• büyük bir boşbulunmuşluk sonrasında gelen akım ...
  • logosunun üzerindeki siyah bantı, büyük abilerin haz etmeyeceği yazarların üzerine çeken site. otosansürün, iktidar korkaklığının, hepsinden önemlisi gücü elinde bulunduran hakim zihniyetin pervasızlığının günümüzde, bu ülkede her alanda olduğu gibi tekrar tekrar doğrulandığı internet platformu.

    bu sitenin sahiplerinin ya da yöneticilerinin bir suçu yok evet. erkin algılarına ters düşecek bir yazarın yazarlığını iptal ederken ne kadar çaresiz olabildiklerini anlayabiliyorum. güç korkutur. bir gücün, bir mekanizmanın elinde bütün bir devletin ve ülkenin kontrolü varsa, sonsuz bir sermaye birikiminin yanında; aynı gücün tankı, ordusu, silahı, yargısı varsa, koskoca bir ülkenin hakimi tek bir insan ve ona bağlı olarak tek bir ideoloji, tek bir hayat algısı olmuşsa ve hepsinden önemlisi halkın ciddi bir çoğunluğu o tek insanın ve o tek ideolojinin uğruna neredeyse ölecek, öldürecek noktaya gelmişse, belki de yapılması gereken tek şey sadece sitenin logosuna değil, orada yazılanlara ve oradaki bazı kişilere de siyah bant çekmektir.

    insanlar güçten korkar ki bu çok doğal bir dürtüdür. hepimiz güçten korkarız. hele sınır tanımayan, toplumsal her şeyi baskılayan, ağzını açanın tepesine mahkemelerini, polislerini, davalarını, tuhaf delillerini -kitaptan bomba gibi- yağdıran, en ufak farklı sese yaşam hakkı tanımayan ve bunu hayli zenginleşmiş, ensesi kalınlanmış meşhur bürokrasisiyle yapan güçten hepimiz korkarız. korkarız ama bu itaat etmemizi gerektirmez, korkarız ama bu o naif bir protesto olarak gururla sitemizin logosuna yerleştirdiğimiz siyah bantı kendi insanlarımızın, bizim, kendimizin gözlerine çekmemizi gerektirmez, korkarız tabii ki ama bu kadar değil. bize inanan, bunca yıldır bizde farklı bir şeyler olduğunu düşünüp bizi takip eden insanların kalbini genel geçer bir kitlesel histeriyaya kurban edecek kadar değil. tüm bu olanlar geçip bittikten sonra birbirimizin yüzüne bakacak cesaretimiz olmalı, hiçbir iktidarın, hiçbir gücün, hiçbir muktedirin sonsuza kadar o tahtında oturayamayacağını bilecek kadar sağduyumuz olmalı, dünyadaki bütün tiranların, gücü elinde barındıran bütün o ihtişamlı kralların gelip geçtiğini, bir devranın eninde sonunda bitip, o çarkların gün gelip kırıldığını anlayabilecek mantığımız olmalı. sustukça, onların korkusundan birbirimizi yedikçe, birbirimize düşman oldukça, onların dümen suyuna gittikçe hiçbir şey kazanmayıp tam aksine insanlığın vicdanını zedelediğimizden haberimiz olmalı.

    ve haberimiz olmalı karakolda elleri kolları bağlı bir kadını öldürüyesiye döven polisi savunmak için ''zaten konsomatristi'' diyen algıdan, haberimiz olmalı insan öldüren katile bayrakları önünde gururla pozlar verdiren zihniyetten, haberimiz olmalı bir insanın, sonuçta sadece etten kemikten bir canlının üzerine panzerle, jopla, silahla saldıracak kadar gözü dönmüş düşünceden.

    korkmalıyız evet. bu akıl almaz güç karşısında korkmaktan başka bir şey yapamıyor insan farkındayım. bir site kurdunuz evet ve çok tabii olarak bunu ayakta tutmak istiyorsunuz. çok güçlüler ben de biliyorum, şu anda bu ülkede onların korkusundan çıt bile çıkmıyor farkındayım. farkındayım ama bu sessizlik işte. logonun üzerine çektiğiniz o şerit gibi simsiyah sessizlik ve bir zamanlar dünyayı değiştirmeyi, farklı bir hayatı mümkün kılmayı dileyen, bunun için mücadele eden siz, ben, hepimiz gibi insanların bu korkaklığı ne yalan söyleyeyim, dokunuyor biraz içime.

    ''ne zaman geldin ruhum?
    görmedim seni.''
  • nitelikten ödün verip niceliğe meyletmenin, bilinçli ortalamalaşmanın ve kendisini belirli bir noktaya taşıyan alternatif ve orjinal dinamiklerin neler olduğunu unutmanın; orta ve uzun vadede kaçınılmaz olarak hüsranla sonuçlandığı gerçeğinin, sözü geçen kişiler tarafından en kısa zamanda farkedilmesini dilediğim yer.. zira geleceğin omuzlarında yükselmek, geçmişi unutmamakla mümkün derler.. ve bu tamamiyle dostane bir tavsiyedir..
  • bir zamanların kutsal bilgi kaynağı. şimdilerde ise ayar verme meraklısı çakma entellerin, 31 çekmekten iliği kurumuş abazan ergenlerin ve kendini padişah sanan snob yöneticilerin buluşma noktası.
    (bkz: eksile behçet)
  • en eskilerden lacrima, zeytin
    sonrasında nazmiye demirel, depeyi

    yakın dönemlerden de myneminene, myriamonde'un artık yazmadığı yer. myneminene en son iki ay önce mi ne entry girmiş. ortalarda yok. ya da ben öyle sözlükten bıkıp başka yerlere gidenleri takip etmekte çok üşengecim. bu myneminene kişisi myriamonde, brick top iyi insanlar vardı burda. güzel bir topluluktu onlar. şu vatan hainleri partisi üyeleri şimdi yoklar..

    o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler..
  • hala şu sitede takılmak 2005'te irc'de takılmak gibi. başlık kapatmalar, gereksiz sansürler vs.. ağırlığını kaybetmiş bir oluşum.
  • tamı tamına bir sene önce bugün yazar olduğum bilgi kaynağı. dışarıda kar vardı, ruhum ayrı bir sıkkındı. evdekinin başının etini yemiştim iki gün boyunca yazar oldum diye.

    vay anasını be dostlar.
  • bir zamanlar haber siteleri yerine dünyadan haberdar olmak için girdiğim oluşum. 15 mayıs 2011 sansüre karşı yürüyüş döneminde kanzuk bi' yerlerde otosansürden korktuğunu belirtmişti ki şimdilerde otosansürün burada da olduğunu görmek can sıkıcı. artık haber almak için değil de ondan, bundan, şundan zaman kalırsa giriyorum ve sol frame'in hali de içler acısı. birileri mi uçuruldu, başlıklar mı kapatıldıysa artık kıraathane muhabbetleri yapılır olmuş, türkiye gibi olmuş.* nerelerde artık acaba köşe yazarlarına taş çıkaran, çıkarsız yazan yazarlar?
  • gece itibariyle sol frame'e bakınca inci sözlük ergenlerinin bastığını düşündüğüm sözlük olmuştur.

    afedersiniz bu kadar sikişli-sokuşlu entry / başlık kime ne kazandırır bilemedim.
hesabın var mı? giriş yap