• "generic" diye tabir edilen, benzerlerinden farklılaştırılamamış film. iyi ve heyecanlı başlasa da bir süre sonra öyküye aşk üçgenleri, kıskançlık ve bayatlamış twistler de dahil edilince, politik metnini "stalinistler aileme öldürdüler"den ötesine geçiremeyince iyice vasatlaşıp değersizleşiyor despite the falling snow. allied'ın benzeri ama allied daha iyi -ha allied'ın da sorunu çok-. despite'a dönersem. iki farklı zamanda geçiyor film. 1950'lerin sonu, ikinci dünya savaşı'nın ertesi, rusya-amerika mücadelesinin devam ettiği zamanlar... katya adlı amerikan ajanının devlette çalışan bir adamla birlikte olması anlatılıyor. bu taraftaki öykü alabildiğine klişe içeriyor. casuslu filmlerin tüm klişeleri var: katya'nın kimliğini eşinden saklaması, eşinin elindeki belgelerin fotoğraflarını çekip komünist arkadaşlarına vermesi, eşine âşık olması, "senin gerçek kimliğini kocana söylerim"li klişe tehditler vs. paralel kurguyla 90'lara, soğuk savaş'ın ertesine geçiliyor, bu kez de katya'nın yeğeninin amerika'dan moskova'ya katya'ya neler olduğunu öğrenmek amacıyla gitmesi anlatılıyor ama burası da sıkıntılı.

    velhasıl vakit geçtikçe dökülüyor bu film. gene de rebecca ferguson iki rolde (katya ve katya'nın yeğeni) filmi sonuna dek izlettiriyor. en sevdiğim aktrislerden zaten, film kötü de olsa kendisini keyifle izleyebiliyorum. burada da iyi oynamış, iki karakteri farklılaştırmayı başarmış.
  • hakkında bu kadar az yorum yapılmış olmasına şaşırdığım muhteşem film.
    derin ve sessiz ilerliyor bu film. yavaş yavaş içine giriyorsunuz,acı çekiyorsunuz,sonunda ise ağliyorsunuz.
    beni çok etkiledi bu film,aşkı hissettirdi ve de çaresizliği.
  • sanki bir romanı atlaya atlaya oluyor gibi olduğum bir film.

    güzel bir hikaye ancak kötü bir uyarlama. bence bu film bir daha çekilse muhtemelen çok daha iyi bir film olur. gayet güzel hikaye ne yazık ki harcanmış. muhtemelen kitabı çok daha güzeldir.
  • soguk savas zamaninda amerikaya iltica eden bir rus disisleri gorevlisi ve amerika hesabina calisan ajan sevgilisi hakkinda yapilmis bir film.

    filmi soguk savas zamani yasanan casusluk ile ilintilendirecek pek bir sey yok, daha cok bir ask filmi bu, yani beklentinizi romantizm duzeyinin ustunde tutmayin, yok romantizm ile isim olmaz derseniz izlemeyin, vakit kaybi olur.
  • rebecca ferguson'un güzelliği ile rolünü daha da etkiliyici hale getirdiği film. daha çok romantizm kokan soğuk savaş filmi diyebiliriz. hikaye insanı içine alıyor, merak ettiriyor. sonunda ailecek ağladık.
  • iyi bir film değildir.

    biliyorum aksiyon ya da bilim-kurgu filmi değil ancak efektler bu kadar da kötü olmamalı. moskova'da geçen bir filmde adam akıllı kar animasyonu yok. kar yağmıyor, beyaz şeyler aşağı iniyor sanki.

    hikaye çok alelade, çok yavan, çok klişe. küçükken ailesi öldürülen birinin, ailesini öldüren sisteme karşı ihanetini anlatan bir film. en sonu hariç herhangi bir orijinallik yok filmde.

    hikayenin içindeki önemli basamaklar 2'şer 3'er atlanıyor. tek bir sahnede çok çok önemli kararlar verilip geçiliyor. film ağır işlese de çok oldu bittiye gelmiş bence .

    --- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---
    --- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---
    --- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---

    tek orijinal kısım: katya'nın misha tarafından öldürülmesi

    oldu bitti kısımları: katya'nın casusluk yaptığı sahneler, alexander ile aşık oldukları sahne, alexander'ın amerika'ya kaçma kararanı verdiği sahne, kütüphaneye gidilip araştırma yapılan sahne yani neredeyse tüm film.

    --- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---
    --- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---
    --- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---

    bence filmin en vurucu kısmı, katya ajan olduğunu alexander'a söyleyince alexander'ın
    " oysa ben bu ülkeye inanmıştım " demesi.

    filmden bağımsız olarak rebecca ferguson vakur duruşuyla, asil güzelliği ile filmi izlettiriyor.*

    kötü bir film değildir ama başta da yazdığım gibi iyi bir film de değildir. vasat olsa da 5.9 ımdb puanı bence biraz underrated olmuş, 6.5-7 arası bir şey daha makul bir puanlama olurdu zannımca.
  • shamim sarif isimli asya kökenli ingiliz vatandaşı kadın yazar ve yönetmenin aynı adlı romanından uyarlama 2016 yapımı güzel bir dram ve dokunaklı bir aşk öyküsü. 1960'ların soğuk savaş dönemindeki rusya-abd hattında yaşanan hüzünlü bir hikaye. imdb puanı 5.7 gibi zayıf bir derecelendirmede kalmış olmasına rağmen zannımca çok daha fazlasını hak ediyor. başroldeki isveç kökenli oyuncu (bkz: rebecca ferguson) çok tatlı ve güzel bir kadın. biraz konu itibariyle brad pittli (bkz: allied) filmini anımsattı bana. romantik filmlerden hoşlananların beğeneceği bir film olmuş.
  • başrolde rebecca ferguson'un olduğu soğuk savaş yıllarda geçen bir aşk hikayesini anlatan romantik drama türündeki film.

    1950'lerin moskova'sında, komünist olan katya silah kaçakçısı amerikalılar için casusluk yapmaktadır. hükümetin en başarılı ajanlarından olan alxander'dan bilgi sızdırmak ise katya'nın bugüne kadar üstlendiği en önemli görevdir. beklemediği tek şey işe alexander'a aşık olmaktır.

    finali sayesinde izlendiğine pişman etmeyen güzel bir aşk filmi. kitap uyarlaması olduğu için anlatım sıkıntısı var. bunda kısa süresi de büyük etken tabiki, en az yarım saat daha uzatılması gerekirdi.
    sonu göz yaşı döktüren aşk filmlerinden.

    yukarıdaki bir arkadaşım nereden izleyebileceğini sormuş; bugünlerde tvplus sinema 1001'de dönüyor.
hesabın var mı? giriş yap