ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
25 yaşına gelmiş hala baskılı tişört giyen insan
-
evdeyken giyebilir miyiz diye merak uyandırmıştır. muzaffer amca'dan cevap bekliyorum.
ankara'ya her kar yağdığında kolu sızlayan adam
-
ulan hepsini okudum ya, vay babayın kemüğüne. okumayanlar için özet geçiyorum.
şimdi eleman bir kızı sevmiş, sonra başka şehire üniversite okumaya gitmiş bu çemçük, sonra komşusunun kızını kafa kıyakken düdüklemiş, ondan sonra da sevdiği kız bunu duymuş ve elemanı terk etmiş.
içki bütün kötülüklerin anasıdır, kaldıramıyorsan içmeyeceksin hacı.
stanley termos almanın mantıklı açıklaması
-
ulan hala anlamadınız mı ? termos pahalı değil, biz fakiriz. araba pahalı değil, biz fakiriz. rakı pahalı değil, biz fakiriz. kitaplar pahalı değil, biz fakiriz. yani şunu anla güzel kardeşim, biz türk halkı f a k i r i z.
edit: tamam termos pahalı amk. kabul ediyorum, pahalı termos. mesaj atmayın yeter.
14 ağustos 2020 barcelona bayern münih maçı
-
arkadaşlar berat beyden açıklama geldi, barcelona hiç olmadığı kadar iyi durumdaymış.
la casa de papel
-
soygun için bu kadar salağı bir araya getirebilmek için profesör değil, burhan kuzu olmak lazım
uzun olan saçları kestirmek
-
a) yaaaylalaaaar yaylaaalarr
b) hmm.. cv'nizi inceledik.. sizi hede departmanında......
c) demek kızıma talip olan delikanlı sensin!...
diyaloglarından kısa süre önce yaşanmış olması muhtemel durum...
arda turan'ın 2014'te giydiği takım elbise
-
lost gibidir. sonunda sıçmıştır.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
1 yılı aşkın süredir babayla sadece telefonda görüşülmüştür. yaşı gereği kamera vs.. kullanımı da mümkün değildir.
bir pazartesi akşamı "evlat kurbanda geliyorsun değil mi? bak paran yoksa biletini ben alayım, kaç para olursa olsun" şeklinde bir telefon konuşması geçer.
zaten bayramda gitmek üzere planlar yapan şahsım hemen bileti alır, salı akşamı müjde verilir.
çarşamba sabahı telefon çalar, ölüm haberi alınır...
işte o yüzden "evlat kurbanda geliyorsun değil mi? bak paran yoksa biletini ben alayım, kaç para olursa olsun" sözü asla unutulmayacak olandır.
bakkallık yapmak için 4 yıl okuyan eczacı
-
(bkz: 5 yil o gerizekali)
yaran diyaloglar
-
arkadaşımın sigarayı bırakmak istemesi ve sigarayı bırakma hattını aramasıyla olaylar gelişir:
arkadaş:merhaba ben sigarayı bırakmak istiyorum
adam:tamam ablacım
arkadaş: (ablacım mı?)
adam: günde kaç paket içiyorsun?
arkadaş: 3 günde 1 paket
adam: aman sen de, fazla bir şey içmiyormuşsun ki bırakmasan da olur
arkadaş: (nasıl ya?!) ama ben bırakmak istiyorum, kendi çabalarımla olmuyor
adam: e tamam ablacım, o zaman yapacağım şey günde 3 tane içmeye başla, sonra 2'ye düşür, sonra günde 1 tane iç, zaten kendiliğinden bırakırsın. hangi marka içiyorsun?
arkadaş: monte carlo
adam: eh be ablacım, sen de en kötü markayı içiyormuşsun
arkadaş: e peki hekim ile falan görüşmeyecek miyim?
adam: valla benim sana yapabileceğim bu kadar. istersen bir de 171 sigarayı bırakma hattını ara
arkadaş: ? ben nereyi aradım?
adam: orman yangınları 177
112 personelinin eve ayakkabı ile girmesi
-
kimi zaman, yatağa bağımlı hastalarınızı sırtında dördüncü kattan ambulansa taşıyan insanlar hakkında,sadece halılarıniza ayakkabı ile bastılar diye yaygara yapmanız düpedüz terbiyesizliktir.
kaldı ki farz edelim galoş taktı, yere sağlam basamadığı için hastanızla birlikte düşme ihtimalini düşündünüz mü hiç?
yahu bir kere de bilgi sahibi olun, sonra fikir sahibi olun.
edit:düzeltme.