bunubenyazdim

• ben eski kiz arkadasimla cikarken arkadasim olmayan, amerikaya yanima okumaya geldikten sonra enseye saplak gote parmak oldugum, seviyeli yazar.
• efendim sozlukte de belirtildigi uzere fi tarihinde bir orangutan mevzuu gecmistir basimdan, "ulan sizin kac kere kimlerle neler yaptiginizi bilmiyor muyuz" gibi ad hominem usulu bir savunma ile gecistirmek yerine durumu saglama almak ve infiale sebebiyet vermemek adina aciklama yapmayi borc bilirim.
  
  sene ikibinbir. bir mun konferansi ayagina yaklasik yirmi kisilik bir guruh hollanda'dayiz.. toplanti lahey sehrinde, binaenaleyh turk genci gezmek ister, ortamlara akmak ister, amsterdam'a kapagi atmisiz. redlight district adi verilen kutsal sokaga gidilir.
  
  thimun camiasina hasir nesir olanlar bilirler, ilk seneler ler redlight district'e goturulmezler, statu icabi.. bir onceki sene scheveningen adi verilen boktan diyarda michael jackson dinleyip bira ictigimiz, "ne zaman buyuyecegiz de ortama girecegiz" diye serzenislerde bulundugumuz gunleri hatirlayarak o onemli gunun hazirliginda buyuk bir heyecan ile ickimizi icmis, cilamizi da atmisizdir.
  
  ortamin kopilleri uygun bir fiyata peep show biletlerini alip bize verir. iceri gireriz. bendeniz olan biten i yakindan gormek amaci ile (simdi size gozlerim bozuk diye bir bahane sunacaktim sonra vazgectim) en onde yerimi kapmis, yanima buyugum k*'yi ve yakin dostum s*'yi alarak kanatlarimi guven altina almisimdir.
  
  salonun yarisi kadinli-erkekli capon dolu olmakla birlikte, bizim gruptan kizli-erkekli on kisi de arkamda olmak uzere geri kalan yarisi da diger avrupali turistlerden olusmaktadir.
  
  atraksiyon baslar. metallica sarkilari esliginde one on one'lar mi dersiniz, vajinasindan puro tutturen klas danscilar mi dersiniz, bedava heineken'ler akti damdan mi dersiniz, akla hayale gelmedik pozisyonlara bir metreydim mi dersiniz, bilemeyecegim. gorduklerimden memnun kaldim.
  
  ve nihayet, $ovun son yarim saatine dogru ortami senlendirmek isteyen solo bayan dansci, o gunden sonra mun camiasinda "orangutan olayi" olarak bilinecek vakanin ilk hamlesini yapti.. sagimdaki k*'nin yanina gelerek, jartiyerlerinin kopcasini acmasini soyledi. k* iki dakka ugrasti, acamadi. s*ye geldi sira, o da acamadi. icinde bulundugumuz durumun vehametini anlayan dansci, o meshur karari vererek bizi, onde sagda oturan dort kisiyi, iki arkadasimi, beni, ve her halinden cok eglendigi belli olan orta yasli sarhos irlandali bir beyefendiyi sahneye davet etti.
  
  tereddut ettik tabii ki. ama irlandali hemen ortama akti, bir sira arkamizda ta$aklari sermek suretiyle olan biteni keyifle izleyen arkadaslarimiz gazi verince biz de durmadik.
  
  "pantalonlari indirin!" dedi. mirin kirinin allahini yaptik, ama indirdik.
  
  ve simdi dusunun: alcak tavanli, karanlik bir ortamda, bes metre boyunda, uc metre eninde bir sahnede uc turk ve bir irlandali. isiklar uzerimizde. uc turk boxerli, irlandali donlu.
  
  ve daha da kotusu, japonlar fotografimizi cekiyor..
  
  dansci teker teker boxerlari acti, iclerine bakti. biz o sirada pisuvarda iseyen adam modeliyiz, ne hikmetse uc turk olay esnasinda yukariya bakiyoruz. irlandali asagi bakiyor.
  
  kadin da gorduklerinden memnun kalmis olacak ki, "boxerlarinizi indirin!" dedi. s* arkadasim solda basta durdugu icin siranin kendisinde basladigini dusunup yariya kadar indirdi, bizim kadina kafa salladigimizi gorunce geri cekti. ve saniyorum ipler o anda koptu.
  
  kadin bir sekilde bu hareketten turk oldugumuzu anlamis olacak ki, sahnede bulunan taze prop "muz" u eline aldi. soydu. yere yatti. vajinasina soktu. s* arkadasima "gel, egil, isir" dedi. kendisinin akil sagligindan hic bir zaman suphe etmedim, amma ve lakin buyuk bir medeni cesaret gostererek sorgusuz sualsiz gitti, kadinin onunde dizlerini yere koydu, egildi, isirdi. sonra da kalkti geldi.
  
  "- olm muz guzelmis"
  
  s* arkadasimin hemen yaninda bulunan bendeniz'i cagirdi ardindan.
  
  gittim
  
  dizlerimi yere koydum
  
  egildim
  
  agzimi actim
  
  muza disim degdi
  
  ama tek degen ben degildim.
  
  "o ne lan" repligi ile o sirada farkettigim "domalma" adi verilen pozisyondan siyrilip arkami dondugumde, simsiyah bir orangutan ve kolum uzunlugunda pembe renkli kocaman penisi bana bakiyordu.
  
  (simdi bir an, "bullet tooth tony and his friend, desert eagle, point five-o" aklima geldi.)
  
  japonlar cosmustu...
  
  flaslarin isigiyla, az once bana yapilan bu ibnelikte suc aleti olarak kullanilan bu takimlar daha bir parliyor, parladikca daha cok yaklasiyor, yaklastikca yavas cekim ile icinde bulundugum durumun ahval ve seraitini ozumsemeye calisiyordum. ne yapmaliydim? bir orangutan sahnede ne ariyordu.. ne olmustu?
  
  derken yuzumun ifadesinin huznunu kesfeden orangutan, kafasini cikardi.
  
  orangutan kiyafeti giymis esmer bir striptizci, beni arkadan mudahele suretiyle japonya'ya "fahri kultur elcisi" yapmisti.
  
  bir teselli opucugu kondurduktan sonra ellerimi beline koydu, bunu goren arkadaslarim da arkama dizildiler, en sona da striptizci gecti, elips sahnede ziplaya ziplaya yuvarlaklar cizerek el belde, buyuk olasilikla "und nur vom hula hula geht der durst nicht weg" tarzinda sozlerin flamancasi ile animasyon ekibi dansi yaptik.
  
  o konu orada kapandi, devam eden yillarda ozellikle hollanda'dan bu olayin ocunu kat be kat geri almama ragmen, adi gectiii, "cinsel munasebette orangutan faktoru" olarak, sani kaldi..
• (bkz: yakın arkadaşınızın eski çıktığıyla çıkmak)
• prensip olarak bir yazarın isminin altına entry girmekten hazzetmesemde , dolu dolu entrylere sahip olduğunu yazmadan duramayacağım suser.
  ahanda yazmışım.
• yardımsever yazar. bir süre önce ekşi duyuru'da sorduğum soruya baya ayrıntılı bir yanıt verip ne yapmam gerektiğine dair yol göstermişti. dün başka bir mevzuda yine esirgemedi yorumunu, sağolsun.
  
  hatırladığım kadarıyla daha önce ekonomi&finans alanında denk geldiğim bazı entryleri işimi görmüştü. bir süredir de düzenli takip ediyorum yazdıklarını diyeceğim, demek istiyorum lakin iki ay olmuş entry girmeyeli. arayı çok açmadan kaldığı yerden devam etmesini umuyorum.
• basbakan olmasini beklerken hepimizi sasirtan siyasi bir hamleyle greymane mi oyle karman coban bir yere muhtar olmus kisi. umarim onu basamak olarak kullanir da orclarin filan yasamadigi gercek dunyanin hakkini verir.
• anti-selebriti sozluk insani. hayatin anlamini bulmus diyorlar.
• babasi raki hakkinda kitap yazmis bir adam. kendisinin de güllaç ve sex with an orangutan adli eserlerini merakla bekliyoruz.
• cok severek okurdum entrylerini. son zamanlarda az ama oz entry girerdi- duygusal entryleri vardi, uzun logical entryleri vardi...
  uzuldum cok ayrilmasina.
• 2006 eksi sozluk yaprak dökümünün son yaprağı.