• hz. ebubekir'le özdeşleşmiş bir teşbih-i beliğ.

    bir gün ashabı, hz. resulullah'ın huzuruna varıp:
    "ya resulallah, ebubekir evinde ciğer kebabını yalnız yer. kokusunu duyarız. lakin bizi davet etmez." dediler. resulullah, "böyle yaptığı vakit bana haber veriniz. hep beraber varalım." buyurdular. bir gün hz. ebubekir'in evinden yine ciğer kebabı kokusu gelince haber verdiler. resulullah, derhal kalkıp ebubekir'in evine gitti. içeri girdiğinde gördü ki ne ateş var ne kebap... sonra sordu: "ey ebubekir, ciğer kebabını yalnız yermişsin."
    hz. ebubekir cevap verdi:
    "ya resulallah! hâşâ, ben ciğer kebabını yalnız yemem. pişen kendi ciğerimdir."
    (menâkıb-ı çâryâr-ı güzîn)

    (bkz: yesari asım arsoy/@atlantisten gelen zekiye)
  • en güzelini urfa'da sevgi ciğercisinde yediğim kebap çeşidi... taze nane ve kimyon bu kebabın olmazsa olmazıdır.
  • yoğun aşk acısı sayesinde ciğerimin aldığı şekil...
  • urfalı sabah aksam bunu yiyor. salaş mekan arayanlar hasimiye meydanindaki ali baba cigercisinde taburelere oturup adabiyla yiyebilir. dıyorsanız ki daha derli toplu yer olsun; o zaman sembol ocakbasina ya da altınşiş'e gidilecek.
  • şanlıurfa'da iken tanıştığım sonrasında hastası olduğum kebap. yanlış hatırlamıyor isem makbulu keçi ciğerinden oluyor idi yanılıyor da olabilirim. bu lezzet urfa'da sabah , öğle , ikindi , akşam , gece yarısı yani zaman sınırlaması olmaksızın 24 saatin herhangi bir diliminde bolca tüketilir. yanında da lebeni , acılı ezme en sonunda da bol peynirli üstünde çekilmiş fıstığıyla künefe en azından benim açımdan olmazsa olmazlar..

    şimdi duyar gibiyim " urfa siye küsmüş haberin olsuun " çalıyor radyolarda.. mekan da balıkgöl'de eski çarşı .. mazi kalbimde yaradır , urfa yedin ömrümü , gençliğimi urfaaa ;)
  • urfada sabah kahvaltısı olarak tüketildiği gibi kışın özellikle ramazanda gece saatlerinde de iyi giden kebap türü.
    ciğerin kalitesinin yanında (büyükbaş ciğerinden olsa olsa yahni olur, kebap için kuzu ciğeri idealdir) pişirilmesi ve sunumu da alınacak lezzetin katlanmasında etkilidir.
    önemli noktalardan biri ciğerler ince şişlere ve olabildiğince küçük parçalar halinde saplanmalı, 2 ciğer bir kuyruk yağı sırası takip edilmeli ve şişler fazla uzun tutulmamalıdır. işin kilit noktası ise ciğer asla fazla pişirilmemeli ve piştikten sonra ivedilikle tüketilmelidir. genelde şişler mangala atıldığında açık ekmeklere nane, pişmiş isot, taze soğan vs. konularak ciğerin yeri hazır edilir ki ciğer mangaldan kalktığında adeta saniyelerle yarışılırken vakit kaybedilmesin, ciğer soğuyup kurumasın.
    sunuma gelince, örneğin urfada kavafhanedeki ciğercide masaya ayran, bol yeşillik, domates, isot, limon ve soğanın yanında herkese birer bıçak ve doğrama tahtası da gelir. ciğer gelene kadar herkes kendi zevkine göre istediği malzemeden istediği kadar ve istediği şekilde doğrayıp istediği karışımları elde etmekle yükümlüdür. bu şekilde sunum adeta interaktif hale getirilir, web 2.0 gibi bir konsept yakalanır.
  • diyarbakır da tatmıştım pek güzel oluyo..
  • sabah saatlerinden geceye kadar günün herhangi bir zamanında urfa'nın üzerine sis bulutu şeklinde çökmüş olarak görebileceğiniz sihirli lezzet. çarşı civarında kebap kokmayan herhangi bir yer bulmanız olası değildir.
    urfa'da ciğer kebabı yememiş olanlar ciğer kebabı yememiştir derler. gelişmişlikte komşusu antep'ten 50 yıl fark yemiş olan urfa, kebap lezzeti olarak komşusuna 50 yıl fark atarak ancak böyle cevap verebilmiştir.
    bir başka baştan çıkarıcı lezzet için: (bkz: patlıcan kebabı)
  • kuzu ciğeri ile çok daha lezzetli olur, olmazsa koyun ciğeri, dana ciğeri kesinlikle olmaz. ayrıca bir şişte en az 3 tane kuyruk yağı olmalıdır.
  • gaziantep'te en iyi yapanlardan biri ciğerci ali haydar ustadır. kale civarında salaş mekan sevenlere hizmet veriyor. tavsiye edilir.
hesabın var mı? giriş yap