doyumsuz

• doymaz.
  çünkü bilir; doymak sondur.
  devam, hep dahası dahasıdır.
  yaşam, doyumsuzdur.
  doymak, ölümdür.
• (bkz: az ye de terapiye git)
• mevcut imkanlarla yetinmeyen, başkasının mutluluğunda/ başarısında/ imkanlarında gözü olan mal kimse sıfatı.
• son dönemlerde özellikle yayın organlarında^* bir yanlış kullanım örneği olarak "doyulmaz"^* sözcüğü yerine geçirilmeye çalışılan ve bu yönüyle de her duyduğumda sinir hastası olmama sebep, sözcük. ortalık doyumsuz program ve doyumsuz şarkılarla doldu yahu... yanlış kullananlar için temennim: (bkz: eşek arısı)
  
  ayrıca (bkz: hakkı devrim)
• elde ettigi her $eyi tuketip yenisine ko$an vardigi her noktanin otesinde ne bok oldugunu gormeye kasan insan ornegi
• sonsuz ve sınırsız kelimelerini bile zorlayan egoya ait bir kavram.
  onlar bile bir yerde dolarmış, bitermiş gibi geliyor.
  ama insanlardaki bu dipsizliğe aklım ermiyor.
• (bkz: hiperseksüalite)
  (bkz: libidinal enerji)
  (bkz: libido)
  
  bir de şey var
  (bkz: nemfomanyak)
  
  aslında ciddi bir rahatsızlık. sürekli cinselliği düşünüyorsun ve tek amacın orgazm olmak. orgazm olmak dediysek günde öyle 2-3 sefer değil, yorgunluktan bayılana kadar. tek partnerde haliyle ne fantezilere ne de doyum için böylesine yetmiyor. böylesiyle birlikte olacak erkeğin -penisinin büyük ve kalın olmasından ziyade- bol sperm üretebilecek kallavi (teni topu kadar) testisleri olması lazım. şöyle eline, ağzına verince ağırlığı ve görüntüsüyle hem doldurması lazım. hem bu kadar spermi üretebilecek donanım gücünde olmalı ki durmadan dölleyebilsin. bir bakıma boğa gibi bir şey hayal edebiliriz. sonra sevişirken aralarda mola alıp bol bol oral seksle ıslatması lazım. lazım ki aradaki sıvılar sürtünmeyi azaltıp ve organların bu kadar kullanılmasında aşınmayı önler.
  
  doyumsuz şeytan lakaplı nemfomanyak bir pornocuyla bitirelim
  (bkz: veronica avluv)
• doymak bilmeyen, ac gozlu, tatmin olmayan
• doyum barındır(a)mayan. (bkz: doyumsuzluk), (bkz: arayış).
• aslında içi bomboş olan mutsuz kişi .