• bir çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel doyum için kullanılması cinsel istismardır. bu tanımlama özellikle erişkinler tarafından çocuklar üzerinde oluşturulabilecek her türlü cinsel istismarı kapsamaktadır. peki bunlar neler olabilir… çocuğu kullanarak kendini tatmin etmekten tutun, cinsel bir eylemde bulunmaya zorlamayı, çocukların fahişelik yapmasını ve pornografik malzeme olarak kullanılmasına kadar gitmektedir. uluslararası ve ulusal oranlara baktığımız zaman birbirine yakın ortalamalar görmekle birlikte birkaç fark göze çarpmaktadır. ülkemizde çocuk istismarı oranı daha fazladır ve uluslar arası kız çocuk cinsel istismar oranı erkeklerinkinden 4 kat fazlayken bizim ülkemizde kız/ erkek oranı neredeyse eşit bulunmuştur. tabii ortaya çıkma oranı da daha düşük…
    asıl önemli noktaya geliyoruz… biz cinsel istismar dediğimizde akla kim geliyor? yabancı erkekler . öyle mi dersiniz? asıl yanılgı burada . çocuklarımıza tenha yere gitme yabancılarla konuşma, kısa etek giyme, saçlarını salma dıt oraya dokunma ayıp, öyle soru sorulmaz ayıp, bi daha görmeyeceğim ahkamları kesedururken sizin yakınlarınızdan belki şüphelenmeyeceğiniz, yüzde 80-95 oranında 20-45 yaşlarında, çocuğun tanıdığı, belki evli ve çocuklu erkeklerden bir tanesi sizin ilgisizliğinizi, çocuğunuza pek inanmamanızı kullanarak onun da bir şey söylemeyeceğinden emin olarak cinsel fantezilerini onun üzerinde gerçekleştiriyor olabilir. bu adamlar genelde oyun şeklinde başlar yakınlaşmaya.. hah evet çocuğun da tam aradığı ilgi değil miydi? başta sevildiğini sanacak ama sevginin bu olmadığını anladığı zaman belki de aradan çok uzun zaman geçmiş olacak…bu tip istismarcıların genel özelliği çocukta fiziksel olarak pek bi anlaşılacak iz bırakmamaları, çünkü bu ufak beyinlilerin istediği çocuğa zarar vermek değil kendilerini tatmin etmek… hadi bu olay ortaya çıktı diyelim… anne- baba haberimiz yoktu anlayamadık diyorsa onları güzel bir haşlamak gerekebilir. ama neden? onların ne suçu var? onlar mı yaptırdı? onlar ister miydi? tabii ki değil.. onların suçlu olduğu nokta bunu anlayamaları. çünkü çocuk böyle bir şey yaşıyorsa kesinlikle ucundan köşesinden davranış değişikliği görülecektir ne gibi mi?
    öfke patlamaları, konsantrasyon güçlüğü, yaşına uygun olmayan cinsel davranışlar, cinsel davranışlarda artma, masturbasyon, yaşadıkları cinsel travmayı yeniden yaşama ve tekrarlama eğilimi: cinsel oyunlar oynama, erişkinleri ayartıcı davranışlarda bulunma gibi ve daha bir çoğu. böyle bir durum var ise kesin budur denemez belki ancak bir gariplik var denerek biraz daha uyanık olmaları belki bi doktora danışmaları gerekebilir. bir de ortaya çıkınca aile çocuğa salak salak sorular sorup bir de ben sana saçını salma demiştim. ben sana şunu bunu yapma demiştim gibisinden yorumlar bulup çocuğun kendini suçlu görmesine neden olurlarsa iyi halt etmiş olurlar. zaten büyük bir travma yaşamış olan çocuk bir de iyice psikolojik baskı altında sağlıksız bir yaşam sürecektir. yıllar sonra neler görülebilir mesela?
    cinsel kimlik bozuklukları, cinsel işlev bozuklukları(kimseyle birlikte olamama ya da önüne gelenle birlikte olabilme), depresyon, intihar eğilimi, alkol veya madde bağımlılığı, borderline dediğimiz sınır kişilik bozukluğu vb…
    bir de bu saldırgan utanmadan onun isteğiyle yaptım diyebilecektir.. efendi efendi! çocuk bir şey bilmiyor rızası söz konusu olabilir mi? (bkz: hem suçlu hem güçlü)
  • son günlerde profesör kabus skandalı ile tekrar gündemde olan bu konunun pek de konuşulmayan başka bir yönü hakkında bazı bilgiler paylaşacağım bu yazıda : "kadın istismarcılar "
    not : yazı uzun ve içeriği rahatsız edici. okuyucunun bilgisine sunarım.

    kadın istismarcı tanımı ve rolü :
    - bu konuda iki rolden bahsediyoruz . biri reşit olmayan çocuğa ceza hukukunda[bizim tck'da madde 103'te tanımlanıyor]] cinsel istismar kapsamında eylemlerde bulunan kadınlar

    - yine fiilen cinsel istismarda bulunmasa da başka bir istismarcının[genellikle erkek] yaptıklarına yardımcı olan veya göz yuman[özellikle ensest vakalarında çok yaygın] kişiler .

    tekil istismarcılar :
    - eğer kadın istismarı tek başına gerçekleştiriyorsa burada genellikle otorite figürü kadınlardan bahsediyoruz.

    - özellikle aile büyüğü [anne dahil, maalesef!], öğretmen, veya çalışılan/staj görülen yerlerdeki yönetici gibi roller karşımıza çıkıyor.

    - özellikle abd'de kadın öğretmenlerin çocuğun cinsel istismarında çok yaygın olarak yer aldığını biliyoruz. en tanınan örnek debra lafave.

    - yine bizim ülkemizden tatsız bir haber

    partner istismarcılar :
    - bunun yanında kadınların çocuğun cinsel istismarına katılımında partner olarak yer alması çok yaygın.

    - özelllikle aile içi istismarda bu duruma daha çok rastlanıyor. bu tür istismarlarda -üzülerek yazıyorum- anne baba ile birlikte fiilen olayın içinde oluyor veya en azından göz yumuyor.

    - bu konuda ülkemizde en bilinen örnek maalesef eymen sadık durak davası. rahmetli eymen'in cinsel istismarına bizzat annesinin [allah belasını versin] katıldığı video kayıtları ile kanıtlandı.

    - aile dışında partner istismarcılarda ise daha kötü bir manzara ile karşı karşıyayız. çünkü bu tür istismarcı çiftlerin aynı zamanda seri katil olma ihtimali de yüksek çıkıyor [yabancı kaynaklarda "partners in crime" tabiri kullanılıyor]. kadınların bu tür istismara fiilen katıldığını gösteren bir çok olay var. bir kaç bilinen örneği
    * karla homolka. partneri paul bernardo ile birlikte üçü ölümle sonuçlanmak üzere bir çok cinsel istismar suçuna fiilen katıldı
    * rosemary west. eşi fred west ile birlikte kendi kızları hather dahil bir çok kurbanları var. bazıları reşit değildi. rosemary'nin tüm istismarlarda aktif rol aldığı biliniyor
    * ghislaine maxwell. iş ortağı epstein ile birlikte yürüttüğü şebekeyi biliyorsunuz. giselle'nin bazı reşit olmayan kızların istismarına bizzat katıldığı kanıtlandı.
    * es kaza eymen'in annesi mine durak da istismarı sevgilisi ile birlikte işlemişti.

    kurbanlar açısından kadın istismarcı :
    - burada erkek kurbanlar açısından sıkıntılı bir durum var. kadın istismarcının tespit edilmesinde en büyük zorluk bir çok ergen erkeğin, eğer istismarcı dışarıdan biri ise bunu istismar olarak nitelendirmemesi ve bu yüzden polise veya aileye açılmaması. ancak bu durum istismarın niteliğini asla değiştirmiyor.

    - yine bir başka çok önemli konu da kadın istismarcıların kurbanları arasında kız çocuklarının da hatırı sayılır bir yerinin olması. özellikle partner istismarcılarda bu durum çok daha yaygın. aile içi istismarlarda ise doğrudan katılım nispeten çoğunlukla baba tarafından yapılıyor ama göz yumma veya yardım etme gibi eylemlere annelerin katıldığı vakaları biliyoruz.

    - nitekim son profesör vakasında tutuklanan kişinin bazı kız çocuklarına anenin de istismara dahil olduğu yönünde telkinde bulunduğunu gördük. [konu hala dava aşamasında. kim haklı haksız ona girmiyorum]

    sonuç :
    - çocuğun cinsel istismarı istismarcının pozisyonu, cinsiyeti, yaşı v.s.'den bağımsız olarak amasız ve mazeretsiz ağır bir suç.

    - bu suça katılan kim olursa olsun, en ağır cezalar ile cezalandırılmalı.

    ------------------------------
    bazı okumalar :
    1) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/…/articles/pmc6463078/
    2) https://www.intechopen.com/chapters/77037
    3) https://saratso.org/…-1987-female_sex_offenders.pdf
    4)https://d1wqtxts1xzle7.cloudfront.net/…wk-libre.pdf
    5)https://dergipark.org.tr/en/pub/pgy/article/822224
  • hukuki pratikleri, cocugun cinsel istismari vakalarinin kanayan bir yarasidir. bununla ilgili olarak, stk'lar ve sosyal hizmet uzmanlari aslinda aktif olarak calisiyorlar ama bir arpa boyu yol katedilebilmis degil.

    cocuk istismari vakasinda; oncelikle, cocuk izleme merkezlerinde cocugun ifadesi, goruntulu olarak alinmali. bu merkezlerde calisan polisler ve gorevlililer cocukla iletisim kurmakla ilgili olarak ve travmaya ugramis bir cocukla iletisim konusunda ozel olarak egitilmis olmali ve bu ideal yontem, cok ama cok az uygulaniyor. cunku, cim'ler yetersiz, personel yetersiz.
    ayni sekilde, cim'e gelindiginde, cocugun yakini veya ona eslik eden vasisi ivedi bir sekilde uzmanla gorusturulup cocugun ifadesine ve en onemlisi psikolojisine zarar verecek hareketlerden nasil ve neden kacinmasi gerektigi anlatilmali.
    gelelim mahkemeye; her hakim cocuk istismari vakalarina bakmamali. yine, cim'de oldugu gibi, hakimler, cocukla iletisim kurabilmek ve istismar vakalari icin ozel olarak egitilmeli.

    neden? birkac sebebi var:

    oncelikle, hakimler cocuga ne sekilde yaklasacagini bilmedigi zaman cocuk korkuyor. mahkemenin kendisinden korkuyor, kendisinin suclu oldugunu dusunuyor, istismara ugramis bir cocuga hem cocugun hem dosyanin selameti acisindan ne sekilde yaklasacaginizi bilmeniz gerekir ve hakimler bu konuda egitimsiz. cocugu korkutabiliyorlar (farkinda olarak veya olmayarak): burasi mahkeme dediginiz an cocugun hayati orda kaydiriliyor.

    burda su soruyu sormak lazim; cocugun, o mahkemeye cikmaya gercekten ihtiyaci var mi? birak istismar edenle ile yuz yuze getirilmeyi, bu cok utopik bir dusunce bu zaten idealin fersah fersah uzaginda... cocugun, mahkemeye cikmasi veya ifadenin mahkemede alinmasi ancak en son care olarak dusunulmeli. hakim, eger cocugu illa ki gormek istiyorsa, belki bunu, adliyede cocuk icin tasarlanmis odalarda, hatta cocugun yasi, bilissel durumu ve ruhsal durumu goz onune alinarak belki cubbesini de cikararak, cocugun kendisini guvende hissedecegi bir uzman yaninda ifadesini alip sorularini sormali.

    peki, hakimler soracaklari sorulari biliyorlar mi? bu ayri bir travma konusu. cocugun, bilissel gelisimi olcusunde, hangi cinsel bilgiye ne kadar vakif olacaginin bilincinde mi? bazen yasi cok kucuk olan cocuklarda, uzmanlarin resim cizdirmek gibi ozel konseptlerle cocugun istismara ugramis olabilecegine kanaat getirdigini biliyoruz. ornegin; aile ici bir istismar vakasinda, 3-4 yaslarinda bir cocuk babayi cizerken, cop adam yapip onunden de bi cubuk sarkitiyorsa bu acik bir sekilde, cocugun bilissel duzeyinin ustunde bir bilgidir. bu bilgi isiginda degerlendirme yapilir.

    bu tip vakalarda; dogru olan, cocugun ifadesinin cim'de kamera ile alinmasi ve daha sonra, kaydin mahkemeye gonderilmesi. ayrica, ilk ifadenin kaydi su acidan da cok onemli; cocuk, baski sebebiyle, korktugu icin, utandigi icin veya cesitli cevresel faktorlerden dolayi ifade degisikligine gidebiliyor, bu tip bir durumda, ilk kayit onemli.

    yurtdisinda konuyla ilgil guzel pratikler var. ama her seferinde, dunyayi yeniden kesfetmeye kalkiyoruz. bir de isin uzmanlarini dinlemeden bunu yapmaya calistigimiz icin, kesif olayi uzuyor tabi.
  • birkaç gün önce yürürlüğe giren 6545 sayılı yasanın 59. maddesiyle aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

    5237 sayılı kanunun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    “madde 103- (1) çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. cinsel istismar deyiminden;

    a) on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

    b) diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,

    anlaşılır.

    (2) cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.

    (3) suçun;

    a) birden fazla kişi tarafından birlikte,

    b) insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

    c) üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

    d) vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

    e) kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

    işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

    (4) cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

    (5) cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

    (6) suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.”
    * * *
    eski düzenlemeye göre en önemli nüans; normalde 105. maddede düzenlenen cinsel taciz (sarkıntılık) vasfındaki sözlü şehevi eylemlerin çocuğa karşı işlenmesi durumunda da 103. maddeden tecziye yapılacak olmasıdır.
  • bugün debe'ye giren entry'den de anladığımız gibi (bkz: #61173026) sözlüğünde bu konuda (belki farkında olmadan bile olsa) kafası karışık. söz konusu entry'de şöyle bir kısım var:

    ----
    gayet klasik ve giyinik takılmışlar. etrafta kimse yok. çocuk da halinden memnun.
    ----

    yazara göre burada bir çocuk istismarı yok. nasıl bir kafa bunu yazabiliyor ve binlerce kişi tarafından oylanıp debe'ye giriyor anlamak mümkün değil. o zaman sokakta oynayan çocuklara bakıp mastürbasyon yapan bir adam, çocuk istirmarcısı değil, tam tersi suçsuz. çünkü çocukların haberi yok, gayet mutlu oyun oynuyorlar. veya çocuğu kucağına alıp, ona hiç anlamadığı şeyler yapan, ona göre bir sevgi ifadesi olarak orasını, burasını elleyen biri de çocuk istismarcısı değil. sonuçta çocuğun hiçbir şeyden haberi yok değil mi?

    çocuğu istismar etmek için illa ki onun gözünün önünde kadına cumshot yapmaya gerek yok. artık anlayın bunu.

    millet okuduğunu anlamadan basıyor şukelayı geçiyor. biraz süslü cümle gördüklerinde dipleri düşüyor sanırım, başka bir açıklama bulamıyorum çünkü.

    aslında entry korkunç bir kısım daha var. video'daki kız 7-8 yaşında bir kız. ve bu yazara göre ailenin kıza şöyle bir açıklama yapması gerekiyormuş:

    ----
    bu çift de umuyorum çocuğa durumu açıklamıştır:
    "kızım, hayatta böyle bir olay var, bunu sevdiğin insanla yapman güzel bir şey. seks konusunda, rahibeler ve tecavüzcüler dışında, herkesin fikrini al. biz biraz manyak olduğumuzdan bunu parkta yapıyoruz ama sen sen ol evind....valla düşündüm de nerede yaparsan yap ama baban gibi tembel birini bulma, adam yarım saattir kıpırdamadı bile."
    ----

    7-8 yaşındaki kıza, "biz parkta yapıyoruz", "baban gibi birini bulma, kıpırdamadı bile" gibi cümleler kurmak? ki o çift buharlaşarak o şekilde oluşmadı. bunun bir ön sevişmesi var, ereksiyonu var, iş bitince giyinmesi falan var. o küçük kız muhtemelen bunların her birine şahit oldu. ayrıca parkta bunları yapan bir çift, evde neler yapar? artık buradaki istismarı sen hesap et. ama yok süslü cümle varsa, okumaya bile gerek yok, direkt şukelaya basabiliriz.
  • cezasının ülkemizde de kimyasal kastrasyon olduğunu görmek istediğim suçların en aşağılığı.
  • cocugun davranis ve bilissel gelisimiyle baglantili olarak, anaokulu ogretmeni/ ogretmeni , aile doktoru ve cocukla ilgili baglantilari olan ve etik kodlara saygisi olan her " insan" in muhakkak ve muhakkak cocuga yardimci olmasini gerektiren cok ciddi bir konudur.

    cocukta, cinsel istismar belirtisinin , en gercek noktasi cinsel istismara yonelik anlatimlarin hic bir cocugun hayal gucunden kaynaklanmayacagidir !!!! bu nedenle, cocugun kullandigi cumleler egitimci veya cocugu dinleyen buyuk tarafindan ciddiyetle ele alinmali, bireysel duygular ve duygusal reaksiyon bir kenara itilerek, cocugun anlatimini yonlendirecek, onun basina gelen gercegi saptiracak, olayin/durumun orjinalligine dis katkida bulunabilecek cumleler kullanilmamalidir.

    cocuga yardimci olan kisinin, " hic kimseye soylemeyecegim " seklinde sozler vermesi dogru degildir. gercekci olarak bakilirsa bu mumkun degildir. cocugun durumu gerekli yerlere rapor edildiginde, cocuga karsi bir sekilde yalan soylemis, soz tutulmamis olur. ve cocuk bireye karsi guvenini yitirir.bunun yerine cocuga samimi olarak sakin bir ses tonuyla, kendisine yardimci olunacagini belirtmek, kendisinin buyuk bir haksizliga ugradigini ve bunda kendisinin hic bir sucu olmadigini soylemek ve onunla empati kurmak dogru olandir.

    cocugu utandiracak sorular onun icine donmesine sebebiyet verir. cocukla uzun uzadiya konusmak yerine, basindan geceni, ne tur bir istismara maruz kaldigini, istismarin kim tarafindan yapildigini cocugun kendi anlatiminda dinlemek ve bu bilgileri cocukla konusmayi bitirdikten sonra soylenenden sapmamak kaydiyla yazmak ve cocuk istismari ihbar hattina, cocugun adi, soyadi, devam etmekte oldugu okul, mumkunse cocugun adresi, kendi niteliginiz ve kimliginizle bildirilir. ve ihbari alan kisinin kimligi belirlenir ve ihbarin devami takibe alinir.
  • ne yazik ki turkiye sartlarinda, her daim istismara maruz kalan yavruyu, genc insani iki ucu boklu degnek limbosunda birakan korkunc bir gercektir. soyle bir arastirma yaptiginizda sosyal hizmetlerin kisitli ve hatta olmayan hizmetinde ve cocuk esirgeme kurumunun yetersizliginde, bir ulkenin gelecegeni teskil eden en onemli unsur olan cocugun ruh sagligi ve korunmasi ile ilgili adam gibi hic bir kurumun olmamasi insanin suratina samar gibi inen bir gerceklik sergiliyor. hani istismara ugrayan cocugu is ahlaki ve insanligi geregi kurtarmaya calisan insanin bu yavruyu kurtaracak basvurusu icin, guvenli bir organizasyon bile yok. devlet inatla ve inatla ve inatla goz ardi ediyor bu gercegi !!!!!
hesabın var mı? giriş yap