerini çocukların yaptığı minyatür bir tren var. çocuklara demiryollarını sevdirmek ve sorumluluk bilinci aşılamak için oldukça güzel bir yöntem.

    umarım gelecekte, cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi, bizim çocukluğumuzda olduğu gibi, yeni nesiller tren yolculuğunun keyfini kısa da olsa çıkarabilecekleri gerçek trenlerine kavuşabilirler.

    görsel
    görsel

    kaynak

  • geçenlerde arkadaşlarımızın gerçekleştirdiği bir çeşit evlat edinme şekli. bir çeşit diyorum çünkü farklılıkları var ama temelde bir yavruyu aile sahibi yapmak amaç.
    küçük bir çocukları var halihazırda ve isteklerini paylaştıklarında nedense aptalca bir tepki verdik."kolay değil, iyi düşündünüz mü, çocuğunuz da var" falan diye. neyse ki kimseyi dinlemediler ve çocuklarıyla tanıştılar.
    akıllı, sevimli bir de kız çocukları oldu. gerçekten bir çocuğun hayatını kurtardılar. o çocuğun gözlerindeki sevgiyi görmek bile yeter inanın. hiçbir yurt, ne kadar güzel olursa olsun, sıcacık bir evin yerini tutmaz.

    maddi olarak asla bir yükümlülüğü yok. devlet çocuğun ihtiyaçlarını karşılıyor. aileye çocuğun yaşına göre bir maaş veriyor. çocuklar liseyi bitirdikleri anda memur olarak işe başlayabiliyorlar. yani gelecek kaygıları da yok. ki bu çok beğendiğim bir uygulama oldu. (bkz: pozitif ayrımcılık)

    vereceğiniz sadece sevgi, ilgi. ilerde çocuğum olduğunda ben de onun için bir kardeş istiyorum mutlaka.

  • durumu olmayan vatandaşı daha rahat skin diye değil mi?
    kırtasiyeler basit bir ürünü bile ne kadar farkla satıyor biliyoruz.

  • - sayma fasulyeleri gerçek fasulyeydi.
    - fişlerle okumayı söktüler.
    - sert plastikten beslenme çantaları vardı renk renk. bir dilim ekmek, bir dilim peynir ve 5-6 zeytin fiks menü. en zengin beslenmede sarma olurdu, öğretmene bile ikram edilirdi. bir de beslenme çantalarına kumaş peçete konurdu. selpak mı vardı?
    - 1 lira harçlık alırlardı çok şanslılarsa babalarından.
    - bakkaldan un kurabiyesi alırlardı tenefüslerde.
    - basmalı kalemleri yoktu. kurşun kalem ve sivretgeç kullandılar hep.
    - arı maya'lı silgiler çıktığında ilkokulu bitirmişlerdi.
    - 23 nisan'larda ront oynamak için bir örnek ront elbiseleri diktirirlerdi. bayram gerçekten bayramdı.
    - kedi merdiveni yapmayı iyi bilirlerdi.
    - pazartesileri mendil ve tırnak kontrolü yanında bit kontrolü de olurdu.
    - ünite dergileri ilkokulu bitirmeye yakın çıktı, renkli renkli ne güzellerdi.
    - tebeşirler kare idi, yuvarlak tebeşir bile yoktu.
    - müzik dersinde flüt ve melodika çalmayı, çok iyi mandolin çalan öğretmenlerinden öğrenmişlerdi.
    - beslenmeye muz koymak ayıptı, muz herkesce ulaşılabilir bir meyve değildi çünkü.
    - karnelerini hala saklarlar.

    - şimdi korkarım ki "orta yaşta" diye anılıyorlar.

  • bu sefer emir demiri kesmez yalnız söyliyim. ülkenin başkentine de kayyum atamak öyle diyarbakır'a atamaya da benzemez. boş atıp dolu tutmaya çalışma gibi duruyor.

  • bütün oryantalizmimizi yüzümüze vuran fotoğraflardır. azıcık da istanbul'u ve gece hayatını çekeymiş de dengeleseymişiz. fotoğraflar şekilli şukullu olsun derken(ki hepsi mükemmel gerçekten), ürdün'ün geri kalmış köyleri gibi çıkmış memleketimin her yanı.

    o sürücü belgesini niye çektin mübarek? memlekette eski ne varsa ifşa etmiş iyi mi.*

    yıllar sonra gelen edit: başlık başa kalmış. linki ben vereyim bari.