• şimdi efendim 6-7 yaşlarındayım tahminen. biz apartmanın en üst katında oturuyoruz o zamanlar. karşı komşumuzla da aramız çok iyi, ki ismi aynur teyze, hala da görüşürüz ailecek. neyse aynur teyze kendi kapısından bizim kapıya kadar saksıları çiçekleri döşemiş. her gün onlara bakıyo suluyo falan. baya özen gösteriyo yani.. çiçeklerden bi tanesi de böyle kocaman bişey, acayip güzel görünüyo, benden uzundu sanırım çiçeğin boyu, hayal meyal hatırlıyorum. bi gün dayımlar geliyo bize, çok beğeniyolar çiçekleri, giderken diyolar ki şunlardan bi tanesini alıp götürelim. o güzel çiçeği alıp götürüyolar. o saatte kapı çalınmayacağı için soramıyolar aynur teyzeye, sonra söyleriz deyip gidiyolar. ertesi gün aynur teyze çiçeği göremeyince çok üzülüyo. kesin çalmışlar, kapıcı mı çaldı acaba falan diyo. bu kadar aşırı bi tepki verince haliyle söyleyemiyo bizimkiler..

    aradan aylar geçiyo, biz dayımlardayız. aynur teyzeler arıyo, nerdesiniz, size oturmaya gelcektik falan.. kardeşime geldik diyo annem, siz de gelin diyo. "tamam o zaman gelelim" diyo kapatıyo aynur teyze. şimdi çiçek salonda duruyo, nereye kaldıralım diye hummalı bi çalışma başlıyo evde, önce yatak odasına götürüyolar, sonra diyolar ki; eve ilk defa geliyolar, gezerler, başka bi yer bulalım.. nere olsun nere olsun, banyo da küvetin içine koyuyolar.

    geliyo aynur teyzeler, hoş geldiniz beş gittiniz falan.. akabinde aradan yıllar geçtikten sonra bile hala konuşulan o efsane diyalog geçiyo aramızda:

    ay: aynur teyze
    b: ben

    ay: nasılsın küçükkene? sen neler yapıyosun bakıyım? (5 yaşındaki çocukla konuşma tonuyla)
    b: aynur teyzeeeeee, sana bişey söleyim miiiiii? (geliyo)
    ay: söyle oğlum?
    b: hani senin kaybolan çiçeğin var yaaaaa? (tüm ailedeki sıçtık bakışı)
    ay: ee?
    b: işte onu dayımlar aldı biliyo musuuun? (sıçma kısmı)
    ay: yaa öyle mi? (bozulmuş)
    b: evet, hem de siz geliyosunuz diye sakladılar şimdi. (burası tüy dikme kısmı değil)
    b: hatta önce odaya götürdüler, sonra orda görürsünüz diye ordan aldılar. (burası hala tüy dikme kısmı değil)
    ay: ee? (gülüyor)
    b: şu an nerde biliyo musun? banyodaki küvetin içinde. (işte tüy dikme kısmı burası)

    dayımlar annemler falan yerin dibinde tabi, kimse müdahale edemiyo konuşmaya. kilitlenmiş haldeler. sonrası malum, "ay çocuktan al haberi ahaha" falan.. sonra olay izah edildi, özürler dilendi falan. ama kimse bana söyleme diye tembih etmemiş herhalde, yoksa çok söz dinleyen bi çocuktum, biri söyleme deseydi söylemezdim muhtemelen. *

    özet: yıllar geçtikten sonra bile anlatılan, unutulmayan potlardır.
  • "göster amcana pipiyi" denir ve ben koşar babamın pipisini tutarak, misafirlere takdim ederim. 5 yaşımdayken kırılan bir pottur.
  • dayıya eş dost uzak yakın akraba kısaca yedi sülalenin önünde "dayı sen pezevenk misin ?" diye sormak örnek gösterilebilir.
  • oyuncaklarıyla oynarken, göz ucuyla televizyon programlarını seyretmiş ya da bir kulağı orada arabasını süren bir çocuğun kırdığı potlar da olabilir bazen.

    uğur dündar'ın show tv'de arena programında zıpkın gibi oradan oraya baskın yaptığı yıllar. bir bakıyorsunuz hop ekmek fırınında, hop genelevde. adam mütemadiyen baskın yapıyor, durduramıyoruz. ceketin içine saklanıp da öyle görüntü alınan gizli kamera yılları. bir akşam oturmuşuz ailece salonda, annem babam ve ben. onlar programı izliyorlar, ben de yerde oturmuş oyuncaklarımla oynuyorum. düt düüt araba sürmeler falan, bilirsin (yunoov).

    televizyon karşısına geçip de arena'yı izleyecek kadar erişkin olmadığım yıllar. yani muhtemelen arada bir kafayı kaldırdıkça ekranı görüyorum ve sesleri duyuyorum sadece. dış seste sürekli bir "yapılan bir genelev baskınında şöyle yakaladık, böyle kıstırdık, efendime söyleyeyim tatyana'yı sınır dışı ettik" cümleleri gırla. görüntülerde de süper ihtişamlı bir ev. dubleks. o avizeler mi dersiniz, perdeler, halılar, müthiş lüks. içim gidiyor evin güzelliğine. ama genelev ne demek, ondan bihaberim. o gece bitiyor, yatıp uyuyoruz.

    ertesi gün oluyor, teyzeme gideceğiz. annemle tren istasyonunda durmuş treni bekliyoruz. elimden tutmuş annem, konuşuyor benimle. bir ara sessizlik oluyor ben başlıyorum

    ekg: annneeeeaaa!
    anne ekg: efendim kızım?
    ekg: akşamki genelev ne güzeldi diiiyyyy miiii?

    ve bir ölüm sessizliği.
    annemde etrafa karşı atılan "hehe çocuk işte teyzesi" bakışları.
    annemde bana karşı atılan "teyzene gidince göreceksin sen gününü" bakışları.
    annemde bir durgunluk, annem de bir utanç.
    benim çocuk yüzümde o "haymnskym ne dedik ki lan şimdi" şaşkın bakışları.

    hala sağda solda anlatır durur,
    kimbilir beni o tren istasyonunda ne zannettiler, utanmaz kadına bak, hadi kendi çalışıyor bir de çocuğunu mu götürmüş kerhaneye püü rezil demişlerdir arkamdan kesin" diyor.
    artık benim o lafımdan sonra amcalar, anneme bakıp bıyık mı burdu ne yaptıysa demek ki.
    sonuna da hep ekler "orada seni duyanlar, önceki gece arena'yı seyreden insanlar olmuş olsa bari" diye.
    şimdi düşünüyorum da sikmeseler bari dese daha yerinde olurmuş.

    işte bu da böyle bir potumdur sözlük.
  • -"anne yine onlar geldi."
  • yaz tatilinde istanbuldaki teyzesine gönderilmiş yeni ergen mubuto87 kuzeninin doğumgünü için teyzesiyle alışverişe çıkar. sonra
    biraz lükse kaçan pastaneye girilir ve teyzem pasta fiyatlarını sorar. fazla pahalı olduğunu düşünüp kıvırmak isterken şu diyalog ortaya çıkar;

    teyze- ee tamam ben kocamla konuşayım yarın alırız.
    mubuto- teyze doğumgünü bugün değil miydi?
    teyze- yok olur mu yarın.
    mubuto- (büyük şaşkınlıkla) o zaman niye herkesi bugün çağırdık?
    teyze- ...

    hehe. gözlem gücüm çok kuvvetli canım. biraz da mal olmayaymışım iyiymiş.
  • şehirden yaz tatili için köye gittiğimizde kardeşimin, dedeme "dede şu eşşeğin neden 5 bacağı var" diye sorması
  • (bkz: yaran başlıklar)

    bu bir: cenaze evinde (ölümden birkaç saat sonra) espri yapmaya çalışmıştım göt kafalı pre-ergen halimle.

    bu iki: abim ve babamla alışverişe gitmiştik kızılay'a. o zamanlar maliye memurları vardı lacivert etekli maliye memurları. fiş aldınız mı diye çevirip sorma yetkileri vardı. neyse bunlar çevirdi bizi. biz böyle 10 torba kıyafet almışız. bayram seyran okul ihtiyaçları için. o zamanlar çok çok az az alınırdı giysiler. yalnız şöyle bir şey vardı:

    (bkz: fiş almazsak kaça olur)

    işte bu fiş pazarlığı sonucunda 500 liralık alışveriş yaptıysan adam sana 40 liralık fiş kesiyordu. sen de 500 yerine 450 lira gibi bir şey veriyordun.

    neyse çevirdi kadınlar bizi.

    kadın: k
    babam: b
    abim:a
    ben: mal

    k: fişinizi görebilir miyiz?
    a: buyrun.
    k: bu kadar şeyi 40 liraya mı aldınız?
    a: evet
    mal: "abi, abi, 40 liraya mı aldık bunları, abi nasıl olur?"
    b,a: "lan sikerim sus bakışları"
    a: o bilmiyor, çocuk o.
    k:...

    neyse işte zor bela yırttık da böyle bir maldım işte.
  • 10 yaşındayım. o zamanlar anadolu lisesi sınavları geyiğine dersaneye giderdik. dersanedeki muhasebeci abla da bizim aile dostumuz. dersten çıkınca onun odasına gider otururdum, babam da gelip beni çıkışta ordan alırdı. neyse yine gittim bunun odasına oturuyoruz. bi adam geldi içeri, o da oturdu filan.
    -creepçiim bak irfan abinle tanış...
    -melaba...

    muabbetler şakalar filan 10 yaş seviyesinde tabi. bu adam da bizim ablanın işte sevgisili filanmış. zaten evli çocuklu bir aileler şimdililerde. muhabbetin sonunda bu abla bana sordu:

    -eee irfan abiini sevdin mi bakalııım?...
    -çk... sevmedim. çok çirkin."

    laks diye söylemiştim ya. sonra abla bunu toparlayasıya canı çıkmıştı. biraz utandım ben de sonra ama... hakkaten ne çirkindi ya.
  • kısmi felç geçirmiş olan annemin anneannesinin kafasında kırdım potu. kendisi yaşlandıkça çocuklaşmış olduğu için sanırım kendisine gıcık kapmışım. 3,5 yaşındayken dedemlerin evine gittiğimde ve kendisini yine koltuğuna oturmuş sürekli elinden aldığım sünger topu ile ellerini açma egzersizi yaparken gördüğümde "sen daha ölmedin mi" diyerek potların babasını kırmışım orda. allah rahmet eylesin ama evde biri 3,5 diğer, 76 yaşında iki çocuk karakter olunca savaş kaçınılmaz ve savaşta herşey mübah, hala kendimi haklı çıkarmaya çalışıyorum ya bravo bana...
hesabın var mı? giriş yap