• yasaklanmalıdır. öğretmenler para toplamamalı, müdürler para istememeli, veliler para vermemelidir.

    2 ay içinde herhangi bir okulun tüm kaynakları biter. deyim yerinde ise çocuklarınız sefil halde okulda yaşarlar. sonra büyük veli isyanı başlarsa devlet olaya el atabilir. büyük veli isyanı başlamazsa. sefil okul hayatı devam eder.
  • yeni olmayan bir uygulamadır.

    gittiğim her okulda temizlik parası, fotokopi parası, ot parası, bok parası şeklinde hep para toplandı. devlet, devlet okullarına yeterli desteği vermiyor. önceleri hademe maaşını devlet öderken bayağı bu uzun zamandır okullar, topladıkları paralardan hademe maaşı ödüyor. öğrencilerden olsun, kantinlerden olsun.
    ha tabi bu para toplama olayını abartıp, toplanan paraları cebe indiren birçok öğretmen, veli, müdür vardır. önce onlara önlem alınmalı sonra da okullara verilen destek artırılmalıdır.
  • onlarca senedir devam eden uygulama. devlet dairelerinde bile "fotokopi parası" adı altında milletten para toplanırken, okullarda bunları görmek şaşırtmıyor. sınav parası, fotokopi parası, gezi parası, temizlik parası vs gibi isimler altında toplanan ücretler -zaten geçim sıkıntısı olan- insanların iyice belini büküyor. denetim altına alınması ve yasaklanması gereken dayatma.
  • bizim ufaklık birinci sınıfa başlarken öğretmen talebinde bulunmuştuk . rakamı tam hatırlamıyorum ama 500-1000 tl arası bağışta bulunmamız istenmişti. vermedik parayı ama yine aynı öğretmene denk geldi. sonradan öğrendiğim kadarıyla sınıfta para veren veliler de varmış.

    (bkz: enayi parası)
  • iki şeyi anlamıyorum:

    1- devlet okullarında para toplanması
    2- devlet okullarına derneklerin, kişilerin bağış yapması

    bu okullar devlete ait değil mi? milli eğitim bakanlığı'nın bütçesi yok mu? yönetiminde olduğum bir dernekte 2 senedir bir devlet okulu için etkinlik yapıp para toplayarak okula tezgah, makina vs alıyoruz. (meslek lisesi)

    neden?

    olm insanlar neden para toplayıp devlet okuluna techizat alır lan? o okulun kuruluşunda, daha ilk derse başlamadan orada olması gereken bir demirbaş değil mi tezgah? eğer o tezgahın-makinanın orada olması elzemse, biz alana kadar orada okuyan, hatta mezun olan çocuklar ne öğrenerek okudu-mezun oldu?

    aynı şekilde, devlet okuluna neden para toplanır? ne amaçla toplanır ve nerede harcanır? bilen, takip eden var mı?

    büyük devletiz diye geçinen devletin, okula üç kuruşluk techizat alacak parası, okul aile birliğine ayıracak küçücük bütçesi yok mu?

    ülkeye bak anasını satayım. devlet en başta hizmet vermesi gereken 2 mecrada (sağlık-eğitim) doğru düzgün bütçe ayırmıyor, orada çalışanlar da ek bütçe ayağına velileri soyup kendine gelir kaynağı yaratıyor.
  • para ver para diye dayatılan uygulama.

    diğer türlü okulun temizliğini dahi yaptıracak personel yok bunlar artık hep hizmet alımı. ayrıca tefbis sayesinde okul aile birlikleri ve idareci indiragandileri çok zor. fatura bulup gelmen gerekiyor harcamanın resmilesmesi için, falan filan.
  • işten anlamayan cahil insanların toplandıği bir başlık olmuş.. annem öğretmen ve şu an bir köy okulunda görev yapıyor. kendisi traktörün üstünde zeytinyağ ve saire toplayıp köylülerden satmıstı okul adına bağış.. elde edilen para ilede okulu boyattırmıştı.. para yetmediği için kendi cebinden ödemişti kalaninı.. şimdi o köylüler sizin kafada olsaydı o okul boyanamayacaktı.. mezuniyet baloları düzenleniyo, yeri geliyo hademe yetmiyor ek hizmetli almak gerekiyor.. koskoca okul ne sanıyosunuz devletin en küçük ihtiyaca kadar karşıladığını falan mı ? ha verdin parayı nereye gittiğinden emin değil misin.. ya da bir usulsüzlük dönduğünü mü düşünüyosun ? bunu sorgulayan sadece siz değilsiniz, yapılan her harcama kayda geçer fişler saklanır. en ufak bir açıkta soruşturma açılır ve gerekli cezai yaptırımlar uygulanır.. cehalet işte boyle bir şey bilmeden eğitimcileri yaftalayacak kadar cahilsiniz.
  • her cuma çıkışı milletten para dilenip altlarında lüks mercedes olanlara ne demeli
  • neredeyse çeyrek yüzyıl geçti ama zihniyette çok bir değişiklik olduğunu sanmıyorum o yüzden anlatayım.

    90ların sonları, anadolu'da yatılı bir devlet okulu. alanının zamanı için türkiye'deki sayılı okullarından. devletin sağladığı bütçe o kadar zayıf ki yemekler berbat, hiçbir şekilde o yaştaki çocukların ihtiyacını karşılayabilecek seviyede değil. bunun için okul aile birliğinin organizasyonu ile velilerden ekstra para toplanarak yemekler destekleniyor.

    tabi bir süre sonra bazı veliler homurdanmaya başlıyor. "devlet okuluna bir de para mı vereceğiz?" homurtuları yükseliyor. ödemeler aksamaya başlıyor.

    bütün ikna çabaları da sonuçsuz kalınca okul idaresi pes ediyor, "sizden beş kuruş para istemiyorum, devlet bana ne verirse ben de çocuklara onu vereceğim." deyip çıkıyor işin içinden.

    sonuç? rezalet tabii. ortalama bir evin yatak odası büyüklüğünde "koğuş"larda 15 kişi yaşayan, düzgün beslenemeyen çocuklar, bitmek bilmeyen hastalıklar, bulgur, mercimek, haşlanmış patates yemekten zayıf düşmüş öğrenciler.

    bu hep böyle gitmiyor tabi. çocuklarının perişan olduğunu gören veliler bu sefer okul idaresine baskı yapmaya başlıyor. "parası neyse verelim de çocuklar doğru düzgün beslensin." diye atılıyorlar ortaya. sonuçta eski sisteme dönülüyor, çocuklar da rahat ediyor.

    diyeceğim o ki bu memlekette "parasız eğitim" diye bir şey yoktur. hiçbir zaman da olmamıştır. devletin her şeye gücü de parası da yeter. ama devlet isteksizdir, nazlıdır. en sıradan, alelade bürokratın makam aracı olması gerekenden bir model aşağı olsa kıyamet kopar. gel gör ki askeri, öğrencisi her sabah kireç gibi beyaz peyniri, ayda yılda bir bisiklet tekerine dönmüş hindi etini yer, kimse de bundan rahatsız olmaz.
  • yıllardan beri süren uygulama. o paranın nereye harcandığı da meçhul. her bir gider kalemi altında istenen paranın nereye gittiğini bilemiyoruz ama gittiğiniz okulların müdür odalarının döşenmesine bakarak az çok bilgi sahibi olabilirsiniz. kafanızda canlandı sanıyorum o görüntü.

    valla yıllar geçti ama zamanında gösterilen hayat bilgisi dizisinde amil karakteri vardı. heh ülkenin tüm kurumlarındaki müdür kriterini yansıtan harika bir genellemeymiş o karakter.
hesabın var mı? giriş yap