• benim annem yapardı, yapmayın. ben büyüdüm yüzüne söylüyorum, utancından kaçıyor.
  • annem cocuklugumdan beri yapardi. 40 yasina geldim hala yapiyor. yuzune soyleyince oyle demek istemedim yanlis anliyorsun diyor. hasta ebeveyn belirtisi.
  • kiyaslama kotu bir sey degildir. onemli olan senin kiyas yapabilecek donanimin ne kadar? sen eger burdan kendine olumlu bir seyler yaratamiyorsan elestirilmeyi hak ediyorsun. yok eger burdan bir cikarim yapip bunu dogru iletisimle ya da davranisla bireye aktarabiliyorsan ne mutlu sana.
  • ve böylece çocukların hayatlarına kin ve düşmanlık tohumları atılmış olur.

    eğer ebeveynler çocuğu illaki bir şeyle kıyaslamak istiyorlarsa, çocuğun kendisi ile kıyaslayabilirler diye düşünürüm. iyi bir belagat kullanarak, çocuğun geçmiş dönemlerinden kalan fayda sağlayacak eylemlerini kendisine referans olarak gösterebilirler. mesela, "geçen ay x tane kitap okumuştun, bakalım bu ay ne kadar okuyacaksın?" veya "şu kadar kelime öğrenmiştin..." ya da "geçen yıl şu kadar çiçek ekmiştin..." gibi.
    çocuk, rakibi olarak kendisini gördüğü durumlarda, çevresine ya da bir başkasına kötü duygular duymadan kendisini aşmayı, yapabildiğinden daha faydalı şeyler yapmayı deneyebilir.
  • keşke üremeseymiş dediğim ebeveyndir.
  • benim anne ve babamdir, kucukken surekli sunun cocuguna git bak, bunun cocuguna git bak, onlar sizin gibi mi? seklinde kiyaslamalar isitirdim. o nedenle hala baskalarinin birseyleri benden daha iyi yaptigini dusunurum ve kendi yaptigim hic birseye gereken degeri ve onemi veremem. baskalarinin yaptiklari, sahip olduklari seyler daha bir onemli gibi geliyor bana. bilincli olarak bunun ne kadar sacma oldugunu soylesemde yinede bu dusunce yapisini sokup atamiyorum icimden.
    siz siz olun asla cocuklarinizi baskalariyla ya da birbirleriyle kiyaslamayin. aslinda keske anne baba olmak icin psikolojik ve mantal yeterlilik sinavi olsa, herkes anne baba olamasa, belki dunya daha rahat ve huzurlu bir mekan olurdu
  • böyle böyle gençliğimi yok ettiler benim. ilk okuldan beri her adımım her sınavım her şeyim sürekli birileri ile kıyaslandı. asla kendi başarım olamadı. ben 4 ayda okumayı öğrendim, kuzenim 2 ayda öğrenmiş. kuzenim benden çok kitap okumuş, arkadaşım benden yüksek not almış. sürekli bir kıyaslama sürekli bir yarış. bir süre sonra onlara gerek kalmadı, ben kendimi kıyaslamaya başladım. o başarısızlık hissi asla gitmedi içimden. hatta o kadar alıştım ki birilerinin benden iyi olmasına, başarısızlık hissi normal gelmeye başladı. sanki olması gereken oydu. ben bir şey de iyi olmamalıydım. en iyi olmak bana ters gelir. birisinin benden iyi olması gerekirdi.

    24-25 yaşıma kadar atamadım bu duyguları içimden. hala da tam olarak atamadım. sadece derinlere iteledim orada tutuyorum.

    demem o ki anneler, babalar, adaylar; eğer çocuğunuzun hayatını piç etmek istemiyorsanız, yapmayın böyle hareketler.
  • pek çok psikoloğun aksine ben karşılaştırma işinin o kadar da kötü olduğunu düşünmüyorum, özellikle günümüzdeki aşırı derecedeki toksik toplum için düşünürsek.

    psikogelişimdeki aşağılık duygusu aslında o kadar da tukaka bir şey değildir. aşağılık ve yetersizlik duygusu insanın gelişimine ön ayak olan bir duygudur. önemli olan, çocuğa bunun farkındalığını verebilmek. yani sen yetersizsin ama neden yetersizsin? bu yetersizliği "doğuştan gelen özelliklere" veya "kadınsın o yüzden matematiğin iyi değil" gibi saçma sapan şeylere atıf yaparsanız olmaz. çocuğa daha fazla "iç atıf" yaptırmayı öğretmelisiniz.

    elbette aşağılık duygusu ve kompleksi arasında çok ince bir çizgi var, eğer işin suyunu çıkartırsanız çocuk buna kapılabilir ve bu çok ciddi bir psikolojik takip gerektiren bir şeye dönüşür ve çocuğun eğitim hayatı zulümle geçer. bu dengeyi koruyamayacağınızı düşünüyorsanız bence hiç yapmayın.
  • annem "falancanın çocuğu senden çok çalışıyor sen hep lay lay lom peşindesin" diye kıyaslardı.
    babam ise "onlar da anasının karnından 46 kromozomla doğuyor senden ne farkları var da daha başarılılar" diye kıyaslardı.
    o çocukların başarılı olmak istedikleri şeyler ile benim başarılı olmak istediğim şeylerin farkını hiçbir zaman anlatamadım aileme.
    benim için hayat bir iş ve maaş garantisinden ibaret değil. aklıma takılan bir olayı çözmem açlıktan ölmekten daha önemli benim için.
    (bkz: namus karın doyurmuyor)
hesabın var mı? giriş yap