ekşi itiraf

• çok zor lan
  
  hayat çok enteresan bir kere yaşıyosun
  ama istediğin gibi yaşamana izin vermiyorlar
  
  kendini güvende hissetmek istiyosun ama hayat dümdüz değil sana tuzaklar kuruyor
  
  olmayacak dualar
  gerçekleşen dileklerin değerinin kalmaması
  
  zorlanıyorum
  
  çok zorlanıyorum bazen
• manyaklıkta kendine has bir tarzı olan insanları seviyorum.
• "... şey gibi bu biraz; yolunun üstünde altınlar var, hani oyunlarda olur ya, ama sen onları görmüyorsun."
  
  bir arkadaşım bana ithafen söyledi az önce bunu. son zamanlarda üzerinde düşünmemi gerektirecek bu kadar basit ama bir o kadar da ağır bir cümle olmamıştı. ağırlığında ezildim.
• yorulmak ama vazgeçememek
• bazı şarkıları spotify'da görünmesin diye özellikle youtube'dan açıyorum.
• bende bir anımı anlatayım.
  mühendis kafası var bende. problem varsa bir şekilde çözmeliyim.
  bekar evinde kalıyorum. ben ve 2 arkadaş daha var.
  bir arkadaşın sevgilisi var onlarda bir süredir birlikte aynı evde kalıyoruz.
  tabi kız yavaş yavaş bize yerleşti.
  bizde alıştık sonra bizden biri oldu.
  ama hayat işte kız, bizim arkadaştan ayrıldı.
  bu olaydan sonra ev ahalisi olarak bizde, bizim elamanın moralini devamlı yüksek tutuyoruz.
  dağılmasını istemiyoruz ne dese yapıyoruz.
  bir pazar günü dışarı çıkıp biriyle buluşacaktım.
  banyo yapayım aklanayım paklanayım da öyle çıkayım dedim.
  banyoya girdim.
  kafayı yıkadıktan daha sonra vücudumu yıkamak için elimi sabuna attım.
  baktım sabun çok az lif köpürmüyor.
  sağa bakıyorum sola bakıyorum yok!
  ortada sabun falan yok.
  hayda dedim ne yapacağız.
  birden gözüme giden kızın malzemeleri ilişti.
  vücut şampuanı diye bir şey yazıyor bir ürünün üstünde
  o an kafamda bu zımbırtı da köpüren bir şey değil mi. evet öyle.
  ben bununla yıkansam temizlenmez miyim. temizlenirim.
  eee o halde vur lifin üstüne.
  ilk sefer az koydum iyi köpürmedi. bende köpürmeyince temizlenmedim gibi bir hissiyat oluşuyor.
  ikinci sefer daha bolca koydum.
  allah var iyi köpürdü bu sefer.
  ama bir sıkıntı var.
  ben bildiğin o kız gibi kokuyorum.
  meğersem kokusunu bu şampuana borçlu onu anladım.
  suyu vuruyorum bedene koku çıkmıyor.
  derimi kazıyacağım koku orada.
  baktım zamanda baya geçti en iyisi çıkayım gideyim dedim.
  banyodan çıktım hemen giyindim üstüme de baya parfüm sıktım bari kokuyu bastırsın.
  elbiseler parfüm kokuyor ama ten bildiğin hatun kokusunda.
  yol boyunca burnuma geliyor o koku.
  buluştuğum arkadaş bile aldı.
  ipne birde asılıyor.
  oğlum senden çok hoş bir koku geliyor.
  kız olsan seninle çıkardım diye.
  takılıyor fırlama herif.
  gün batarken eve geldim.
  üstümü soydum.
  ayakları uzatıp televizyonu açtım.
  bizim arkadaşta eve geldi.
  geçti oturma odasına benim karşı koltuğuma oturdu.
  baya suskun belli kızı düşünüyor.
  birden kötüleşti.
  ben onsuz yapamıyorum. çok özledim. baktığım her yerde o var.
  evin her yerinde onu görüyorum. bıraktığı eşyalar canımı acıtıyor dedi.
  baktım yine kötü oldu geçtim yanına oturdum.
  birden kendini koyu verdi.
  sarıldı bana ağlıyor.
  biliyorum anlamıyorsun ama ben onu çok seviyorum.
  inanır mısın kokusu burnuma geldi.
  sanki her yerde onun kokusu var.
  ulan bir kötü oldum.
  şimdi ne diyeyim ben senin kızın şampuanını kullandım ondan alıyorsun kokusunu mu diyeyim.
  öyle mal gibi kaldım.
  şimdi ne zaman temizlik ürünleri reyonun önünden geçsem.
  kadınlar için satılan vücut şampuanlarını gördükçe geriliyorum.
  ayrıca eve her zaman fazla fazla sabun alıyorum bir daha banyoda sabunsuz kalmamak için.
• "biri geliyor, hayatımıza bir makas atıyor; o yaşadığımız bölüm, bütünün dışına düşüyor."^*
• anamgilleri özledim ulan.
• galiba ben de yanlış dersteyim :/
• günümün yarısı şükürle, yarısı küfürle geçti, ey sözlük ahalisi...düşünüyorum da hayatımın yarısı şükürle, yarısı küfürle geçmiş( aslında kibarliktan çoğu an küfür içe akmış) pek dengesiz olduğumuzu düşünenler çıkacak, dogrudur. ama hayatın dengesi var da biz mi kantar bozduk. hatta, küfür anları doğaçlama, şükür anları bazen zorla bile olmuştur. haydi, şimdi dağılın demeyecem, sanırım bizim dağılıp, sonra yine yüzsüzce toplanmamız lazım yine...