• cbü'nün zebanibaşı profesörüdür. üretim yönetimi ve matematik derslerine girer. her ders saati başına ayrı yoklama alır birine geç kalırsanız komple yok yazılırsınız. yoklamada sahtecilik yaparsanız direkt dersten kalırsınız ki kendisi her ders 150 kişilik sınıfı tek tek saymaktadır. kendisiyle yaşadığım en dumur olay şöyle tezahür etmiştir:
    2006 senesinde skyroamer 1. sınıftayken o sene gerçekleşen blind guardian konseri için istanbul'a gitmiştir. tabi ki çeşitli sebeblerden ötürü (eğlence,gezme, arkadaşlar, kızlar vs.) ziyaret uzatılmıştır ve arkadaşlarla gelinmeyen ve yoklama sınırına gelmiş derslere imza atmaları konusunda anlaşılmıştır. geriye kalan tek engel ise cengiz yılmaz'ın "matematik 2" adlı dersidir. söz konusu arkadaşlar gamsız c.y'a reddedilmiyecek ve acınmaması imkansız sertlikte bir yalan mazeretle söz konusu prof'un yanına gitmiştir. yalan şudur: skyroamerın amcası ölmüştür ve bu sebeple istanbul'da kalmak zorunda kalmıştır ve bu sebeble cengizden bir kıyak istenecektir. nitekim arklar c.y'ın yanına gidip söz konusu yalanı söylerler. aldıkları ve daha doğrusu dolaylı olarak bendenizin aldığı cevap evlere şenlik dumur ötesidir: " benim yapabileceğim birşey yok, adliyeden ölüm kağıdı getirsin. ayrıca arkadaşın başı sağolsun"

    alınan bu cevap sayesinde skyroamer önce bir süreliğine dumur denizlerinde anaforlara kapılmış daha sonra küfür deryalarından helikopterlerle su toplayıp cengizin arkasından boca etmiştir. ve o yok yazıldığı ders sebebiyle skyroamer köpek gibi çalıştığı sınavdan, sınav günü öğrenci işlerine yazılan listeden görmek suretiyle kaldığını öğrenmiş bir ikinci tsunami daha yaşamıştır. skyroamera ise o dersi geçebilmek ancak 2 sene sonraya nasip olacaktır. burda asıl sorgulanması gereken ise allah korusun böyle bir şey geçekten başa gelmiş olsa yaşanabilecek olayların vehametidir. düşünmesi gerçekten akıl sınırlarını zorlayabilirdi.

    (bkz: yorumsuz)
  • şimdi bi kaç cengiz yılmaz var ama ben boğaziçinde okuyandan bahsedeceğim. ey cengiz yılmazdan ders alacak boun öğrencisi burayı iyi oku. kendisi benim gözümde şu batman'in two-face'i gibidir. bir yanda lise modunda derse geç kalana fırçalar, sert tavırlar bir yanda ise derse az kişi gelse de espiriler falan. önce korkutup sonra rahat bırakanlardan. sınavda pek zaman vermez ama çok da zor sormaz.
  • kendisi odtü işletme bölümünün bölüm başkanıdır. bu başkanlığı süresince de ne kadar vizyon sahibi bir insan olduğunu faaliyetlerine yansıtmıştır. fakat, bunlardan da önemlisi kendisi şahane bir marketing-pazarlama profesörüdür. bu alanda çalışmak için açık fikirli olmak gerektiğini bilir, sizi keyif alarak başarılı olabileceğiniz alanlara yönlendirmeye çalışır ve ihtiyacınız olduğunda diğer birçok hocanın aksine size zaman ayırır. bu başarılı hocamız, "tavşan ile kaplumbağa: bir rekabet analizi" kitabının da yazarıdır.

    ayrıca cengiz hoca bana hep bölümün babası gibi gelir, gördüm ki diğer öğrencilerinden de böyle düşünen pek az değildir. hayatımın en zor kararlarından biri olan yüksek lisans seçimimi yaparken bana "mutlu olacağın yere git, çünkü mutlu olduğun yerde başarılı da olursun" demiştir. bu sözden hareketle yaptığım seçimin doğruluğu, sözünü kanıtlar niteliktedir. hiç yoktan bana marketingi sevdirdiği, bu alanda çalışmam için beni yüreklendirdiği ve psikolojiye yönlendirdiği için kendisine minnettarım. ayrıca kendinizi akademik arenada yorgun düşmüş bir boksör gibi hissettiğinizde, usta bir antrenör edasıyla öyle bir moral verir ki verdiği moraller bana doktora sonuna kadar yeter diye tahmin ediyorum.

    akademik kimliğinden bir parça farklı olarak eklemek isterim ki, belki o babacan tavrı, belki de benim onu babama benzetmem yada belki kendi başarısını böylesine sindirmiş, dingin, keyifli hali dolayısıyla kendisi bende hep karşılıklı oturup iki kadeh rakı içmek isteği uyandırır. kim bilir belki doktoraya gidip bitirip döndüğümde, yada ben de "hoca" olarak anılmaya başladığımda bu istek de bir gün gerçek olur.
  • odtü işletme'ye boğaziçi üniversitesi'nden geçmiş ancak şimdilerde abdullah gül üniversitesi'nde rektör yardımcılığı yapmakta olan vizyoner, lider ruhlu akademisyen. umarım agü'de kalıcı değildir.

    kısa cv'si için: http://www.agu.edu.tr/cengizyilmaztr
  • şu an odtü semalarında ders veren ve anadolu üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak derse gelen prof.dr. cengiz yılmaz için söylemek istediğim şudur ki; kapısı her anlamda hep açık olan hocadır. ders anlatırken sınıfın kapısını kapatmadığı gibi, iletişime de hep açıktır kendisi. öğrenciden gelecek farklı, hatta kimi zaman saçma fikir ve sorulara dahi açıktır. bu gibi durumlarda muzipçe gülümser, sakalını sıvazlar ve "bir düşün bakalım" der en fazla. yani kızarken düşündüren*, bu toprakların pek alışık olmadığı cinsten bir hocadır. he bir de umutla parlayan cam gibi gözleri vardır kendisinin, öğrenciye şevk veren...
  • cbü'de en büyük ayrımlardan birini yaratan öğretim üyesi. fanatikleri olduğu kadar, sevmeyeni de var. işletme ile ilgili sayısal yöntemler alanında her derste karşınıza çıkabilir. ''ders, derste öğrenilir'', en büyük mottosu. devamsızlık konusu onun için bir yaşam tarzı. muhtelif üniversitelerde devamsızlık konulu sempozyumlara katılarak, birikimlerini paylaşır, o derece önemli yani. aman diyim, arkadaşınıza imza attırma gafletine bulaşmayın. cezası direkt ders tekrarı, yaşadım oradan biliyorum. adam olun, dersine girin. aman diyim2; ilk sene girdiği matematik derslerini veremezseniz, götünüz çıkana kadar uğraşırsınız. 3. senede verdim bunu da oradan biliyorum. hayır, övünecek kadar matematikte iyiyim, fakat bu uğurda nice koç, yiğitler toprağa düştü.
  • bizim universitede yokmu$ bundan boyle rezillik olmaz hemen dekani ariyorum.
  • boğaziçi üniversitesi'nin makul ve dinlemesini bilen, bilimsel düşünmeyi seven bir akademisyendir. gerçi ben üniversite ortamında değil iş ortamında tanıştım..bizim zamanımızda ülke fakirdi, çok fazla yoktu bunlardan, şimdiki nesil çok şanslı

    (bkz: arkadaşa kıyak entry girmek)
  • yatili okumus olmanin tüm avantajlarini rehber edinme yetenegini göstermis, "yükselen yildiz" gibi düzenin yapistirma etiketlerine ihtiyaci olmayan, denize sevdali düzgün bir adamdir kendisi... hocaligini bilmem ama dostu olursaniz pesinizden ucurumdan atlayacak denli saglam bir arkadasiniz olur...
  • izmir devlet tiyatrosu mudurlugunden emekli olan sanatkardir. zamaninda izmir'de guzel konusma ve diksiyon dersleri vermis idi.
hesabın var mı? giriş yap