• nuri şahin ve cb turan'dan sonra 3. sezonda dışişleri bakanı volkan babacan ve içişleri bakanı emre belözoğlu da kadroya katılırsa tam olacak dizi.
  • 2. sezon 7. bölüm için yorum yapmıyorum, sadece özetliyorum;

    --- spoiler ---

    son bölümünde türkiye amerika ilişkileri konu edilmiş.
    türkiyenin turan isimli bir başbakanı var.
    kendisinden bully ve diktatör olarak bahsediliyor.
    bir de türkiyede darbe yaptığı söylenen ve amerika'ya sığınmış orada bir üniversitede ders veren nuri şahin var.
    başbakan turan inatla nuri şahin'in bir terörist ve katil olduğunu söyleyerek türkiyeye iadesini istiyor.
    president kirkman ise nuri şahin'i demokratik ve seküler bir türkiye için son çare olarak gördüğünü söylüyor, nuri şahin'i iade etmiyor.
    ayrıca bölümün başında başbakan turan'ın 6 ay sonra yapılacak seçim için paraya ihtiyacı olduğu, açıkça oyları satın alacağı söyleniyor.

    --- spoiler ---
  • bilindiği üzere amerika birleşik devletleri başkanı es keza görevi yapamaz hale gelirse yerine geçecekler başkan yardımcısı ve abd temsilciler meclisi başkanı'ndan başlayarak sırayla belirlenmiştir. soğuk savaş sırasında state of the union veya inauguration day gibi bu listedeki neredeyse herkesin bir arada olduğu durumlarda eğer sovyet saldırısı olursa devletin başına geçecek kimse kalmadığı farkedilince 1981'den itibaren bu uygulama başlatılmış.

    diziye gelince, ne yazık ki güzel başlasa da baya kötü yazılıyor. ekşide övüldüğünü görüp sorun bende mi derken az biraz diğer yorumlara bakınca yalnız olmadığımı gördüm.

    --- 1x7'ye kadar spoiler ---

    öncelikle karakterler fazlasıyla karikatürize, kimse mantıklı ve gerçek bir insanın davranması gerektiği gibi davranmıyor;

    - general karakterinin tek varoluş sebebi sorun çıkarmak, uluslararası politika ve diplomasiyi umursamayan birinin o seviyeye gelmesi gerçek hayatta çok da mümkün değil.
    - küçük bir nokta ancak tom kirkman'ın "başkan sizi sabah kovmuş muydu" sorusu sorulduğunda ne kendisinin ne de danışmanlarının aklına "aynı zamanda designated survivor olarak da atadı" gibi yuvarlak bir cevap vermek gelmiyor, konu büyüyüp başka hikayelere yol açıyor. ki benzeri durum bir kaç kere daha oluyor.
    - bir vali çıkıp "halkın iradesine saygı" falan diye saçmalayabilir - ki güzel bir konuydu - ancak ordunun tümü yeni başkanın emrindeyken national guard'daki bir komutan hayatının geri kalanını hapiste geçirme riskini göze alıp emre itaatsizlik etmez.
    - kongre yokken valiler çıkıp "göçmenliği hemen şimdi durdur yoksa senatör yollamıyorum" gibi tehdit savurmaya kalkmaz - kalkamaz. başkan "anayasanın işlemesine engel oluyorlar" diyip görevden almasa bile açık açık basın önünde suçlar, tepki yüzünden istifa etmeseler bile sonraki seçimde sandığa gömülürler, siyasi kariyerleri biter. bu arada muhtemelen senaristlerin haberi yok ancak abd başkanının istifa edebilmesi için işler durumda bir senatoya ihtiyacı var. haliyle bu noktada senatoya atama yapmayan her vali aynı zamanda başkanın istifasına da engel oluyor, ortaya tam bir kriz çıkartıyor.
    - fbi vekil başkanı, yeni başkan yardımcısı adayının komplonun içinde olabileceğini düşünüyor, ancak niyeyse bunu en kısa sürede başkana açıklamıyor. normalde o görevdeki biri başkan ile başbaşa görüşme talep eder ve olayı izah eder.

    bir başka konu da genel olarak kamuoyu tepkisinin inandırıcılıktan uzak olması. ülkenin tüm üst düzeyinin öldüğü bir saldırı sonrası amerika gibi "vatansever" bir ülkede kimse resmi olarak başkan olan kişiye dizideki gibi "sen başkan değilsin" ayağı yapmaz, hele hele seçimle o noktaya gelmediği için oğlu kimdenmiş vs. umursamaz. referans noktası olarak belirteyim, george w. bush gibi çok sevimeyen bir başkanın bile 11 eylül'ün hemen ertesinde halk onayı zirve yapmıştı.

    göze batan diğer bir nokta da yürütülen soruşturma, "çok süper gizli bi komplo var dokunan yanar elleşmeyin sakın" klişesi bir yana, fbi ve diğer bir sürü 3 harfli kuruluşta çalışan tek ajan dışında hiç kimse mi ortada yanlış yönlendirme olabileceğini düşünmüyor, bu yönde araştırmaya girişmiyor? majid nassar sorgulamaları sırasında, diğer sorgucular benzeri tehditleri savuramadı mı, fbi'dakilerin "sen yapmadın bence" demeleri dışında ne değişti de bu adam bi anda çözüldü? madem adam konuşmaya başladı neden "hadi şimdi şunu baştan anlat" demek yerine koşa koşa ofise gittiniz? bu konu baştan sona kötü senaryo örneği.

    ayrıca ufak bir şey belki ama dizide gördüğümüz herkes siyasetin üst düzeyindeki, beyaz saray ekibi ve senatörlerle içli dışlı insanlar ve hepsi onlarca kişiyi kaybetti. ancak fbi ajanı dışında gerçekten travma yaşayan kimse yok, herkes "olur ya öyle" modunda hayatına devam ediyor. diziyi drama boğmamalarını anlıyorum ancak herkesin bu kadar sakin bir şekilde işini en iyi biçimde yerine getirmesi dizide kocaman bir duygusal boşluk oluşturuyor.

    --- 1x7'ye kadar spoiler ---

    daha da bir sürü irili ufaklı şey var ama düşünürken bile sıkıldım. güzelim konuyu harcıyorlar o hoş olmuyor.
  • jack bauer sonunda serseriliği bırakmış, amerikan başkanı olmuştur, ve olaylar gelişir.
  • 12. bölümüyle sıçıp sıvamış dizidir.

    --- spoiler ---

    amarikan başkan yardımcısı olmuş azılı bir teröristi karanlıkta mezarlıkta kıstırmışsın. adamı tutuklayacak delil elde etmişsin. operasyon başlasın diye emir verilmiş ve iki kişilik teröristi bir tane kadın silahıyla teslim almaya gidiyor. yine ne gariptir ki tam teslim alacakken başka bir terörist başkan yardımcısı olan teröristi ve kendini öldürüyor. ondan sonra ortalık polis doluyor. ulan adamların kendilerini imha etmesini mi bekliyordunuz hıyarlar. arka sokaklar'da olsa iti götüne sokulurdu bu mevzu ben diyim.
    --- spoiler ---
  • 4 bölüm izledim ama, fazlasıyla karikatürize, fazlasıyla çıtır çerez bir dizi. o kadar yüzeysel ve derinliği yok ki seyrederken belki iyi vakit geçiriyorum sanıyorsunuz ama klişeler yüzünden bölüm bittiğinde kendinizi kötü hissediyorsunuz. tıpkı gecenin bir vakti yediğiniz fast food yemek gibi.

    kirkman, birazcık frank underwood'u seyretseydin keşke.
  • iyi kalpli amerikan başkanı inandırıcı bir yaklaşım değil. başkan hikayenin ilerleyen kısımlarında mecburen dark side'a geçerse işte o zaman konu ilgi çekici hale gelebilir. ilk 5 bölüm itibariyle biraz bunun sinyallerini veriyor gibi...

    itiraf edeyim kiefer sutherland olmasa izlemezdim belki ama sonuçta keifer var ve izliyorum. o olduğu müddetçe de izlemeye devam edeceğim. hikayenin kalitesi ne olursa olsun o'nun oyunculuğunu izlemek bile bana keyif veriyor.

    ha ama dizi bir anda paralel evrene geçse ve tom kirkman jack bauer'e dönüşüp: “don’t worry. if i wanted to kill you you’d be dead by now.” dese hayır demem.

    en azından bir yerde "damn it!" dedi, bu da olumlu.
  • ford reklami almislar gostere gostere, ajan wells'in bir "bu ford'da super araba" demedigi kaldi.
  • saçma salak cahilce bir bölümle yayın hayatına devam eden dizi. fakat türkiye'nin dışarıdan nasıl göründüğünü, fetullah meselesini nasıl anlatamadığımızı gözler önüne sermesiyle bizim adımıza ders olması gerekiyor.

    aklımızı başımıza devşirmemiz gerekiyor, uluslarası arenada ispat edebildiğiniz ölçüde haklısınız.

    --- spoiler ---

    cahilliklerden örnek;

    • nuri şahin adlı karakterin türkiyeye teslim edildiğinde sonunun firing squad olacağını söylediler. imkânsız. türkiye'de idam cezası yok, apo bile hapisle cezalandırıldı.
    • başkanın yapacağı konuşma ile, president turan'ın türkiyedeki pozisyonunun sallanacağı konuşuluyor. alâkası yok. amerikan başkanı türkiye'nin mevcut başkanı hakkında ters konuşup muhalif hakkında iyi konuşur ise ters teper, muhalif tüm karizmasını yitirir. türk halkının anti-amerikan potansiyelini hiç bilmiyorlar yada göz önünde bulundurmamışlar.
    • türkiye'nin bir nuri şahin meselesi yüzünden nato'dan çıkmak için belgeler falan verdiğini söylemişler. yani böyle saçma salak bir yaklaşım olabilir mi. nato dediğiniz şey bir kitap kulübü mü. kuruluşundan beri örgütte bulunan, tüm savunma stratejilerini örgüte entegre oluşturmuş bir ülke, bir liderin kaprisi ile orayı terk edebilir mi.

    --- spoiler ---

    fakat dizinin hedef kitlesi ortalama gerizekalı amerikan vatandaşı olduğu için bu detayları göz önünde bulundurmak zorunda da değiller. şu haliyle de izletiyorsa neden umursasınlar ki?
  • payitaht abdülhamit'in abd versiyonu.
hesabın var mı? giriş yap