• bu sıkıntı yüzünden tüm gün evde oturup ancak 1 saat ders çalışabiliyorum. çok sıkıntılı bir durum. yeri geliyor tüm gün tam anlamıyla hiçbirşey yapmadan geçip gidiyor. yani ders çalışmaya karar vermekle masanın başına geçmekle yada tüm gün evde durmakla ilgili bir durum değil. evde ders çalışmayıp herhangi kayda değer birşey de yapmıyorum. ders çalışacağım diye evde oturuyorum ama sonuç sıfır. bu illet yüzünden sosyal hayatım da azaldı. resmen hayat kalitem düşüyor. bu durumun üstesinden gelmiş olan arkadaşlar yada psikolog psikiyatr olan arkadaşlar bi yeşillendirebilirler mi mümkünse? şimdiden teşekkürler
  • iki haftadır yenemediğim durum. o değil yenemezsem koca dönemim yanacak. lanet olsun! başına oturduğum ödevde iki satır yazıp bi sigara yakıyorum, biraz daha yazıyorum eve hırsız mı girdi diye irkilip öbür odayı kontrol ediyorum, ödevi yapmamak için resmen kendime yeni yeni hobiler yaratıyorum. işin kötüsü onları da yarım bırakıyorum. allah kahretsin! nerden sardım bu belayı başıma? desem de iki sene sonra iyi ki diyeceğim. teşekkürler sözlük yine sana yazarken kendimde biraz güç buldum.

    kalıcı çözümü olan yazarlar yeşillendirebilir.
  • şaka maka bu başlıktaki yazıları okurken bile yaşadığım durumdur. çoğu kişi için psikoloğa 500? bayılınca dikkat dağınıklığı falan kalmayacağını düşündüğüm hastalık.

    bu hastalığın diğer adı için (bkz: sorumsuzluk)
  • bu rahatsızlıktan muzdarip kişilerin olası bir günü şöyle geçer:
    (...) epistemolojinin problemlerinden dördüncüsü bilginin kaynağıdır. bilginin akıl mı yoksa deneyimden mi kaynaklandığı yoksa bunların dışında başka bir yetiye (...) dur bir bakayım mail gelmiş mi? hmm gelmemiş. (...) ya içinde hem vanilya hem amber hem tonka fasülyesi olan ama citrus notaları barındırmayan parfüm var mı bak iyi düşündüm tonkayı. amor amor mu bööğh. (...) ekşiye bakayım bir şey yazmışlar mı? (...) epistemolojinin problemlerinden beşincisi bilginin sınırlarıyla ilgilidir. (...) ya bu adam ne zaman ölmüştü? yazık ya. kalp krizinden ölmüştü di mi? genç de gitti adamcağız(...) google ara: kalp krizi nedenleri, kalp krizi belirtileri. (...)
  • çok tehlikeli bir hastalıktır bunun yüzünden araç kullanmak zehir rüsvan olur. pür dikkat aşırı dikkatli şekilde araç kullanmak sizi ve beyninizi yorar.
  • bu aralar sıkıntısını çektiğim durum. bu aralar dediğim de 2-3 yıl falan. ilgilenmek istediğim olaya bir türlü kendimi veremiyorum. versem de o kadar az sürüyor ki kopma noktasını yakalayamıyorum. bazen o kopma anının kaç saniye sürdüğünü hesaplamak için içimden sayıyorum. sayma işlemi bile bir yerde kopuyor kaçıncı saniyede koptuğumu unutuyorum. geçenler de vizesinden 10 aldığım dersin önemli bir kısmında dersi dinleyip anladığımı düşündügümde durduk yere aklıma 2013 şampiyonlar ligi finali geliverdi. gomez oynamıyordu galiba. yok yok oynaması lazım çünkü adamın şampiyonlar ligi kupası var dediydiler. 2012 de alamadılar ya. 90'da drogba acayip kapatmıştı köşeye kafayla. di matteo'ya ne oldu acaba. adamın krallığı bir sene sürdü. robben penaltı attığında biri yukarıdan balon gibi bir şey atmıştı. gol olmasa penaltı tekrarlanırmıydı acaba. bir de mandzukic vardı o da gol atmıştı. gecen sene finalde de acayip bi gol attı ama hiç popüler bir adam olmadı allah allah. ulan notları kaçırdım ya. kalemimi kim aldı amk. hüso kalemi versene olum. emino bu k dediği ne oluyor etkili boy katsayısı mıydı ? bu soruyu neden çözmedi. geçen hafta çözdü mü ? nerde çözdü amk ya (zaman belli olunca mekan sormak zorunda kaldı savunma mekanizmam) ezel'deki ramiz sahnesi akla gelir. "ben kaldım kardeş ben kaldım." ardından şebnem de fenaydı hani ha. haftaya ders neden yok ki ? konular ne ara bitti ya. şu amk buğrası hala neden not alıyor lan hoca da çıktı gitti. neyse ne yemek var yemekhanede bakın da gidelim benim şarjım bitmiş...
  • nihayet kendime itiraf edebildiğim acayip can sıkıcı bir durum. öyleki eskiden zaruri ihtiyaçlar dışında tüm gün aralıksız okuduğum kitapları okuyamaz oldum. müthiş ilgimi çeken bir kitap alıyorum elime yine müthiş bir hevesle başlıyorum okumaya. sonra bir anda dikkatimin başka bir yöne çekildiğini fark ediyorum.

    ya da ilgimi çeken konuda bir film bulup izlemeye başlıyorum. bir süre sonra saklı bir güç dürtüyor da ayağa kalk git bi' dolan diyor bana. veyahut izlerken aklıma bir şey geliyor açıp onu okuyorum. bir süre bir şeyler okuduktan sonra izlemeye geri dönüyorum. film keyfi meyfi bırakmıyorum.

    bir ara sadece hobi olarak yaptığım fotoğrafçılığın meyvelerini paylaştığım ''instagramın mı bir payı var bunda?'' diye düşünüyordum. çünkü ara ara kontrol ihtiyacı hissediyordum. ama yok ondan da feci sıkılıyorum. bunun dışında çoğu insanla sohbet de çekici gelmiyor. içi boş konuşmalardan mıdır bilmem ''off bitse de gitsem'' havasına giriyorum.

    işin daha da tuhafı çocukluk dönemimde epey uslu sakin ve ağırbaşlı biri olmama rağmen şimdilerde zaman zaman korkunç enerji patlamaları yaşıyor, hoplasam mı zıplasam mı bilemiyorum.

    bu durum canımı inanılmaz sıkıyor. zira mental gelişime böylesine açık olduğum bir dönemde çok şey öğrenebilir ve kendimi geliştirebilirim. neyse ki -görev bilincinden midir nedir- proje yaparken zaman zaman aklım başka yerlere kaysa da kendimi sıkıp 4-5 saat aralıksız çalışabiliyorum. aksi halde halim haraptı. sanırım ileri safhalara taşınmadan bir doktora görünmem gerekiyor. kitap kurdu dönemlerimi özledim.
  • odaklanamama problemi bence en büyük sıkıntımız
  • örnek:

    son üç saatim...

    ruby çalışıyordum
    ... ardından kendimi google coding interview sorularına bakarken buldum (hayatımla gayet alakasız)
    ... ardından youtubeda stretching videolarına daldım ve bilgisayarı kapatıp kendimi salon ortasında esneme hareketleri yaparken buldum
    ... esneme hareketleri yaparken "ortaya atılmış en manasız etik teorisi hangisi acaba" diye düşünmeye ve karşılaştırmaya başladım, bilgisayar başına döndüm ve konu hakkındaki yorumları okuyup kendim de bir şeyler yazdım
    ... sonra aklıma bir black flag parçası geldi ve "acaba henry rollins bugünlerde ne yapıyor" diye sordum kendi kendime. podcasti varmış, onu dinlemeye başladım ve bu sırada haberlere baktım
    ... sonra yine "ne yapacağım ben" buhranları geldi ve sözlüğe yazdım ne istediğini bilmemekle alakalı bir şeyler
    ... sonra bilgisayarı kapatıp ne istediğimi, ne istemediğimi, istediğim şeyler için nelerden feragat edebileceğimi yazdım not defterime... 4234728. oluyor bu.
    ... derken kendimi lesotho belgeseli izlerken buldum
    ... ardından da caenorhabditis elegansların sosyal davranışları hakkında okurken...
    ... ve "ne yapıyordum ben ya? haa ruby challengeları" dedim fakat bunu dedikten sonra da dikkat dağınıklığım dikkatimi çekti ve dikkat dağınıklığım üzerine düşünmeye başladım.... şimdi de burada bunu yazıyorum... ve tüm bunlar olurken aynı zamanda işten de kaçıyorum.
  • bir şeye odaklanıp düşünürken ondan farklı bir sürü şeylerin aynı anda düşünülmesi, dikkat dağınıklığının zirve yaptığı an.
hesabın var mı? giriş yap