• kendisiyle yaklaşık iki yıl önce akademik, politik ya da ideolojik olmayan bir ortamda tanıştık. team speak'te yanılmıyorsam lumphini garden'da oyunumuza katıldı. ilk önceleri battlefield ve starcraft ile başlayan muhabbet birbirimizi daha iyi tanımızla dallandı budaklandı.

    can'dan çok şey öğrendim. bilgi sahibi olduğu konuları bizimle paylaşmayı çok seven bir insandır. ne olacak bu işçilerin, ezilenlerin, sömürülenlerin hali konulu tartışmalar yaptık sabahlara kadar. bu insanı tanıdığım iki yıl içinde her zaman derdi olan insanlara, ezilenlere kendinden daha fazla değer vermiştir bundan emin oldum. ülkenin ve dünyanın yoksul, hor görülen, ırkçılığa ve cinsiyetçiliğe maruz kalan halkları için elinden geldiğince mücadele etmiştir.

    dün o karardan sonra can'ın bu insanlar için gösterdiği desteğin daha fazlasını kendisi için göstereceğiz. bundan hiç şüphesi olmasın. bugün ankara cebeciden başladık sokakları doldurmaya, meydanlarda ses getirmeye. haksız yere işinden olan böyle güzel insanları iktidara yedirmeyceğiz. bu adam bilgisini ve birikimini gençlere aktarmaya devam edecek. hiç şüphesi olmasın.
  • yaklaşık bir hafta önceydi. beni aradı; “eureka! eureka!” çıldırıyor... “hoca” dedim “ne oluyor?”. bir heyecanlı, bir heyecanlı... “sana güzelliği getireceğim!” dedi. sonra başladı direktif vermeye; “işte kendi ps hesabını aç onu secondary yap, sonra benim hesabımı aç onu primary yap, ben de öyle yapacağım, böylece birbirimizin oyunlarına kendi hesaplarımızdan erişebileceğiz!”. abi dedim biz manyak mıyız bunu yapıyoruz? yok dedi işte ben baktım, araştırdım, yapacağız olacak öyle... iyi dedim hoca adam bakmıştır dediğini yapalım. neyse yaptık vs. bugün açtım playstation’ı; aa ulan kendi hesabımdan kendi oyunlarıma erişemiyorum... mesaj attım, abi dedim durum böyle böyle... yea benim hesaba gir benim oyunları oyna dedi...bir de pişkin...
  • dünkü khk hasebiyle; ibrahim kaboğlu, eren paydaş, hülya dinçer ve ceren akçabay hocalarımla birlikte devlet memurluğundan çıkarılan benim hukuk fakültesi serüvenimde karşılaştığım en kral en efsanevi hocam. asla yedirmeyiz.
  • bazen odalarına dalıp, çok içli bir "hocam!" nidasından sonra kendisine sarılasım, yanaklarını mıncırasım geliyor. duyarlı ve "öğrencisine dokunulmasını istemeyen" güzel adam, hoş adam.

    borçlar genel sınavına, elimde borçlar genel kitabıyla gitmiştim ve sıranın altına koymuştum, tabii ki kopya falan çekeceğimden değil, hoca da yaklaşıp,

    - kitabı kaldır ordan istersen, gerçi kopya çekebilsen o kitaptan saygı duyarım, demişti. bu da böyle bi' anımdır.
  • nam-ı diğer canyal çınar mutcuoğlu az ünlü bir adamdır.
  • mandatum can olarak anılacağı günler çok yakındır.
  • bilmiyorum bir anlam ifade eder mi ama kendisiyle gurur duyuyorum,
  • dünkü kararnameyle çok sevdiği mesleğinden ayrılmıştır. umudunu yitirmesin. 5. günün şafağında doğuya baksın.
  • medeni kürsüsü'nün yapmış olduğu bir sınava gözetmen olarak gelmişti de kopya çekmeye çalışan birini fena haşlamıştı, cin olmadan adam mı çarpıyosun lan (lan'ı ben eklemiş olabilirim) diye. şaşırmıştım valla o haline. genelde sakin, sessiz, hayatı alt yazıyla yaşayan bir mizacı var gibiydi. "tersi pismiş demek" demiştim. yardımsever, sevecen bir insan olarak kalmıştır aklımızda. hayatta her şey istediği gibi olur umarım.
  • üniversite yıllarında, iki yıl beraber aynı yurt odasını paylaşmıştım.(bkz: kepem) karakterli ve entellektüel biriydi. hani olur ya, bir sorunun vardır içinden çıkamadığın zaman aklı başında bir adama sormak istersin. can o profildi işte. rasyoneldi.
    çalışkandı, sabahlara kadar ders çalıştığını hatırlıyorum. ne için üniversitede olduğunu biliyordu. öğrenci olaylarına karıştığını görmedim. akademisyen olacağı belliydi.

    o zamanlar, şimdiki gibi sosyalist kafasında takılmıyordu. başına gelenler, tahminimce akademisyen olduktan sonra soluduğu atmosfere minnet duymasının sonucu. en azından benim bıraktığım can, terörist sevicilerin zoru görünce başlattığı kampanyalara imza atacak biri değildi. yada en başından beri öyleydi. belki de ben yanılmışımdır.

    kısacası, "kimsenin ölümüne sessiz kalmamak için imza attık" argümanlı sığ, bir okadar kusurlu kampanyaların malzemesi olmuş akademisyen.
hesabın var mı? giriş yap