• imam-ı matüridi ve imam-ı eşari, ehl-i sünnetin itikadda iki imamıdır.
    bu iki imamın ve hocalarının, amelde dört hak mezhep imamlarının ve onlara tâbi olanların; imanda, itikadda tek bir mezhebi vardır. bu mezhep ehl-i sünnet ve'l cemaat mezhebidir.

    konu ile ilgili ayrıntılı ve daha uzun miktarda bilgi için

    http://www.dinimizislam.com/detay.asp?aid=697

    http://www.dinimizislam.com/detay.asp?aid=698

    adresine bakılabilir.
  • "mezheb" değil, fırkadır.
  • (bkz: sünni)
  • dev bir fıkıh ve kelam külliyatı ile kendini islam'ın tek gerçek takipçisi sanan, aslen ilkin peygamberin ve ailesinin en büyük düşmanlarından muaviye'nin dillendirdiği mezhep.
    sünniler öyle kanıksanmış ve kemikleşmiş bir şekilde sünnilerdir ki nasıl bir gaflette olduklarının farkında bile değillerdir. bazı gafiller çok ileri giderek hazreti muaviye bile demeye vardırırlar işi.
    sünniyim diyen müslüman, peygamber ve ailesine zulmedenlerin zulmüne ortaktır. bir gram akıl ve vicdan varsa islam tarihini kendisi farklı bir çok kaynaktan karşılaştırmalı araştırarak gerçekleri öğrenebilir.*
  • (bkz: #33261540)
  • uzman sünnetçi burada, herkes nerede?
  • islam ümmetinin büyük çoğunluğunun bağlı bulunduğu, birbirinden farklı ve hatta zıt pekçok ekolü bünyesinde barındıran şemsiye bir kavram.

    resulullah'ın vefatından sonra özellikle hz. osman ve hz ali dönemleriyle birlikte başlayan fitne dönemine ve bu dönemlerle birlikte ortaya çıkan haricilik, şia, mürcie, mutezile gibi fırkalara karşı orta yolu savunmak, ilk neslin anlayışını ikame etmek amacıyla ortaya çıkmış ve gelişmiştir.

    ilk ortaya çıkışında yukarıda saydığımız ekollerin yanı sıra ebu hanife'nin temsil ettiği rey ekolüne karşı da konumlanan ve ehli hadisle özdeşleştirilen bir anlayış idi. kelam ekollerine karşı lafızcı ve metin merkezli bir din anlayışını savunmuştu. devletleşme ve toplumsal değişim süreçleri ile birlikte sünnilik kavramı anlam genişlemesine uğramış bünyesine pekçok farklı ekolü alarak üst bir ismlendirme haline gelmiştir.
    kelami-itikadi mezheplerden eş'arilik ve maturidiyye ile fıkhi mezheplerden hanefilik, malikilik, hanbelilik ve şafiilik ehli sünnet kavramının kapsadığı mezheplerdir. diyanet işleri ve ilahiyatlar bunlara selefiliği de eklemektedir.

    yani esasen şu söylenebilir: ehli sünnet vel cemaat bir fırka değil, hz. peygamber'in ve ashabının yolunu takip eden büyük çoğunluktur. ayrıca tek boyutlu olmayıp siyasi, itikadi, fıkhi, ve tasavvufi boyutlarıyla bütüncül bir yapıdır.

    hilafetin kureyşli olması, aşırılıklara karşı dengeli davranma, sahabe hakkında ölçülü konuşma, kargaşa ve anarşiyi tasvip etmeme, iktidarlara karşı isyan gibi girişimlerde bulunmama gibi tutumlarıyla devlet otoritesi nezdinde ve genel müslüman kitlesinin maşeri vicdanında kabul görmüştür.
  • (bkz: #64279100)

    bu arada, şu sözlüğün en sevmediğim yanı #51000594'da görülebilecek lüzumsuzlar...
  • siyasi istikrarın devamı için allah'ı kullanan emevi zihniyetinin kurgusudur. bu zihniyet aynı zamanda yıllar sonra peygamberin ev halkını şehit ettiğinde (kerbela vakası) yine allah'ı kullanıp ilahi dine beşeri istikrar için kader kavramını sokmuştur. "eğer allah istemeseydi bunlar ölmezdi" diyerek kendilerini haklı çıkarmak için kader inancını bu dine yamalamışlardır. akletmeyen müslüman da bunu zamanla içene sindirmiş ve inancın olmazsa olmazı yapmıştır.
  • bizim itikattaki mezhebimizdir.fırkai naciye'dir. iki imamı vardır:

    imam el maturidi:maveraünnehir'de yaşayıp,ehli sünnet akidesini imamı azam ebu hanife hazretlerinin görüşleri üzere ihya eden zattır.kendisi türk'tür. biz türklerin çoğunlukla tabi olduğu imamdır.

    imam eşari: bağdat'ta yaşayıp,ehli sünnet akidesini imam şafii hazretlerinin görüşleri üzere ihya eden zattır.
    şafi mezhebine mensup kişilerin itikattaki imamıdır.

    ve son olarak da; peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde:
    "ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat olacaktır." buyurmuştur. ashab sormuşlar:
    "yâ resûlâllah, o kurtulan fırka hangi fırka olacaktır?"
    peygamberimiz şöyle cevap vermişler:
    "benim sünnetimden şaşmayanlar kurtulanlardan olacaktır! yâni ehl-i sünnet ve cemaat mensuplarıdır."(tirmizi, iman,18; ibnu mace, fiten, 17)
hesabın var mı? giriş yap