• celal şengör'ün az önce teketek programında sarfettiği söz. hocaya olan sevgimden dolayı sert eleştirmekten her zaman kaçındım ancak bu sefer kantarın topuzunu kaçırdı diye düşünüyorum. bülent ecevit bu ülkedeki en iyi eğitim almış başbakanlardan birisidir.
    gelen mesajlar üzerine edit:
    bazı arkadaşlar bülent ecevit'in lise mezunu olduğundan bahsederek mesajlar atıyorlar. duyanda sanır şişli endüstri meslek lisesi mezunu. ecevit robert koleji mezunudur beyler bayanlar. ankara dil tarih fakültesi'nde ve londra üniversitesinde eğitim gördü. bu üniversiteleri bitirmedi ama kapasitesi yetmediği için bitirmediğini zannetmiyorum. ki daha sonra burslu olarak harvard üniversitesinde bir yıla yakın süreyle birtakım akademik çalışmalarda bulundu. bu üniversitelerin önünden dahi geçemeyecek adamlar “ama lise mezunuuu” dedikleri zaman kafayı yiyorum.
  • herkes bir çok şeyin cahilidir. yeter ki kendi işinin cahili olmasın. ecevit de kendi işinin ehli bir insandı. her insanda olduğu gibi onun da eksik olduğu konular mutlaka vardır. celal şengör'ün de konulara göre cahilliği mevcuttur yani. ama "baya bir cahil adamdı." diye vurgu yapmak pek iyi niyetli durmuyor.
  • bayağı bir süredir celal şengör hususunda bir entry kaleme almak niyetindeydim, bugünkü saçmalamaları vesile oldu. hem monarşi hem de ecevit hususunda kırdığı potlara ithafen yazacağım. kendisini çok sevenler lütfen bu entryi okuyarak vakitlerini israf etmesinler.

    celal şengör hakkındaki kısa kanaatim dünya çapında bir jeolog ve daha genel tanımla, önemli bir bilim insanı olduğudur, fakat ayrıca şu ana dek gördüğüm en berbat düşünürlerden biridir celal şengör. çelişkiler yumağıdır, mütekebbirdir, meritokrattır ve bir darbe şakşakçısıdır.

    ilk sormamız gereken şey şu. dünya çapında bir bilim insanının bu kadar televizyona çıkması, her ay bir yere röportaj vermesi, alanına girmeyen ve haddi olmayan (zira kendisi disiplin farklılıklarını çok vurguluyor) konularda demeç vermesi normal mi? benim bildiğim bilim insanları araştırma ve deney yaparlar, makale yayımlarlar, bir amaçları olur. tamam biliyorum neil degrasse tyson veya ne bileyim stephen hawking gibi isimler belgeseller olsun röportajlar olsun ekrana çok çıkıyorlar ama bu adamların amaçları bilimi sevdirmek, bilimi en basit insanın bile anlayacağı bir örnekler silsilesi ile anlatmak. celal şengör ise kendi adıma konuşayım, beni insanlıktan soğutuyor. bu denli birikimli bir insanın bu denli savaş meraklısı ve antidemokrat oluşu beni hayal kırıklığına uğratıyor. o toparlak suratını ekranda gördüğümde zerre umudum kalmıyor insanlıktan.

    bir bu bir de james watson… yaka silktirdiler yemin ederim.

    kimse kusura bakmasın, ateizm ve evrim hususunda fikirsel manada ittifak halinde olmam, bir eblehi her saçmalayışında savunmamı gerektirmez. evet açık seçik, sözlükteki manasıyla söylüyorum, celal şengör tam bir eblehtir. jorge luis borges’e hayran olup cuntacıları desteklediği için lanet eden biriyim, yemişim celal şengör’ün cv’sini.

    bazı insanların ne mal olduğunu çok detaya inmeden anlayabilirsiniz. godwin kanununa takılma pahasına şu örneği vermem kafi. tarihte hayran kalınacak o kadar şahıs varken, cengiz han ve timur gibi canavarları sözüm ona savaş taktikleri ve coğrafyayı kullanış biçimleri yüzünden övüp yüceltip, daha sonra hitler hakkında menfi şeyler söylerse bir insan, bu adam bir eblehtir. bunun zamanın ruhuyla, döneme göre tarih okumasıyla alakası yok. bahsettiğim iki katliam makinesi hakkında konuşurken gözlerinin nasıl cıvıl cıvıl olduğuna bakmanız yeterli. peki, bu celal hoca neden hitler’i sevmiyor? toplama kamplarında öldürülen insanlara acıdığı için değil, hatta isterseniz size o kamplardan elde edilen verilerin ileriki dönemde anatomi bilgisine nasıl faydalar sağladığını bile anlatabilir. alman diktatörü sevmeme sebebi, hitler’in o seçilmiş, o yüce, o nadir bulunan bilim insanlarına takındığı tavrı ve yüksek kültüre ait bazı unsurları avama takdim etmesi (opera). celal şengör’ün umurunda bile değil insanlık. malumunuz bok yemek de işkence değil kendisine göre.

    felsefe falan bildiği de yok bu arada. tam bir pozitivist. zannediyorum ekşi sözlükte benden önce daha yetkin insanlar izah etmiştir, bu adamın felsefe hakkında bildikleri presokratiklerin arkhe arayışındaki metotlarının bilime katkısı ve anaksimandros. hatta bazen salt anaksimandros bildiğini zannediyorum. bence yatak odasındaki yastıklara da anaksimandros figürü bastırmıştır. beyefendi sözgelimi plotinus’u, üç azizi, ibn arabi’yi, spinoza’yı, foucault’yu ismen bilir içeriğini haiz değildir. hiç de alınmaz bu söylediğime zira ona göre pozitif bilimler haricindeki bütün bilimler zaten zırvadır. sosyolojiymiş, felsefeymiş, gerek yok bunlara. ya bilimcisindir, ya asker, ya bürokrat ya da avam… bu kadar. popper’ın ismini ve çalışmasını öne atıp hegel ve marx’a salak demeyi çok seviyor da bahsettiği çalışmada popper’ın diyalektiğin sosyal hareketleri çok iyi açıkladığı noktasında şüphesi olmadığını dile getirdiğini nedense hiç anlatmıyor. (sosyalist değilim bu arada, hatta herhangi bir ideolojiye yakın değilim)

    gelelim şu monarşi meselesine…

    cahil insanların arasında yaşayan az çok birikimli herhangi biri ara ara meritokrasiyi savunabilir, bu düşünceye meyledebilir. itiraf etmeliyim gündelik yaşamımda o kadar çok salağa denk geliyorum ki platon veya aristoteles’e yaslandığım oluyor ama günlük yaşamım meritokrat olmaya hiç uygun değil. bu tür bir sistemin içinde barındırdığı kusurları rahatlıkla görebiliyorum. zaten bu iki düşünürün düşüncelerinde keramet olsaydı, insanlığın son 500 senesi platon ve aristoteles’in saçmalıklarını yıkmakla geçmezdi.

    fakat benim tersime celal şengör kelimenin tam manasıyla meritokrattır. bu ve benzeri şahıslara göre bir toplumu yönetmesi gerekenler ya monarktır ya da asilzadegan – bürokrat – asker ailelerde yetişmiş entelektüel - mavi kanlı insanlardır. demokrasinin içinde barındırdığı paradoksa çok atıf yapıyor ama o övdüğü monarşilerin içinde barındırdığı bir yığın paradoksu ve ilkelliği görmek istemiyor hazret. medeniyet tarihi boyunca lider kültü nedeniyle binlerce savaş çıktığını, altın tahtlarında kıçını yayarak oturan liderlerin ihtirasları yüzünden savaşlarda milyarlarca insanın öldüğünü görmek istemiyor baydünyacatanınmışvebelvederesarayındaşunubunutanıyıpsohbeteden biliminsanımız! bugün de monarşiyi savunmuş. sormalı bu çelişkiler yumağı ateiste, monark gücünü nereden alıyor? teorisi dünyevi mi uhrevi mi? boş yere çelişkiler yumağı demiyorum kendisine…

    sormak lazım ayrıca, recep tayyip erdoğan’ın şu anki iktidarıyla nasıl bir alıp veremediği var? teorik olarak savunduğu şeye cuk oturan, hatta yeşil kemalizm diyebileceğimiz bir egemenliğin altındayız. nedir ki derdi? söyleyeyim, akp’nin islamcı bir parti oluşu ve gücünü avamdan alışı… şu iki unsur olmasaydı celal şengör seve seve, göbek ata ata recep tayyip erdoğan’ın gölgesinde pantolon askılarından tutmuş size o kendine has tiksindirici kahkahasını atıyor olurdu. tam bir ayn rand tasviri trump da böyle… şayet o embesil herif gücünü dindar ve avam amerikalılardan almıyor olsaydı, celal için hava hoştu.

    var böyle tipler. murat bardakçı böyle, celal şengör böyle, ilber ortaylı ne yazık ki böyle. entelektüel ailelerde doğmaktan, asker veya bürokratlar içinde büyümekten kendilerini toplumun geri kalanından daha üstün, daha seçkin, daha kıymetli zannediyorlar. hepsinin devlete borçları var. devlet lafını duyunca pavlov’un köpeği gibi ağızları sulanıyor. ne kadar aydın görünürlerse görünsünler, devlet babaları şayet onları göreve çağırırlarsa en adi suçları bile yalanlarla, laf kalabalıklarıyla sümen altı etmek için didinmekten geri durmazlar. soykırım olan şeye soykırım değil derler, on binlerce insanın kayıtlı kuyutlu öldürülmesini devlet teorisine bağlayıp geçiştirirler. paşaları darbe yapar, binlerce gence sadece solcu oldukları için işkence yapılır, yüzlerce insan faili meçhule kurban gider ama celal gibiler bok yedirmeyi işkenceden saymaz, o günlerde yapılanların gerekli olduğunu iddia eder, paşasının cenazesine katılır. askeri yönetimleri ve otoriterliği savunur. zira senin benim bizim gibilerin önemi yok celal şengör gibiler için. o florya’da, o nişantaşı’nda, o istinye’de, bebek’teki köklü ailelerin çocuklarına zeval gelmesin de, kime gelirse gelsin.

    çok merak ediyorum, askeri yönetimlere, monarşiye ve işkenceye dair o siktiriboktan düşüncelerini neden avrupa ve amerika’daki çok övündüğü kürsülerde dile getirmiyor. yemiyor mu? dünyanın umurunda olmayan bir ülkede ve çok az kişinin bildiği bir dilde canlı yayında saçmalamak kolay, yiyorsa git bu saçmalıkları amerika’da yayımlat. çık kürsüye savun. ingilizcen o cahil addettiğin ecevit’e kıyasla pek ala iyi, neden yapmıyorsun bunu celal?

    bülent ecevit daha evvel de bahsedildiği gibi yüksek eğitimli, celal şengör gibi birçok dile vakıf aydın bir insandı. evet iyi bir lider değildi ama şu ana dek hala bir yolsuzluğu ortaya çıkmadığına göre iyi bir insan olduğu aşikar. ülkenin kaynayan kazan olduğu günlerde iktidarda kaldı. yıprandı. özellikle 80 darbesinden sonra chp’de yaptığı manevralar (istifası) hakikaten acemi işiydi. ne yazık ki emekli olup köşesine çekilmesi gerekliyken tekrar siyasete atıldı. iktidardayken eşinin tesiriyle saçma sapan bir af ilan edip çoğu pisliğin özgürce dışarıda dolanmasına sebep oldu, bunların arasında mesela gazeteci metin göktepe’nin katilleri de vardır. kıbrıs sürecindeki tutumu haricinde iyi bir yönetim sergilediğini söylemek abes olur ama kesinlikle cahil bir adam değildi. hatta rahatlıkla söyleyebilirim, türkiye cumhuriyeti tarihinin yüksek kültürlü tek başbakanıydı. ve celal şengör bu adama cahil diyor.

    celal şengör’e göre ise cahil olmayan büyük lider kenan evren’dir. kırk yıldır saçtığı pisliği bir türlü temizleyemediğimiz, cemaatleri güçlendiren, yeşil sermayeyi palazlandıran, apolitik bir nesil yaratan, apolitik olmayanları işkencehanelerde ağırlayan, ülkenin ekonomisini özal ile beraber bankerlere peşkeş çekmiş kenan evren...

    senin beynini seveyim celal.

    bilhassa son 15 yıldır zaten iktidardakilerden çektim çekeceğimi bir de papyonlu bir obezin siktiriboktan düşüncelerini dinlemek istemiyorum. (amerika’daki obeziteye laf sokup kendi obezliğini görmezden geldiği ana ithaftır bu gediğe konan taş) gına geldi artık, git kütüphanene kapan, bilim insanı ol araştırma yap ya da anket sonuçlarını akp'nin işine gelecek şekilde manipüle etmekten fırsatı kalırsa fatih altaylı'nın programına çıkıp sadece bilim konuş, batıdaki meslektaşlarından feyz al biraz.

    not: iş bu entryde sevgili boltzman'ın uyarısıyla bir hata düzeltilmiştir.
  • cumhurbaşkanımız hakkındaki yorumunu merak ediyorum. sonuçta kendisi bir aydın, hem de sözünü sakınmayan bir aydın.

    zeki hocamız bizleri bu konuda aydınlatmak zorundadır. biz cahiller anlamıyoruz.
  • goremiyorum o halde malım.

    edit başlık başa
  • ununu elemiş, eleğini asmışsın. bu yaştan sonra ilgi çekmek için aykırı olmaya çalışmaları nedir allasen?

    başbakanken tofaş'ın kartal model arabasına binen bir adamdan bahsediyoruz. en büyük mirası kurduğu şirketler değil, kurtardığı kktc halkıdır.

    prof'luğu medreseden aldığını sanan hocamsı...
  • bu celal şengör'ün içinden devlet bahçeli çıkacak diye çok korkuyorum. gerçi devlet bahçeli bile laf söyletmiyor ecevit'e ya neyse.

    keşke herkes ecevit cahilliğinde olsa. robert kolej'i bitirse, şiirler yazsa. hatta bununla yetinmeyip haşhaş tarlalarına, kıbrıs'ın dağlarına türk'ün adını yazsa. keşke herkes tıpkı ecevit gibi cahil olsa da biraz ankara hukuk'ta, biraz da dil tarih coğrafya fakültesi'nde okusa. şiir çevirileri yapsa. keşke herkes onun gibi cahil olsa da, işçi dostu olmakla yetinmeyip işsizleri de düşünse. mesela işsizlik fonu uygulamasını başlatsa. veya keşke herkes onun gibi cahil olsa da ahmet necdet sezer gibi büyük bir hukukçuyu cumhurbaşkanı adayı yapsa. keşke herkes onun gibi cahil olsa da, daha önce 6 kez suikast girişiminde bulunulmasına rağmen renault marka makam aracı kullansa. keşke herkes onun gibi cahil olsa da tıpkı apo'yu getirttiği gibi diğer teröristleri de ülkemize getirtebilsek. keşke herkes onun gibi cahil olsa da onun yaptığı gibi bugün de terörü sıfırlayabilsek. keşke herkes ecevit gibi cahil olsa da, bizler de böyle cehalete kurban olsak.
  • çok cahil adamdı, hiçbir iz bırakmadan rahmetli oldu:

    ecevit, 1979’da hükümeti kurmuştu ve meclis’te hükümet programını okuyordu.
    devlet bakanlıklarından birisinin görev alanını açıklarken “çevre sorunlarına bakacak” dedi. başta demirel, türkeş, erbakan olmak üzere tüm sağcı milletvekilleri dalga geçmeye başladılar. çevrenin bakanlığı mı olurmuş dediler.
    ecevit, meclis kürsüsünde sataşmaların dinmesini bekledi.
    tane tane konuşmaya başladı. “sayın milletvekilleri” dedi:

    “siz belki farkında değilsiniz ama çöpçüler gökyüzünde zehirlenerek ölmüş kuşları süpürüyorlar her sabah”.
    * * * * *

    toprağın bol , mekanın cennet olsun ..

    bülent ecevit ile ilgili olarak;

    bülent ecevit belgeseli 1. bölüm ( bambaşka düşleri vardı )
    link
    bülent ecevit belgeseli 2. bölüm ( bu post seni uçuracak )
    link
    bülent ecevit belgeseli 3. bölüm ( dağlara adı yazılan adam )
    link
    bülent ecevit belgeseli 4. bölüm ( çile çiçeğim )
    link
    bülent ecevit belgeseli 5. bölüm ( veda )
    link

    tek seferde izlemek isteyenler için;
    bülent ecevit belgeseli ~ can dündar "asrın dev lideri" grubu yayını
    link

    kıbrıs barış harekatı belgeseli 1. bölüm ( kıbrıs'ın 50 yılı mehmet ali birand)
    link

    kıbrıs barış harekatı belgeseli 2. bölüm
    link

    kıbrıs barış harekatı belgeseli 3. bölüm
    link

    kıbrıs barış harekatının ilk anları
    link

    kıbrıs barış harekatı eğitek belgeseli bölüm - 1
    link

    kıbrıs barış harekatı eğitek belgeseli bölüm - 2
    link

    kıbrıs barış harekatı kan sesi belgeseli
    link

    kıbrıs barış harekâtı’nda türk havacıları
    link

    atilla 74: the rape of cyprus
    link

    kıbrıs barış harekatı wikipedia
    link

    bülent ecevit'in kıbrıs barış harekâtı konuşmasının tam metni ;

    " türk silahlı kuvvetleri, kıbrıs'a indirme ve çıkarma harekâtına başlamış bulunuyor. allah milletimize, bütün kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. bu şekilde insanlığa ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. öyle umarım ki, kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. biz aslında savaş için değil, barış için; yalnız türklere değil, rumlara da barış getirmek için ada'ya gidiyoruz.

    bu karara ancak tüm politik ve diplomatik yolları denedikten sonra mecbur kalarak vardık. bütün dost memleketlere, bu arada son zamanlarda yakın istişarede bulunduğumuz dost ve müttefikimiz birleşik amerika'ya ve ingiltere'ye meselelerin müdahalesiz halledilmesi, diplomatik yollardan halledilebilmesi için gösterdikleri iyi niyetli çabalar için şükranlarımı belirtmeyi borç bilirim. eğer bu çabalar sonuç vermediyse, elbette sorumlusu bu iyi niyetli gayretleri gösteren devletler değildir.

    tekrar bu harekâtın insanlığa, milletimize ve bütün kıbrıslılara hayırlı olmasını dilerim.

    allah'ın milletimizi ve insanlığı felaketlerden korumasını dilerim. "
  • "everybody is ignorant, only on different subjects."
    will rogers
  • celal hoca'yı çok seven, çok sayan, kitaplarını alıp okuyan, ağzından çıkacak en ufak kelimeyi bilgi hazinemi genişleteyim babında kapabilmek için hazır kıta bekleyen azınlık bir kesim var. içinde olduğum kesim. tamamen olmasada çoğunluğu sol kesimin ve kemalistlerin oluşturduğu azınlık. ancak celal hoca'nın bu söylemine içerlemek, mantıksız bulmak hatta saçma sapan olduğunu düşünmek için solcu olmaya gerek yok. ecevit dönemini biraz bilen, hatırlayan objektif bir insan bunun ne kadar ahmakça bir yaklaşım olduğunu bilir. ecevit, hayatını sürekli okumaya ve geliştirmeye adayan, o mütevazi evinde buradan bağdat'a yol olacak kütüphaneye sahip olan ve belki de edebiyata ve sanata en çok değer veren devlet adamlarından biriydi. sanırım celal hoca için her konuda bilgi sahibi olmayan bir insan "cahil" oluyor. bir devlet adamı fen bilmek zorunda mı? fenin kıymetini ve önemini bilen bir "lider" olması yeterli değil midir?

    bülent ecevit'e bel altı vurmak için böyle saçmalayacağına (bkz: güneş motel vakası) na değinseydi belki daha ele avuca gelen bir söz sarfetmiş olurdu.

    umarım celal hoca daha fazla saçmalayarak onu dinleyen azınlık kitleyi kaybetmez.
hesabın var mı? giriş yap