• beşiktaş'ın tarihi yapılarından biri. yapılış tarihinin yanı sıra günümüze gelinceye değin geçirdiği onarım ve değişiklikler girişinde yer alan levha üzerinde yazmaktadır lakin saruman bunların hepsini aklında tutamadığından bu tarihsel bilgileri ilgilenen okuyucuya bırakmaktadır.

    kadıköye gitmek isteyen yolculara hizmet eden bu iskelenin 10 metre ötesinde vızır vızır motorlar çalışırken inatla üsküdar seferleri de düzenlemesinin sebebi merak konusudur. (her ne kadar sefer düzenleyen iskele değil denizcilik işletmeleriyse de yazar burada kişileştirme yapmıştır. "hani nerde?" diye meraklanıp cümleyi tekrar okumaya yeltenenler bu detaydan önce muhtemelen cümledeki anlatım bozukluğunu fark edeceklerdir.)

    iskelenin bekleme salonu eskiden ilan tahtası olarak kullanıldığı son derece belli olan bir dizi tahta perdeyle iki bölüme ayrılmıştır. bu uygulama 200bin lirasına kıyamayıp edindiği üsküdar jetonuyla kadıköye gitmek isteyen uyanıkları engellemek adına koyulmuş olup kapıların açılmasına yakın insanların turnikeleri kullanamayacak kadar sıkış tıkış bir şekilde kadıköy bölümüne istiflenmesi gibi bir yan etkiyi de beraberinde getirecektir. salon fazla kalabalık olmadan içeri giren yolcuların akıbeti bomboş olan üsküdar bölümüne gıpta ile bakmak şeklindeyken dışarıda sigara içmeyi tercih edenleri duvarlarda yeşilay'ın önce/sonra akciğerleri beklemektedir. bu ilanlarda zift bağlamış akciğerlerin yanı sıra sigara içtiğine bin pişman kişilerden özlü sözler de bulunmaktadır. dikkatli bir göz bu kişiler arasında kabak kafasıyla öne çıkan yul brynner'i derhal seçebilir.

    iskelenin bekleme salonunun bir sütununu muhtemelen tarihi değer taşıyan bir mozaik kaplamakta olup eserin mekanın çiğ bir sarıya boyanmış duvarlarına olan uyumu atın tenasül organına konmuş kelebeğin sağladığı uyumdan farklı değildir. yine de tarihine saygılı bir kişi bu atsal kelebeksel uyuma fazla aldırış etmemelidir.

    orta boyun altında olan birinin bekleme salonunun kapıları açıldıktan sonra yürümesine gerek yoktur. hafifçe zıplayıp ayaklarını yerden kesmesi iskelenin ortasına kadar zahmetsizce ilerlemesini sağlayacaktır; çünkü bir an önce vapurun arkasında ve yanlarındaki mekanı kapmak isteyen kişilerce sıkıştırılıp vapura kadar süzülmesi sağlanacaktır. vapura binebilmek için hafifçe değil epeyce bir zıplaması gereken kişiler kapılar kapanmadan az önce salonu terk etmiş kişiler olup kenarlardaki oturma yerlerine mevzilenmiş kişilerin en büyük eğlencesidirler.

    mekan vapur yolcularının yanı sıra buluşma alanı olarak da kullanıma açıktır. çok bilinen bir yer olmasının dışında, adında bulunan iskele kelimesi randevu verilen kişinin (algılama yeteneğine sığınarak) deniz kenarındaki yapılara doğru içgüdüsel olarak yaklaşmasını sağlar.

    gerek vapurun 30 dakika arayla kalkması gerekse randevu verilen kişinin muhtemelen türk olması bu mekanın yakınında bekleme işleminin sıklıkla gerçekleşeceğinin bir kanıtıdır. bu sebeple mevsimine göre pamuk helva, haşlanmış süt mısır, közde mısır, kağıt helva, kerhane tatlısı satıcıları, dilenci, tinerci, çiçekçi, selpak ve çiklet mafyası hatta gecenin ilerleyen saatlerinde midyeci kokoreççi, domates peynir biber haşlanmış yumurta ekmekçi (bunun mutlaka daha kısa bir adı olmalı) gibi kişiler mekanın değişmezlerindendir.

    iskelenin önü, olmayan ya da en azından orada olmaması gereken bir taksi durağıyla örülüdür. bu taksiler genelde beşiktaş-taksim arası 3 kuruş paraya talim etmeye mahkum olup asıl voliyi son vapuru ve hatta son motoru kaçıran ve karşıya geçmek isteyen kişilerden vurmaktadırlar. baştada söylendiği gibi bu bölge sanal bir taksi durağı olduğundan taksicilerin kendi aralarındaki kavga asla bitmez.

    sözün kısası aslında birçoğumuzun hergün kullandığı ama bakmak görmek arasındaki farkı es geçtiği, hakkında bir bu kadar daha yazılacak şey barındıran güzide bir yerdir beşiktaş vapur iskelesi.

    today's trivia: saruman'ın ne kadar acelesi olursa olsun döner aparatı kıçına çarptırmadan turnikelerden geçebildiğini biliyor muydunuz?
  • hergün 2 kere geçtiğim, özellikle de geçen sene tavandaki işlemelerin ustalar tarafından yavaş yavaş nasıl çizildiğini görünce acayip şaşırdığım tarihi yapı...
  • beşiktaş sahil şeridinde dolmadahçeden itibarenen en estetik yapı.hemen yanında duran motorlar ve tekneler tüm göz zevkinin içine etmekte. biranönce çevresi düzenlenesi mekan.
  • vapura binmeden önce, önünde sigara içilmesi zevkli olan yer.*
  • balık yakalamak için kendini denize atan kedilerin mekanı*
  • 9 yildir hergun gitmek durumnda oldugum baslarda cok zevk aldigim simdi ise oraya gitmek sadece eziyet olan mekan
  • önündeki parkta kaidesine yanlış oturtulmuş bir barbaros hayrettin heykeline sahip olan iskele.

    "ordular ilk hedefiniz akdenizdir" modunda elini ileriye uzatan, denizi işaret etmeye çalışan barbaros heykeli, kaidesinin yanlış konması sonucu hemen karşıdaki hanedan balıkçısının reklamını yapar bir hal almıştır.

    (bkz: parmak cenneti gösterirken aptallar parmağa bakar)
  • kadikoyde oturan adeks muptelalarinin, kadikoy ya da civar bolgelerinde sevgilisi bulunanlarin, "bugun de gidelim bi bahariyeyi gezelim ordanda moda'ya geceriz" diyenlerin gecmeden edemedikleri yer.
  • artık sadece üsküdar'a sefer düzenleyen iskele.kadıköy seferlerini az ilerideki barabaros hayrettin paşa iskelesine aldılar.
  • bilenler bilir, burda bazen huşu içinde vapurun gelmesi beklenirken gaipten bir telefon sesi gelir. aslında gaipten dediğime de bakmayın, direk içerdeki hoparlörden gelir bu telefon sesi, bu sesin neden direk hoparlörlere verildiği konusu da benim gibi haftada 128 defa karşıya geçen boş beleş adamların kafasında önemli yer eden bir durumdur. üstelik görevlinin bakmadığı telefon bütün bekleyenleri strese sokar, "hadi bakın artık şuna canım, ya önemliyse!?" nidaları yükselir, teyzelerin suratını buruşturur.
hesabın var mı? giriş yap