ekşi itiraf

• sessiz bir yerde yıldızları izlesem sadece izlesem kimse olmasa gürültü olmasa düşünmesem hiçbirşeyi hiç kimseyi güzel bi müzik çalsa ve ben izlesem sadece yıldızları, tabi bide bunlar gerçek olsa keşke
• neden geldiğimi mütemadiyen unutuyorum.
  nereye gittiğimin farkında bile olmuyorum.
  nerede biteceğini düşünmüyor,
  nasıl seyrettiği ile ilgilenmiyorum.
  
  dalından kopan her yaprak gibi yahut pusulasız bir gemi.
  kim bilir ne gün noktalayacaklar siyah beyaz hikayemi...
• #22039172
  şu entry denk geldi az önce. annemi düşündüm. babam öldükten sonra bir gece birlikte uyuyorduk. sarıldım ona, sanki yalnız hissetmemek adına güçlerimizi birleştirme çabasıydı o. bunalıyorum çekil dedi.
  ananemi düşündüm, öldüğünde sınav haftasındayım diye haber vermemişti annem. hatırladığım son anı onu ölmeden 1 hafta önce bebek yıkar gibi yıkayışımızdı. çok utanmıştı o kadar masumdu ki. umarım ölürken canı çok yanmamıştır.
  bazı şeyler her bireyde farklı etkiler bırakıyor, hayat herkese güller çiçekler vermiyor. her gün bununla yaşayıp hayatın göbeğine koymasan da o yaşananlar silinmiyor. amigdalanın kıvrımlarına yerleşiyor, söküp atamıyorsun.
• 2009-2015 yılları arasında istanbul/üsküdar/ünalan da bekar evinde kaldım,2015 de devlet atamam çıktı evden çıktım. bu arada ev kira kontratı ben ve daha önce evden çıkan arkadaşımın üzerine. ben çıktıktan sonra 2 kişi kalmaya devam etti ve 8 ay sonra ev sahibi onları da çıkarttı ve olaylar başladı.ilk başta benden ve yıllar önce çıkan diğer arkadaşımdan boya masrafı temizlik masrafı için 1250 tl para istedi, 500 tl kapora vermiştik geriye kalan 750 de elden vermek için arkadaşa eft yaptım tabi karşılığında bize kira kontratını verecek,ilk başta kabul etti sonra kontratı vermeyeceğini söledi ama parayı sürekli istiyordu,şans eseri e devlette gezinirken adıma icra açıldığını gördüm baktığımda ev sahibi 3750 tl lik ev temizliği boyası için icraya vermiş tabi hemen itiraz ettik,kadınla konuştuk ama nafile uzlaşmaya yanaşmadı telefonda kavga dövüş...
  bir ay sonra yeni bir icra dosyası daha bu sefer de evde oturmadığımız zamanın kirasını istiyor,tabi buna da itiraz ettik, oturduğumuz zaman boyunca kirayı hep elden verdik bu arada. ev sahibi bu arada gitmiş bizim adımıza ziraat bankasından toplu şekilde para yatırmış 6 aylık , dekontta işlemi yapan ve para yatıran benim adım ama ben yatırmadım bunun içinde bankayla görüştük gişe memuru ile ben yatırmadığım halde neden adım yazıyor diye ama memurun bir şey dediği yok bimere yazdık bişey çıkmadı.
  mahkemeye delil olarak ziraat bankası dekontunu sunmuş hakime söyledik biz yatırmadık ama dekontta bizim ismimiz yazıyor araştırılsın oturmadığımız zamanın kirasını istiyor bizden ben çıkalı 1 sene oldu başka şehirdeyim diğer arkdaş çıkalı 4 yıl oldu haksız para alıyor ama yok dinlemedi bile bizi hakim 5 dk da mahkeme bitti,sonuç kira bedeli+avukat+dosya ücreti bize düştü temyize gittik bekliyoruz,bu arada diğer icra dosyasını da mahkemeye vermiş itiraz kaldırılması için günlerdir canım sıkkın, resmen kadın bizden haksız yere para alıyor ilk başta çok umursamamıştım ama ikinci mahkeme olayından sonra gururuma dokunmaya başladı yeni evlendim tek bilek çalışıyorum bazen aklıma kötü kötü şeyler geliyor değmez diyorum 3-5 lira için ama gururuma yediremiyorum inşşallah kötü birşey yapmam
• gerçek hayatta tazmanya canavarının fareye benzemesi ve hızlıca dönmek yerine pis koku saçması çocukluğuma vurulan en büyük darbedir.
• ne kadar sıcak hatta o kadar sıcak ki sanki kazan dairesinde uyuyorum. güneş'e vali olarak atanmışım sanki..
  bu kadar sıcak olmasının bir anlamı yok.. şu odada uyuyacağına jon snow ol duvara göndersinler..
  bak bu isyan değil..
  bu adam safiye'yle faik gördü,ajdar,bayhan saadettin teksoy,arto,medyum memiş..
  bilimum ne kadar manyak varsa hepsini gördü..
  darbe gördü,kriz gördü..
  mesut yılmaz'ı,necmettin erbakan'ı, süleyman demirel'i,bülent ecevit'i,tansu çiller'i gördü..
  genç parti diyip meydanlarda döner-ayran dağıta dağıta %7 oy alan cem uzan'ı gördü..
  karıncaların fink attığı tv yayını gördü..
  çevirmeli ağ bağlantısı gördü(bırak liseliyi üniversiteli bilmez)
  reha muhtar'ı,ali kırca'yı,süper baba'yı bizimkiler'i,kaygısızlar'ı çiçek taksi'yi,şahane pazar'ı,sıdıka'yı,şahane pazar'ı..
  taso'yu,kuponla verilen cep telefonunu,bedava dağıtılan sim kartları,telsim'i(ki tamamen duygusal)
  davranma benimkidir)
  (bu klişelerle beraber.) youtube elinin altında bunları yaz çıkar.)
  olacak o kadar'ı,video kaseti,kafam kadar tüplü televizyonu,liste yapılıp kasetçide çekilen raks marka müzik kasetlerini,ayna grubu'nu,hande ataizi ve cem davran'ın estirdiği dönemi.
  mehmet ali erbil'in çarkıfelek gibi yüzyılın saçmalığı olan bir programda "mehmet ali'nin meeeee" diyerek insanları güldürdüğü o karanlık dönemi.
  ki ben ne parmaktan önce ne de parmaktan sonra hiçbir zaman gülmedim.
  kakılmış'ı,itilmiş'i,ayşecik'i,37 ekranları,filtresiz sigarayı,içinden oyuncak çıkan mısır cipsini,teletext'i,bir demet tiyatro'yu,vizontele'yi..
  daha fazla uzatmayayım.
  bunlarla beraber tüm yakın geçmişi gördüm..
  banknot olan yüz bin lira, iki yüz elli bin lira, beş yüz bin lira ve bir milyonu,selocan'ı,ragga oktay'ın oynadığı turkcell reklamlarını,çeyrek altının 17 milyon olduğu,türk lirasının dolardan daha değerli olduğu günleri,atari'yi,mario'yu ördek avı'nı,jet fadıl'ı,hasan mezarcı'yı, marmara depremini,
  rock n coke'u,gezi parkı eylemlerini,uefa kupasını,sergen'i,hagi'yi,alex'i..
  dünya 3.sü olan milli takımı,abdullah öcalan'ın yakalanmasını,11 eylül saldırısını,balyoz'u,ergenekon'u,asena'yı,athena'yı,izel'i,çelik'i,ercan'ı, oya'yı,bora'yı,arnavut kaldırımı'nı,kıl olan abi'yi,pezevenklerin elinden alınan yıldız tilbe'yi gördüm de böyle sıcak görmedim..
  bu sıcak her nerde yaşanıyor ve yaşatılıyorsa katlanılacak bir şey değil..
• tuvalete telefonla gitmek alışkanlık yaptı bende
• aldanma gönül, her şey zamanla
• eskiden yapmayı sevdiğim şeyleri artık fazla istemiyorum, ama yeni maceralar için de hiç enerjim yok. kendi kendime sözler verip sonra onları erteliyorum. zamanımı boşa harcıyorum sonra buna kızıyorum ama ? değişen bişey olmuyor.
  
  eskiden yalnız kalmayı severdim, istediğini rahat rahat yapabilmek harika bi duyguydu ama artık rahatsızlık veriyor. beri dürtecek biri/birileri lazım.
  
  eskiden mutsuzken pek çaktırmıyordum, bugün 100 metreden belli oluyor.
• benden yaşça büyük akrabalar çok bi sikim biliyormuş gibi akıl vermeye çalışmıyorlar mı, kuduruyorum. "sana ne yarrağam, hangi vizyonunla benim yapacaklarıma/yapmayacaklarıma karışıyorsun" demek istiyorum. diyemiyorum. neymiş akrabaymış, büyükmüş, saygılı konuşmak lazımmış ilerde yüz yüze bakamazmışım bilmem ne. doğarken ben mi kodladım aq şu akrabam olsun şu olmasın diye. hem yüz yüze baksam ne olur bakmasam ne olur? bakmasam çok şey olur aslında huzurlu sessiz bir hayat mis.