• maurice sinet'in 2009'da başına gelen hadise.

    '' fransız mizah dergisi charlie hebdo’ya yapılan ve 12 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırının yankıları sürerken, bir karikatüristin dergiden 2009’da antisemitizm nedeniyle kovulmuştu.

    telegraph’ın haberine göre, fransa eski cumhurbaşkanı nicolas sarkozy’nin oğlu jean sarkozy’nin “parasal nedenlerle yahudiliğe geçtiğini” ima eden sine lakaplı maurice sinet, “ nefret suçu” işlemek nedeniyle mahkemeye çıkarılmış ve dergideki işine de son verilmişti.''

    http://www.radikal.com.tr/…niyle_kovulmustu-1268608
  • (bkz: eee?)
  • dergi için net tutarsızlıktır. peygamberler ile ilgili karikatürleri "ifade özgürlüğünün sınırlarını test etmek için" bastıklarını belirtmişti dergi yönetimi. böylece ifade özgürlüklerinin sınırının paranın yettiği yere kadar olduğunu öğrenmiş olduk. kovulan maurice sinet'in dergiye dava açtığını ve kazandığını belirteyim.
  • ''yahudilikle para ve refahı bağdaştırma klişesini'' kullanınca özür dilemek zorunda kalıyorsun ama islamiyet ile terör ve barbarlığı bağdaştırınca ifade özgürlüğü? değişik bir dergiymiş doğrusu. bu şekilde öldürülmelerine üzüldüm tabi. o ayrı bir mevzu.
  • çok kötü
    oyunuz kaydedildi (geri al)
  • şimdi burada uzun uzun yazmak lazım belki ama gerek yok. sadece iki şeyi birbirinden ayırmak lazım.
    burada
    1- evet batı'nın iki yüzlülüğü de var.
    batı hep böyleydi zaten. ırak'ta insanlar ölürken de afganistan'da ölürken de suriye'de libya'da mısır'da ölürken de hep böyleydi. 6 milyon insanı katledilen yahudi toplumunun devleti israil filistin'de yine bir o kadar insanı katlederken de öyleydi. yine öyle.
    bütün bu coğrafyalarda insanlar ölürken ya da öldürülürken hepsine oldukça 'rasyonel' açıklamalar getiren batı önceki gün ölen 12 kişi için dünyayı ayağa kaldırırken de öyle oldu.
    ifade özgürlüğünden dem vurup gerektiğinde 'o kadar da değil' derken yine öyle.
    işine geldiğinde demokrasi götürme ihtiyacı hissederken gelmeyen hakkında 'bu onların iç işleri' şeklinde açıklamalar yaparken de öyle. vs...
    (bkz: batı terörizmi vs doğu terörizmi)

    2- batı'nın iki yüzlü olması bizim ölen 12 kişi için 'siz iki yüzlüsünüz o yüzden o olsun size' şeklinde konuşmamız veya hissetmemiz için bir neden olamaz ve olmamalı.
    hakaret veya onların deyişiyle 'düşünce özgürlüğü' adı altında yazılıp çizilenlere tepkiler kan dökerek bomba patlatarak olmamalı. bu en fazla bunu yapanlara zarar veriyor verecek.

    bu ikisini birbirinden ayırmak lazım.
    evet batı iki yüzlü. evet batı daha çok öldürüyor. vs...
    ancak yine de bu tür şeylere sevinmiyor tersine üzülüyorum. dahası yaşadığımız dünyanın bu şekilde daha kötü olacağını biliyorum.
    çünkü ben insanım. çünkü ben müslümanım.
    burada ideolojiler vs uğruna suriye veya benzer yerlerde ölen insanlar için sevinen müptezellerden farkım da bu.

    (bkz: bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir)
  • ben size onun asil nedenini açiklayayim; sarkozy ve bu derginin o donemki editoru, yoneticisi -bilemeyecegim simdi- philippe val, sizi kirmadan ve magdur etmeden nasil soyleyeyim bilmiyorum ama boyle erdogan ve bazi medya surtukleri nasil arkadassa oyle arkadaslar, aslinda oyle de degil normal arkadaslar. bahsedilen olaydan sonra da zaten beyefendiye hop diye france inter yoneticiligi teklifi geliyor sarko tarafindan ve hop defolup gidiyor. zaten o donem sansurle de suçlaniyor. degilse o dergide karikaturu çizilmeyen din ve din adami yok.

    o kadar insan en asagilik biçimde oldurulmus hala bahane aramanin hiçbir anlami yok. katliam yapildi, memlekette savunmak için takla atmayan insan kalmamis resmen, gazetecisi de boyle. zaten bunlar neydi ki ne olacak ? gazeteci dediginin gorevi her veriyi ortaya koyup insanlari bilgilendirmek yerine boyle sikko seylerle halki yonlendirmek oldugundan radikal tam olarak gorevini yapmis, tebrikler.
  • olayin sebebi iki farkli ozgurluk anlayisindan dolayi yasaniyor. avrupa devletleri konusma hurriyeti anlayisi dahilinde kanunlariyla sizi fiziksel siddete karsi + duygusal [ruhsal] siddete; nazi sembollerini, anti-semitik hakaretleri, soykirimin inkarini ve irk ve din gibi konular uzerine hakaret iceren konusmalari yasaklar.

    amerikanci konusma hurriyeti ise sizi fiziksel siddete karsi korurken, duygusal[ruhsal] siddete limitsiz bir tolerans gosterir.

    peki bu fark neden olusuyor?

    amerikan liberalizm ile avrupa liberalizmi arasindaki farktan; amerikada ozgurluk anlayisinin direk olarak birey vurgusu cok daha agir iken, avrupada durumun 'aman olay cikmasin' 'aman basimiz arimasin''ci kollektivist faydaci anlayisindan kaynaklaniyor.

    bu yuzden amerika'ya ozgurlukler ulkesi denir. her birey kendinden sorumludur. ozgurlukte bunu gerektirir.
  • ermeni soykırımını inkar etmenin kanun dışı sayıldığı fransa'nın fikir özgürlüğünü savunması ne kadar inandırıcı ise bu derginin de özgürlükleri savunması o derece inandırıcıdır.

    fransızları az biraz tanıyan hiç bir insan evladının şaşırmayacağı işte iki yüzlülüktür. salyangozla beslenen adamlardan omurgalı duruş beklemek zor tabi.

    ancak dergi çalışanlarının haince öldürülmelerini meşru çıkarmaz hiç bir şey. adam şeytanı bile savunsa dokunmayacaksın kardeşim!
  • charlie hebdo'dan islami terör yüzünden öldüğü için ayrılanların yanında kafaya takılmaması gereken gerekçe. maurice sinet kovulmasını bu kadar kafaya takmamıştır. 12 kişinin ölmesine gerekçe türeteceğinize, avrupa'da oluştuğu farz edilen islamofobinin diğer ayağında bulunan islamiyet neden teröre, öldürmeye müsait bir din, neden bu kadar şiddete meyyal bir yapısı var diye fikir yürütün. hep başkalarını suçlayarak, hep mazlumu oynayarak olmuyor bu işler, kendi ülkesinde, kendi yasalarıyla yaşayan 12 kişi ölmüş, hala "ama onlarda ".
hesabın var mı? giriş yap