dark (dizi)

• --- spoiler ---
  
  3. bölümü bitirmiş olarak diyorum ki vay amk bu nasıl senaryo lan. mikkel meğer hannah'ın kocasıymış. hannah olacak orospu da tam mokar hastası nihan tiplemesi. dizinin hastası oldum be.
  --- spoiler ---
  
  edit: az önce bitirdim kafamda deli sorular.
  
  --- spoiler ---
  
  noah kim diye yüzlerce teori var. benim tahminim 2052 yılındaki jonas=noah. yetişkin jonas tünelde makineyi çalıştırırken yanında bir kişi daha var. başka bir zamandan gelen noah değil mi o? çünkü esas her şeyin farkında olan noah o esnada 2019 yılında arabada. şimdi az önceki fotodaki adamla noah'ın fotosuna bir bakın yüz anatomisi neredeyse aynı.
  
  edit: tüneldeki boyalı adam noah değil jonasın babası michaelmış. turti lr'ye teşekkürler.
  --- spoiler ---
• diziyi izlerken aklıma bol bol broadchurch geldi. küçük bi yer, basit yaşantıları olan insanlar ama çok daha fazlası, hiç kimse göründüğü gibi değil. uzun zamandır izlediğim en güzel dizi olabilir. birçok yazara katılarak ben de stranger thingsten daha iyi olduğunu düşünüyorum. oyunculuklar güzel, müzikler güzel, dizinin kasvetli havasının zaten ayrı bir çekici yanı var.
• adı üstünde karanlık kasvetli tam bir soğuk kış günü dizisidir. almanca olması da karanlığına karanlık katmaktadır. üzerine çok teori kasmak istemiyorum çünkü yıllarını lost'a teori kasmış biri olarak, alman dizisi de olsa bir yerden sonra para hırsıyla saçmalama riskini göz önüne alıyorum. o nedenle sorgusuz sualsiz keyifle izliyorum. evet aile yapıları karışık o yüzden got'da ilk 2 sezon yapıldığı gibi bir aile ağacı çıkartılarak izlenmeli diyorum.
  son olarak konu itibariyle "stranger things" benzetmesi yapılsa da, ilk 2-3 bölüm stranger things'i hatırlatsa da aslında ikisi çok farklı dizilerdir ve bu nedenle karşılaştırılmamalıdır. stranger things, eğlenceli fantastik bir diziyken, ön plana çıkardığı sempatik, güzel, yakışıklı karakterlerle de adından söz ettirir. dark'ın, güldürme veya magazin dünyasına yeni isimler kazandırma gibi bir kaygısı yoktur, zamanda yolculuğa kafa takmış takıntılı bir senaristin ürettiği fantastik mistik bir dizidir.
• adı gibi karanlık bir dizi.
  
  dizi akıyor diyenler olmuş ama aktığı falan yok benim gibi bilimkurgu aşığı birini bile baymış dizidir. bişey anlatmaya çalışıyor ama anlatamıyor, gizem vermek istiyor veremiyor, gerilim desen o da yok. diziyi izlerken sıkıldım entry giriyorum.
• dizide 80'lerde çalan şarkı: irgendwie, irgendwo, irgendwann
  tayyip erdoğan'a uyarlanmış hali: erdowie, erdowo, erdogan
• çok fazla karekter var eğer benim gibi kafası biraz karışık biriyseniz izlerken zorlanabilirsiniz. bu nedenle arka arkaya izlemekte fayda var. müzikler çok güzel, çok da sıkılmadan izleniyor yine de kopukluklar ve yerine oturmayan taşlar var. umarım ikinci sezonu çekilir.
• mükemmel bir netflix dizisi. ama mutlaka ilk bölümden itibaren tüm karakterleri isim- soyisim ve akrabalık bağı olarak ezberlemek gerekiyor. ayrıca bu kadar karanlık kasvetli ve ağır gibi gözüküp, bu kadar her anı dolu bir dizi görmedim.
• --- spoiler ---
  
  hannah sen nasil bir orospusun ben anlamadim ki! hos ulrich denilen pice layik bir psikopat kendileri. kadinda artik nasil bir neziklik varsa 14 yasindan beri ulrich, ulrich diye dolanmis durmus yetmemis bacak kadar boyuyla entrikanin kitabini yazmis. ulrich bir yerde hakli bu kadin kocasini da yemistir.
  
  dizide ben en cok jonas'a uzuldum, garibimin aglaya aglaya ici cikti dizi boyunca. ana desen ulrich diye cildirmis bir manyak, baba desen intihar etmis aslinda 2019 yilinda yanindan kaybolan arkadasinin kardesi, halasiyla arasinda bir flortlesme durumu var ve ayni zamanda en yakin arkadasinin manitasi, dede desen anasini goturuyor. garibim cevresine bakiyor bir ben yanlisim bu denklemde diye geziyor bilmiyor ki koskoca dizide belki de dogru olan tek karakter o.
  
  bu arada martha denilen ergene bir ben mi uyuz oldum, emin miyiz bu salagin hannah'in kizi filan olmadigindan. bu gerizekali hem jonas'in en yakin arkadasiyla sevgili olmus ama sonra jonas'a kuyruk salliyor jonas garibim de buna yol verince yemiyor icmiyor gidiyor sevgilisine anlatiyor durumu. sonra ikisi birbirine girince ne yapiyorsunuz diye hesap soruyor, sence ne yapiyorlar yani bu kadar mal misin sevgilinin jonas'a bilenecegini dusunemeyecek kadar.
  
  bunlarin haricinde kafamda bazi soru isaretleri var. mikkel nasil bir sey olmadan 1986'ya gidiverdi oyle? jonas nasil 2019'a zart diye gidebiliyor oyle 2019'a acilan baska bir kapi daha mi var?
  --- spoiler ---
• iş bu entry baştan sona spoiler içermektedir.
  
  ................
  
  --- spoiler ---
  
  ciddi ciddi beyin yakan sürükleyici dizi.
  
  lisede almanca görmüş olsam da oldum olası sevemiyorum dizi ve filmlerde bu dili. o yüzden daha ilk bölümden dili ingilizceye çevirdim. ingilizce dublajı da gayet başarılı geldi bana.
  dizide en çok neyi beğendin dersen, karakter seçimleri harika. senaryo da bir o kadar güzel kurgulanmış. bir soru işareti açıklanırken bir sonraki sahnede onlarca yeni soru işareti gelmesi izlerken insanı sürekli dinç tutuyor.
  
  çoğu insan gibi ben de dizide fazlasıyla lost tadı hissettim ve bundan büyük keyif aldım. sanki mikel birden 'not pennys boat' yazısı gösterecekmiş hissiyatıyla izledim birçok sahneyi. zaman geçişleri harika işlenmiş. ben ki muhteşem yüzyılda başrol oyuncusu bir kıyafet, bir dekor değiştirse tanıyamazken, bu diziyi nası pür dikkat izlediysem 33 yıl öncesinin bebeğini görür görmez, aha bu nielsenlerin jana yada tiedemanların regiena diye şak diye tahmin eder oldum. ama yine de spoiler yeme pahasına soy ağacıyla izlemekte fayda var. ben dizi bittikten sonra keşfettim, başta görmüş olsam a3 kağıda çıktısını alır tv nin üstüne yapıştırıp öyle izlerdim.
  
  diziden önce de bi fantazim vardı kendi kendime saçmaladığım. mesela gelecekten kendi yazdığın bir not gelse ve içinde 'gelecekte herşeyi bok ediyosun, fırsatın varken hemen bişeyleri değiştir' yazsa kendine yazdığın notta. acaba ne yapabilir insan. ya bişeyleri değiştirsen ve değiştirdiğin için gelecek bok oluyorsa, ya da hiçbişey yapmasan ve öylece bıraktığın şeyler yüzünden gelecekten o notu aldıysan. insan kafayı yer heralde bu ikilemlerle. işte kıyısından köşesinden olsa da bu düşünceleri dizide bulmak çok hoşuma gitti.
  
  bir de sürekli alt metinde adamların ne kadar gelenekselci oldukları işlendi beynime. düşünsene o kadar yıl önceye gidiyosun, okul aynı okul, karakol aynı karakol, herkesin evi bile aynı. aynı soyun üç kuşak öncesi olduğu gibi yerli yerinde. tek fark nükleer santral. bizde olsa 10 sene öncenin mısır tarlalarında şimdi rezidanslar, siteler. kim otuz üç yıl öncesinin evinde oturur.
  
  son olarak dizide güzel kadın ve yakışıklı erkek olmaması eleştirilmiş ama belki de gereksiz yere dikkat dağıtmaması açısından isabetli karardır. aşk, entrika, suç, gizem var ama odak noktası karakterler değil konu oluyor bu sayede.
  
  özetle, black mirror la birlikte son yılların en iyi dizisi bence. yok ben kafa patlatmaya gelemem, bilim kurgu izlemem, hafızada isim tutmaya kasamam diyenleri çukurdu sözdü bilimum güzel alternatif dizilerimize alalım.
  
  --- spoiler ---
• bu diziyi sevenlerin bu diziyi de sevme olasılıkları yüksek.
  
  (bkz: #73864541)