• gereksiz bir kıyaslamadır. her şeyden önce hatırlatmak isterim ki, bu iki futbolcudan birinin daha kötü olması ya da daha kötü olarak adledilmesi oynadıklarını takımların büyüklüğüne halel getirmez. yani sakin olalım.

    hatırlatmamızı yaptıktan sonra bu kıyaslamanın neden gereksiz olduğuna gelirsek, iki futbolcunun kariyerlerine bakmak yeterli olacaktır.

    *****

    alex de souza'nın kariyeri;

    1995-1997 coritiba 124 maç/32 gol
    1997-2001 palmeiras 241 maç/78 gol-56 asist
    2001 parma 5 maç/2 gol - 7 asist
    2000 flamengo 12 maç/3 gol
    2002-2004 cruzeiro 121 maç/64 gol - 61 asist
    2004- fenerbahçe 173 mac 101 gol - 109 asist

    kişisel başarıları;
    * 1998 - el pais gazetesi tarafından güney amerika'nın en iyi ortasaha oyuncusu seçildi.
    * 1999 - uluslararası futbol tarihçileri ve istatistikçileri birliği(iffhs) - dünyada yılın en iyi 3. oyuncusu.
    * 2003 - bola de ouro (alex'ten önce kaka‚ alex'ten sonra robinho daha sonra da tevez bu ödülü kazanmıştır. ne olduğuna dair fikir vermesi açısından.)
    * 2005 - turkcell süper lig asist krallığı
    * 2006 - turkcell süper lig gol krallığı
    * 2007 - uefa şampiyonlar ligi asist krallığı

    48 kez brezilya milli takim formasi giyen ve 13 kez sahaya kaptan çıkan alex de souza milli takim forması altında 12 gol atmış‚ 11 asist yapmıştır. bunun dışında 19 kere de brezilya olimpik milli takımı'nda oynamıştır. olimpik milli takım forması altında da 12 golü vardır.

    alex'in brezilya formasını dostluk maçlarında ya da brezilya'nın c takımıyla birlikte giydiğini düşünenler ayrıca copa america 1999, 2006 dünya kupası elemeleri ve copa america 2004'te mücadele eden brezilya kadrolarına bakabilirler.

    bu arada alex'in avrupa macerası ile ilgili kısa bir not düşelim. alex parma'da hocasıyla kavga etmiş ve forma şansı bulamamıştır. aynı dönemde eşinin hamile olması sebebiyle de alex portomarsilya ve deportivo'nun kiralama tekliflerini reddederek brezilya'ya dönmüştür.

    *****

    alex'in kariyerine genel olarak baktıktan sonra bir de lincoln'ün kariyerine bir bakalım;

    1997-2001 atletico mineiro 50 maç/4 gol - 12 asist
    2001-2004 kaiserslautern 53 maç/12 gol - 12 asist
    2004-2007 schalke 04 83 maç/20 gol - 27 asist
    2007- galatasaray 41 maç 17 gol/21 asist (bu rakamlar değişmiş olabilir)

    lincoln brezilya milli takımı formasını malesef hiç giymemiştir. 2005 yılında kicker dergisi tarafından yılın en iyi 5 oyuncusundan biri seçilmiştir. bunun dışında herhangi bir kişisel başarısı yok. (asist krallığı, gol krallığı vs.)

    *****

    şimdi bu iki futbolcunun kişisel başarılarına, istatistiklerine, milli takım kariyerlerine baktıktan sonra şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, böyle bir karşılaştırma ancak lincoln'ün omuzlarına kaldıramayacağı bir yük bindirmek olur. yani hadi canım sende.

    ayrıca fenerbahçeli futbolcuları birileriyle kıyaslama hastalığının diğer örnekleri için;

    (bkz: milan baros vs daniel gonzalez guiza/#14659052)
  • ikisi de delgado'dan iyidir.
  • biri millidir, diğeri değildir.
  • alex 2 haftada bir jeneriklik gol atar, lincoln senede bir atar.

    peşin edit: fenerliler bu entry'i okur keyiflenir, gs'lılar okur kötüler.
  • -lincoln beyazdır, alex melez.
    -lincoln dünyayı ele geçirmeye çalışan çılgın bilimadamı modeli saçlarıyla okulun asi çocuğudur, alex ise gözlüklü, traşlı haliyle derslerine günü gününe çalışan efendi öğrenci.
    -lincoln 9 kişi kalan rakibine karşı top sektirmekden rahatsızlık duymaz, alex rakibi 9 kişi kaldıysa, maçtan sonra kiliseye gidip günah çıkartır.
    -lincoln yeri gelir volkan demirel'le karşı karşıya gelir, kavga bile ederler; alex ise volkan'la kankadır, içtikleri su ayrı gitmez.
    -lincoln bir araba markasıdır, alex bir spor ayakkabı markası.
    -galatasaray lincolnsüz kötüdür, fenerbahçe sanki alexsiz daha iyidir.
    -lincoln sarı kırmızıdır, alex sarı lacivert
  • wikipedia'da lincoln arayinca "the now widespread english surname lincoln originated in the city lincoln in lincolnshire, england." sonucu gelmektedir. alex arayinca da "alex shortened version of the male personal names alexander and alexey (aleksei) or the female equivalent alexandra." cikar karsimiza. yani ikisi de dogrudan yonlendirme alacak kadar unlu degildir.

    lincoln brezilya'nin belo horizonte sehrinde dogmustur. belo horizonte minas gerais eyaletinin baskentidir. cok super sehirdir. kultur faaliyetleri vardir. alex ise parana'nin baskenti curitiba'da dogmustur. curitiba da zengin sehirdir, paralidir falan. ikisi de duzgun sehir cocuklaridir demek ki.

    lincoln schalke 04 yilin oyuncusu, bundesliga'nin en iyi bes oyuncusu gibi oduller almistir. alex de guney amerika'da yilin ortasahasi, bola de ouro gibi oduller almistir. buradan da bir sik cikmadi.

    alex gecen sezon 42 macta 18 gol atip 19 asist yaparken, lincoln 24 macta 8 gol atip 8 asist yapmistir. bu sezon ise alex 11 macta 7 gol 1 asist ile, lincoln ise 19 macta 8 gol 12 asist ile oynamaktadir. bunlar da yakin istatistikler.

    lincoln'un boyu 1.77, alex'in 1.76'dir. lan bu ile ayni neredeyse.

    ikisi de sacini uzatmamalidir. alex sopara donerken lincoln sarapciya benzemektedir uzun sacla. bence en gecerlisi bu.
  • lincoln'un ağzı hakan şükür'e benzer. alex'inki benzemez.
    alex her an neşelenebilir gibi durur. lincoln her an agresifleşebilir gibidir.
    lincoln ayağının dış kösesiyle teknik paslar verir havasındadır. alex ayak içiyle.
    lincoln saçlarını jölelerse tiki olur. alex jölelemesin.
    alex saçlarını kazıtınca yakışıklı olur, lincoln kazıtmasın.
    lincoln'de her daim hipodromdan çıkmam abi tipi vardır. alex saha dışında kemer country'ye ata binmeye gidiyorum edasıyla gezer.
    lincoln'de dyp'li tipi vardır. alex'te chp'li.
    lincoln'de beşiktaşlı tipi vardır. alex'te flamengolu (?)
    lincoln susarsa çatışma, alex konuşursa savaş, lincoln yazarsa destan, alex severse devrim olur (?)
    lincoln her an samba yapabilir, alex'in işi olmaz.
    lincoln maalesef delgado'dan iyidir, alex daha iyidir.
    lincoln sergen'dir, alex hagi (demek ki ikisini de sevmem)
    lincoln iskeleden estetik şekilde denize atlar, alex trambolin varsa havuza atlar.
    lincoln rockçı gibidir, alex elektronik müzik dinler.
    alex dertlenirse orhan gencebay dinler, lincoln müslüm baba dinler.
    alex evlenilecek adamdır, lincoln demlenilecek.
    alex'i kızdırırsan daha iyi oynar, lincoln'u kızdırırsan hiç oynamaz.
    top sektirirlerse lincoln'u rıdvan takip eder, erman ikisini de takip eder.
    lincoln yatmış, alex tekne.
    koşuyoluna atılan topta alex gidem mi gitmeyem mi gibi kararsız kalmış havasındadır, lincoln gideceği yoksa oralı bile olmaz.
    lincoln malbuş içer, alex mentollü slim falan takılır.
    lincoln hakeme itiraz eder, alex direkt isyan eder.
    alex 2.5 lincoln eder, lincoln alex'ten 2.6 gömlek üstündür (?)
    volkan kovalarsa alex kaçar, lincoln daha hızlı kaçar.
  • ilkokul 1 seviyesinde bir tartışmadır. yok arkadaş, amına kodumun memleketinde adam gibi futbol izlemek batıyor birilerine. lan evladım oturup izlesene ikisini de, zevkten zevke koşsana izlerken. birinin son vuruştaki becerisiyle, diğerinin adam eksiltirken yaptığı hareketlerden sonra orgazm sigaranı yaksana!

    yok anasını satim illa alex lincolnu siker, lincoln alexin orasına burasına attırır. he amına koyim he, biri siker, diğeri attırır. sen bunları düşün ben de gidim yuğtubundan neler yapmışlar onları izliyim bi.
  • ekşi sözlük içeriği ile ilgili olarak konuşmak gerekirse:
    cassio de souza soares lincoln başlığında "alex" kelimesi "97" kere geçerken,
    alex de souza başlığında "lincoln" kelimesi 20 kere geçmektedir.
    (evet hastayım... saydırdım tek tek)

    bu bize bir şey anlatıyor ama ne anlatıyor çıkaramadım.
    neyse, akıncıbeyi öğle arasında mesaiden bildirdi.
    söz sende bülent karpat...
  • lincoln cabuk simarir, alex beyefendidir.
    ikisi de futbolu sevenler icin izlenesidir.

    not: skonto riga liyim
hesabın var mı? giriş yap