• kohlberg yaptığı çalışmada iki yöntem hatası yapmıştır. bu iki hata onu "kadınlar üst düzey ahlak seviyelerine ulaşamıyorlar" sonucuna götürmüştür. bu sonucu ilk eleştiren kişilerden birisidir gilligan.

    gilligan'a göre ilk hata, kohlberg'in örneklemin büyük çoğunluğunu erkeklerden oluşturmasıdır. araştırmanın ciddi bir temsil sorunu vardır.

    ikinci hata ise kadınların "başkalarına bakım verme" konusunda erkeklere oranla daha önde olmalarıdır. bu da kohlberg'in kullandığı ahlaki düzey belirleme sorularında cinsiyet farkı yaratmaktadır. örneğin: yanardağ patlaması nedeniyle batmak üzere olan bir adada beşikteki iki bebeğiyle kalan bir anne sadece bir bebeğini kurtarabilecektir. hangisini seçmelidir, neden?" sorusuna erkeklerin ve kadınların cevap verme dinamikleri farklıdır. birbiriyle kıyaslanarak karşılaştırılabilir boyutta değillerdir. bu nedenle kadınların daha düşük ahlaki gelişim düzeyinde olduklarını söylemek yanlıştır.

    ona göre gençleri ahlaki düzeylere bölmektense hepsine gelişimlerinin en başında ahlak sevgisini kazandırmak daha mantıklıdır.
  • benim için steven pinker'dan sonra yazı dili bu kadar akıcı olan sayılı psikologlardandır. hoş, birisi dilbilimci, diğeri cinsiyet şemaları-feminizm ve ahlaki gelişim üzerine çalışmış bir klinik psikolog; üstelik pinker seksenlerde kadın ve erkeğin biyolojik farkları ve bunlarla bağlantılı kapasite farkı olduğunu kanıtlama üzerine çalışmışken, gilligansa sosyal öğrenmenin, buna bağlı oluşan cinsiyet şemalarının ve toplumda oturmuş feminen rolle çalışan kadın rolü arasında sıkışıp kalmış kadınları konu alan makaleler yazmıştır. özellikle "in a different voice" makalesi cinsiyet çalışmaları için mihenk taşı sayılan ve alanda en çok refere edilen sayılı çalışmalardandır.
  • kohlbergin bayanların gelenek ötesi ahlak evresine geçemediklerini dolayısıyla erkeklerden daha düşük düzeyde kaldıkları görüşüne; toplumun cinsiyet rolleri açısından beklentilerinin farklı olduğunu ve iyilik yapma - fedakarlıkda bulunma daha çok bayanlardan beklenen bir özellik olduğu için bayanların o evreyde takılı kalmış o evreyi aşamamış gibi göründüğünü söylemiştir.
    sonuna kadar da haklıdır iyilik yapmak fedakarlıkda bulunmak geneleksel ve cinsiyetler üstü kavramlar olmasına rağmen kadınların üzerine yapışmış gibidir.hep anne fedakar olmalıdır bayanlar iyilik yapmalıdır yapmadıklarında ise kötü kadın kötü kız olarak eleştirilirler erkekler için ise böle bi durum söz konusu değil sonra yok efendim neymiş yuvayı dişi kuş kurarmış da cak da cuk da bırakın bu işleri yahu.
    neyse seni çok sevsemde kohlberg bu sefer olmadı bızımla değilsin.
  • ahlak gelişiminde öncelikle ahlak anlayışı kazanmanın ve içselleştirmenin önemine dikkat çeken, cinsiyet rollerinin zihinsel ve ahlaki gelişime etkisini inceleyen bir klinik psikologdur.
    aynı zamanda ahlaki gelişimi gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası düzeyler olarak evrelere ayıran kohlberg'in yüksek lisans öğrencisidir fakat, kohlberg in savunmalarına katılmaz. kohlberg'in, "ahlak gelişiminin herkes için aynı ve evrensel olduğu" iddiasının karşısına, öznellik iddiası ile çıkar.
    gilligan ahlaki ikilemlerde, kadınlarla erkeklerin farklı yargılara sahip olduklarının önemini vurgulamıştır. "in a different voice" adlı makalesinde psikolojik çalışmaların yalnızca erkek deneklerle yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara dayandırılmasını, kadınların buna göre genellenmesini ve bunun olumsuz sonuçlarını eleştirmiştir.
    araştırmaların genellemelerinden yola çıkan kohlberg, kadınların ahlaki gelişimini tamamlayamadığını, üst basamaklara çıkamadıklarını savunur. gilligan ise bu sonuca karşı çıkmaktadır. çoğu kadının, evrensel ahlakın ve soyut düşünebilmenin farklı basamaklarında bulunmasının sebebini, "biyolojik ve bilişsel bir yetersizlik"e değil, toplumun kadınlardan keskin beklentilerine ve kız çocuklarına benimsetilen belirli misyonlara bağlamıştır. çıkarılan sonuçlarda "erkeklerin ve kadınların farklı ahlaki yargılara sahip oldukları"nın göz önünde tutulmasını savunmuş ve dolayısıyla feminizmin elini oldukça güçlendirmiştir.
  • kohlberg'in ahlak kuramına eleştirileriyle ön plana çıkmıştır. örnek olaylara verilen yanıtlarla kuram oluşturmak yanlıştır. sorulara verilen yanıtlar bilişsel gelişimle paralelliğe ters düşebilir. kadınların iyi çocuk evresine takılıp kalmasında kohlberg, erkeklerden elde ettiği verileri kullanmıştır.

    gilligan kadın ve erkek ahlakının birbirinden farklı geliştiğini, bunun nedeninin de yetiştirme farkından ortaya çıktığını, elde edilen rollerden kaynaklandığını ifade etmiştir daha çok bakım, fedakarlık, yetiştirme üzerine yetiştirilenlerin kadın; adalet, eşitlik, güç üzerine yetiştirilenlerin erkek olduğunu ifade etmiştir.

    ahlak sevgisinin temele alınıp anne-baba ve öğretmenin iyi birer model olması gerektiğini, empatinin geliştirilerek ahlakın gelişeceğini savunmuştur.
hesabın var mı? giriş yap