• yabancı sınırı tartışmalarının ayyuka çıkmasından sonra,yabancı sınırı isteyen kulüp başkanlarına ve federasyon yetkililerine çekilen rest gibi görünüyor.sınır getirirseniz çeker gideriz, bu gelirleri bir daha bok görürsünüz diyorlar haklı olarak.
  • şu başlığa yazanların yüzde 90'nda bein sport yoktur adım gibi eminim. sadece kuru nefretle dosemisler bi ton. yok katar ligini yayınla yok bilmem ne diye! ulan herif zaten fransa italya ispanya liglerinin yayinci kuruluşu. gören de sanır ki milyarları götürdü ülkeden şimdi artistlik yapıyor! adamlar lütfenmis ligine marka değeri katmış, tüm dünyaya adam gibi sunmaya başlamış. bunlar da kalkmış burda yallah git diyerek masturbasyon yapıyor. ulan karabükspor'undan genoa'sina izledik rahat rahat tüm sezon. neyini beğenmedin de gitsin diyorsun? tüm sezon tüm şampiyonlar ligi maçlarını, uefa avrupa ligi maçlarını izledik ekstra para vermeden. bunu mu eleştiriyorsun? eskisi gibi dsmartta bi takım, tivibu da bi takım, lig ayrı kanal, on eleme farklı kanal mı olsun 8 yere mi domalalim istiyorsunuz tekrar anlamadım ki?

    ben çok memnundum bu sene inşallah cekilmezler de kaçak yayın peşinde surunmeyiz ya da boktan kafelerin kaprisini çekmek zorunda kalmayız.
  • olum mal mısınız? seyirci garantisi istesenize. her mac 1 milyon izlenmis gibi reklam geliri almalı. almazsa devlet aradaki farkı odemeli.
  • ülkedeki ekonomik bağımsızlık, öngörülebilir iktisadi nizam ve demokrasi olmayınca gayet normal olan hadise.

    millet eğlence sanıyor hala. şu ekonomik kriz biraz daha derinleşip amerikan ambargosu ile de taçlanırsa ne futbol keyfi kalır ne de ayakta kalabilen futbol kulübü kalır ortada. a'dan z'ye hayattaki tüm keyiflerden mahrum oluyoruz yavaş yavaş.

    kendi fantezilerine uymuyor diye merkez bankası başkanını kovanlar düşünsün biraz da tasasını.
  • doğan medya'yı satın alan tüpçünün lig ihalesini alacağı ve ligin yeni yayıncısının demirören medya'ya ait d smart olacağı gün gibi aşikar.
  • fiyat teorilerini sunmadan önce elinize bir hesap makinesi alın birader. adam demiş ki herşey içeren paket 19 tl olsun 10 milyon aboneniz olsun olmaz ya hadi diyelim oldu gelin hesabını yapalım bu teorinin.

    19 tl = 3.3 usd

    3.3 usd x 10 mil x 12 ay = 396 mil usd

    eee bu adamların sadece tff masrafı 580 mil usd yarısı sabit yarısı güncel 400 mil usd diyelim hadi. ee bu muhteşem 10 milyonlu aboneye göre yine zararda adamlar sırf ligden. bunun bir ton çalışını, bayiileri, teknik cihazları sonra paket fulldü değil mi bu teoride? sinema, dizi, müzik, belgesel filanda diyorsun e bunlar bedava mı?

    manasız mıymış? kazandılar mı hayvan gibi para? ahahahaha.

    edit: bu olayın taraftar protestoları ile filan bir alakası yok. bu dolar kuru ile mümkün değil her şey ortada işte.

    edit: ana geliri reklam olacağını hiç sanmıyorum çaykur rize - fenerbahçe maçı reklam geliri ne kadar olabilir ki, survivor'ın reklam geliri daha fazladır herkese açık olduğu için herhalde, derbiler hariç büyük para kiracaklarını sanmıyorum. hadi onu da ekleyin bir miktar ne kadar yapabilir ki. hem ana gelir reklamsa kaldırsınlar şifreyi izleyici sayısını katlasinlar 10'a reklam gelirlerini çarp ne güzel karını arttır demek ki öyle olmuyor. ha burada belki play abonelikleri filan eklenir diyecem de 10 milyon adam abone yaptık amk 4 kişilik aile desek 40 milyon kişi erisiyor maçlara adam kalmadı playe ekleyecek.*

    btk verilerine göre 2108 son çeyreğinde 2.5 milyon civarı abonesi var beinin, bein sport'u olanlar ve olmayanlar dahil.
  • kendileri arap olsalar da bu bir türk zihniyetidir.
    nasıl mı? şöyle:

    öncelikle patlamış olmaları anormal değil.
    bu plansızlık, zayıf adama bol kıyafetler giydirme meselesi bizim uzun yıllardır süregelen bir alışkanlığımız.
    türkiye'nin neredeyse bütün sektörleri için aynı şey geçerlidir, çünkü zihniyetimiz bozuk. ağır şizofreniden muzdaribiz.

    - telefon mu istiyorsun? kredi çek al.
    - ev alamıyor musun? kredi çek bmw al.
    - kayda değer bir şeyler üretmek çok emek istiyor ve haliyle milli hasılan çok büyük değil mi? hemen sabır isteyen üretim projeleri yerine, kredileri dağıtıp halkın hoşuna gidecek, ekonomiyi büyütüp şişirecek (aslında büyüme değil, yani kaliteli büyüme değil) inşaatlara başla. (bkz: ayranı yok içmeye taht-ı revanla gider sıçmaya)

    burada ikinci saydıklarımız yapılmasın demiyoruz da önce sabit gelir kısmını ister bireysel ister ulusal bazda çözmen gerekir. ondan sonra zevk-ü sefa işlerine girersin.

    ikinciyi sabredemeyip illa yapmak istiyorsan da ilki (gelir getirecek yatırımlar) ile doğru oranda yapman gerekir.

    ***

    ha diyeceksiniz futbol bunun neresinde?

    2000 yılından itibaren alın türk futbolunu:
    kimler, hangi yıldızlar geldi gitti, ne paralar harcandı... milli servet...
    buna rağmen genel olarak türk takımlarının ne başarısı var?
    para harcamada 6. olduğumuz bile oldu, ama kulüpler sıralamasında ise 2018'de 10.'yuz. (harcama hususunda rusya ile yarışıyorduk, onlarda da aynı görgüsüzlük var.)

    beşiktaş, fenerbahçe, galatasaray ve trabzonspor kendilerini real madrid zannediyorlar. bu kulaklar "şampiyonlar ligi şampiyonluğu" diyen yetkililer duydu.

    bu ciddi bir hastalık arkadaşlar. kendimizi gerçekten barcelona, real madrid ile bir görüyoruz. öyle harcamalar yapmak istiyoruz. sanki götünün kılları ağarmış yaşlı oyunculara senede 5 milyon euro verince adam bizi avrupa şampiyonu yapacak?

    dünyayı izliyorsun: porto, benfica, ajax vs. gibi yıldız futbolcu fabrikası olan ve bizim gibi çakma değil, halis muhlis avrupalı olan (haliyle krediye ulaşım imkanları daha büyük olan) takımlar bile bizim gibi har vurup harman savurmuyor.

    bu tip kulüplerin başarılarını 20 yıla vurduğumuzda oldukça istikrarlı olan ve bizimkilerden çok çok daha başarılı olan bu takımlar bile ağırlığı ucuz ve genç oyunculara verirken biz kendimizi ne zannediyoruz da onlardan 1/2 ila 1/5 oranında daha az olan kişi başı milli gelirimiz ile elimizdeki kıt kaynakları böylesine boş harcıyoruz?

    tüm bu harcamalara rağmen elimize ne geçiyor?

    tüm sezon hakem tartışmaları. gerçekten de bütün takımların zaman zaman kayırılmaları ya da hakemlerin yeteneksizliği (bunu tartışmaya açmıyorum), sonuç olarak futbol izliyorsunuz ama futbol yok.

    güzel futbol? çok ender. yani diğer liglere oranla "güzel futbol yok".

    peki buna rağmen istenen para?

    tribüne gitmek için,
    forma için,
    ve konuştuğumuz mesele olan beinsports tv için her birine asgari ücretin 1/15'ini falan veriyorsun.
    bir ay içinde üçünü alsan maaşın 1/5'i uçuyor. ki tv olan 1/15 her ay yazılıyor.

    yani yayıncı kuruluşun kar etmeyi beklediği halkın durumu bu...

    ve bu ülkenin nüfusu, yani türk insanı bir avrupalıya göre çok daha fazla asgari ücrete muhtaç.
    yani nüfusun büyük bölümü asgari ücrete yakın ücret atlıyor; ortalamayı bırakın, medyan asgari ücrete yakın.
    bu zaten büyük bir iktisadi problem de, bu kadar düşük medyan ile halktan hizmetler aracılığı ile büyük para koparman zor.

    durumu böyle olsa bile, aklı başında bir halk söz konusu ise:

    bu gelir seviyesinin hakkı futbolun çok daha ucuza oynanması, türkiye liginin harcamalarının daha çok belçika, polonya, sırbistan, ukrayna ligi seviyelerinde olması ve ülkenin dışarıya milyonlarca birim döviz (euro-dolar) çıkartmak yerine, ülkenin elindeki en büyük maden olan 80 milyon insandan oyuncular bulup, onları dışarıya satıp içeriye milyonlarca birim döviz almasıdır.

    ama biz ne yapıyoruz?

    bir derde deva olmayan zevkimiz (futbol, ama kötü futbol için) ağır borçlar altına girip, gerekirse vergi borçlarını silip dışarıya daha da döviz çıkartıyoruz.

    her alanda yaptığımız gibi korkunç bir verimsizlik, korkunç bir aldatmaca.
    karşılığında aldığımız hiçbir şey yok. var elbette ama ödediğimiz bedele oranla aldığımız hiçlik diyebiliriz.

    böyle bir ligin dünyaya pazarlanması mümkün mü?

    kim neden bunu izlesin?

    sen dünyaya açılamayan bir ligsen yayıncı kuruluş içeriden kazanmaya bakacak. kazanamıyorsa da gitmek isteyecek. çok normal.

    ***

    işte biz kıçımıza alacak donumuz yokken kulüplerimizi pohpohladığımız, hatalarını görmediğimiz için bunlar böyle harcamalar yapabiliyorlar. ve karşılığında hiçbir şey alamıyoruz. marjinalini bıraktım, ortada bir fayda yok. verimsizlik had safhada. iğrenç futbol, iğrenç tartışmalar...

    geleceği ipotek altına alıp verimsizliğin dibine vurmak artık türk halk kültürü oldu.

    işte yayıncı kuruluş da bu halkın coşkusuna, o dönemki ekonomik stabiliteye bakıp "bu ülkeye yatırım yapılır, halk futbolu seviyor" demişti ama türkiye'de bazı şeyler çok hızlı değişiyor. halkın alım gücü düşüyor, kulüplerin de düşüyor ve üstte saydığımız nedenlerle bu lig yurt dışına pazarlanamıyor.

    şimdi bu ülkede kafa başı gelir de düşükken, yani halk kulüplere büyük katkı yapamıyorken, o kulüplere reklam veren firmalar veya yayıncı kuruluşlar mevzubahis harcama yapamayan kitleden nasıl para kazansın ve neden kulüplere para döksün?

    reklam bütçeleri biraz ölçülemez ve görecelidir ama ülkedeki genel ekonomi sarpa sarınca bunlar batmaya başlar. yayıncı kuruluş ise direkt olarak enflasyona vs. oranla yayın ücretlerini yukarı çekemiyorsa, zararları daha fazla çıkıyorsa ne yapabilir ki?

    olay beinsports, skysports meselesi falan değil...

    olay bizim kendimizi çok büyük zannetmemiz, çok yukarıda görmemiz ve gelirimiz yokken krallar gibi yaşamak istememiz. (ancak bunu yaparken arapları da kandırmamız çok iyi sjksjksjks). araplar da bizim gibi baloncu toplum olduğu için çok idrak edememişler balonun patlayacağını. olur öyle şeyler...

    neyse bunlar gider, başkası gelir vs. onu bilemem.
    ama bizim ülke olarak her alanda ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekiyor. önce kazanç, sonra harcama. önce borçlanma ve harcama, sonra kazanırız kafası değil, bu olmaz. olmasın. yeter artık...
  • demirören bankadan çeker faizsiz kredisini alır benim saf kardeşlerim, sizde burda anca lololo lilili.
  • selcuk sports ile kapışamadılar tabii*
  • neymiş insanların futbol dışında konuşacağı birşey kalmamış da herkesin elektrik faturasına 5 tl ekleyip de maçları devlet yayınlasınmış.
    valla ben bu insanların oksijeni soluyup içeride ne yaptıklarını merak ediyorum. evet insanların tek konuştuğu o eğitimsiz, topa kafa vurmaktan beyin hücrelerinin %90’ı mundar olmuş topçuların oynadığı; ikinci sınıf futbol olacakmış.
    öncelikle futbolda konuşulan ücretlerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. avrupa liglerinin 2-3 katı para vermesinler topçulara. kulüpler anlaşsınlar bir topçuya en fazla 1 mil tl versinler. futbolculara geçilen vergi kıyağı sonlandırılsın.
    edit: sinirim yatışmıyor. adam kendini köle görmeye o kadar alışmış ki. maaşımızın da yarısını verelim mi paşam?
    ben de arttırıyorum.10 yıl lig oynanmasın bence. buraya dökülen paralar daha doğru yerlere harcansın. şikesi, teşviği, futbolcusu, yorumcusu her yeri bok götürüyor.
hesabın var mı? giriş yap